TSK'nin 1 milyondan 150 bine indirilmesini isteyen
Pakdemirli, "Ben Doçent olarak askerliğimi yaptım. 12 ay
çukur açıp, çukur kapattırdılar. Yazık değil mi?" diye sordu. Bedelli askerliği savunduğu için Pilot olan oğluna
piyade olarak askerlik yaptırıldığını açıklayan
Ekrem Pakdemirli,
Balyoz Darbe Planı'nın bir numaralı sanığı olan
Çetin Doğan'a da ağır bir dille yüklendi. Pakdemirli, Doğan için "Senaryoyu yazanı karşısına alıp 'ulan utanmıyor musun sen, şimdiye kadar böyle bir
senaryo yazıldı mı, salak mısın sen' demesi hatta onu görevden alması lazımdı" dedi.
Yargı reformuna
destek çıkan Pakdemirli, "Adalet Bakanları Hapishane Genel Müdürü'dür. Yetki
HSYK'dadır. HSYK'da 3 tane yakının varsa sırtın yere gelmez" diye konuştu.
Emekli Yarbay
Şenol Özbek ve
Polis Akademisi Öğretim Üyesi Doç. Dr.
Önder Aytaç ile birlikte Ömer Şahin'le Görüş Farkı programına katılan Ekrem Pakdemirli'nin açıklamaları şöyle
DOÇENTTİM, ASKERDE ÇUKUR AÇIP, KAPATTIRDILAR GÜNAH DEĞİL Mİ?
"300 bin
muvazzaf insanım var. 300 bine ne yaptırırsın, ben yedek
subay olarak çalıştım, hem de çok önemli bir yerde, argede, tüm çalışmalarımı 3 aya sığdırdım, bir de ne yaptım,
karargah bölüğünde askerler boş kalmasın diye, çukur kazdırdım, tekrar kapattırdım. Günah değil mi, ben o zaman doçenttim, bir doçent ne yaptırıyor, çukur kazdırıyor, çukur kapattırıyor, bu kaynak israfı değil mi? Ama şunu söyleyeyeyim, hiçbir kurum kendisinin küçülmesini istemez, her kurum büyümek ister"
İLKER BAŞBUĞ'U DA ELEŞTİRDİ
"Çetin Doğan bunun yardakçısı veya bu işin başında değilse, Çetin Doğan bunu söyleyecektir ve adamı atacaktı yani. En azından diyecekti ki 'sen nasıl bir askersin, asker olarak biz hucüm ederken
Allah Allah derken, camiye sen nasıl bu şeyi düşünebilirsin' denmesi lazım. Sayın
Genelkurmay Başkanı dedi de ama hala oradaki subayları görevde tutuyor. Ben çelişkiyi anlamak da zorluk çekiyorum"
BEDELLİ ASKERLİK ÇIKSIN, ORDU GÜÇLENSİN
"Bedelli askerlik küçülme senaryosunun bir ögesi. Bedelli askerle bugün çıkmış değil ki. Bazı garip düşünenler diyor ki, eşitlik! Ne eşitliği? Osmanlı'dan beri 30 defa
bedelli askerlik yapmışız. Sen bu
bedelli askerlik müessesesini kullanırsın yavaş yavaş küçültürsün. Hem kaynak yaratırsın hem de orduyu 150 bine indirirsin. O zaman bu ülkede şu andan daha güçlü vurucu bir askerin olur."
BEDELLİYİ SAVUNDUM, PİLOT OĞLUMU PİYADE YAPTILAR
"Ben yıllardır bedelli askerliği savundum ama yalaka basın diyor ya, bir asker aldı benim oğlumun kafasını o askere montajladı. Sonra bu oğlanın bedelli askerlik yapmasını istediği için bedelli istiyor dedi. Yani o kadar çarptırma... Ama zavallı albay takip etti, benim oğlum askeri
pilot olmasına rağmen, pilot olarak
hizmet edeceğine, basit yat kalk yaptırtan, piyade subayı olarak yaptırdılar.
Şeref duyduk! Kim kaybetti,
Türkiye kaybetti. Pilot olup birçok kişiyi yetiştireceğine, o da çukur açtı, kapattı."
HSYK'DA TANIDIĞIN VARSA SIRTIN YERE GELMEZ
"Aslında yargının istediği
bağımsızlık değil, yargının eksikliği bana göre bir denetim mekanizmasının olmaması. 3 tane erkten bahsediyoruz. yasama, yasamanın denetimi kim,
halk! Yürütmenin denetimi kim? Yasama organı ama yargının denetimi var mı yok! Bir savcının alıp tutukladığını diğeri olmaz diyor. Bunların belli bir yerde bir denetim mekanizmasından geçmesi halinde o tutarsızlıklar ortadan kalkmayacak mı? HSYK 5 kişiden müteşekkil. Bunun sayısını 15'e çıkarıyorsak hatayı azaltmıyor muyuz? Şuan da HSYK'da
arkadaşı olan kimsenin sırtı yere gelmez.
AHBAB-ÇAVUŞ İLİŞKİSİ
"Bugünkü siyasi otorite diyor ki ben 5 taneden 15 taneye çıkartacağım, vay, sen bizi kuşatıyorsun diyor, ne alakası var. Bugün kim
tayin ediyor 5 kişiyi, sayın Cumhurbaşkanı değil mi, e peki 15'e çıkarılırsa bir kısmını Cumhurbaşkanı bir kısmını başkası yapacak, nerede bu kuşatma. Ama şunu demek istiyor arkadaşlar, ya biz 5 kişiydik, ne güzel bu işi götürüyorduk bu işi ahbab
çavuş ilişkisiyle. Nereden çıktı bu 15 kişi. Kurulu büyütürseniz yanlış karar çıkarma ihtimalini azaltırsınız, içerideki kamplaşmayı önlemiş olursunuz.
ADALET BAKANLARI HAPİSHANE GENEL MÜDÜRÜDÜR, YETKİ HSYK'DA
"Yargının bugün herhangi bir
baskı altında olduğuna inanıyorum ama HSYK baskı yapıyorsa bilmem. Ama yargıya bir siyasetçinin baskı yapması sözkonusu değil. Ben belki on tane
Adalet Bakanı ile konuştum. Arkadaş siz bu denetimi nasıl yaptırıyorsunuz, senin bir
yetkin yok mu dediğim zaman bana şunu söylüyorlar, Adalet Bakanı
hapishaneler Genel Müdürü'dür. Bunun ötesinde bir varlığı yoktur. 10
bakanın 9'u biz HSYK toplantılarına katılmayız diyor. Birini denetleyip, meslekten çıkarılsın dediğinde de HSYK hayır diyor"