Çölaşan'a verilen masonik görev!

Hürriyet Gazetesi'nden olaylı bir şeklilde ayrılan Emin Çölaşan, yazarlığa başladığı Sözcü gazetesinde, Masonik planın ikinci ayağı olan 29 Ekim günü camilere bayrak asılması çağrısında bulundu.

Çölaşan'a verilen masonik görev!

Çölaşan, İstanbul Şişli Rotary Kulübünden Bingür Sönmez'in kendisini arayarak “Gençlerimiz İstanbul'daki camilerimize büyük boyda Türk bayrakları armağan etmek istediler. İstanbul Müftüsü bu başvurumuzu anında geri çevirdi” dediğini de anlattı. İşte Çölaşan'ın o yazısı: CAMİLERE BAYRAK 6 gün sonra 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı. O gün bütün Türkiye'de kutlamalar yapılacak, her yere bayaklar asılacak. Kamu kuruluşları, özel binalar konutlar, hatta sokaklardaki direkler Türk bayraklarıyla donatılacak. Hepniz çevrenizdeki camileri izleyin. Ülkemizde 70 bini aşkın cami var. Ve bu camilerin hemen hiçbirinde Türk bayrağı asılmayacak. Bu benim üzerinde yallardır durduğum bir konudur. Her yere asılır da ulusal bayram günlerinde camilere niçin bayrağımız asılmaz. Ramazan ayını geride bıraktık. O görkemli camilerimizin minareleri arasına asılan ışıklı mahyaları hep birlikte gördük. O güzelliği hep birlikte yaşadık. Geçmişte bu konuyu çeşitli yazılarımda dile getirmiş, ulusal bayram günlerimizde camilere bayrak asılması gerektiğini ısrarla vurgulamıştım. Bazıları o yazılara tepki gösterdiler. Şöyle yanıtlar geldi: “Camiye niçin bayrakasalım cami Türklerin değil bütün müslümanların ibadet yeridir.” “Bayrak Kanunu'nda camilere bayrak asılması öngörülmemiştir.” “Vay din düşmanı vay, bayrak millidir, camiler ümmetindir. Camide asla bayrak olmaz.” *** Bunlar din sömürüsünü meslek edinmiş Müslümanlık'tan rant elde edinen din baronlarıdır. Bütün taktikleri böyle koro halinde saldırmya geçip karşıdakileri yıldırmak, sindirmp susturmaktır. Diyanet İşleri Başkanlğı da bu konuya, ulusal günlerde camilere bayak asılmasına karşıdır. Bunu açıktan söyemezler ama uygulama yapmazlar. Bu konuyu birkaç yıl önce kovulduğum gazetede gündeme getirmdiğmde Diyanet tarafından bana gönderilen yazılı yanıt aynen şöyleydi: “Bilindiği üzere camiler İslam dinine ait ibadethanelerdir. İbadethanelere bayrak asılması geleneklerimzde bulunmadığından yeni bir uyguamanın çeşitli yorumlara sebep olabileceği düşünülmektedir. Kaldı ki ilgili kanun ve tüzükte ibadethanelere bayrak asılacağına dair bir hüküm de bulunmamaktadır. Bilginize. Abdurrahaman Kahyaoğlu. Başkan adına din Hizmetleri Dairesi Başkanı.” Bu yanıtın neresine bakalım. Canilere bayrak asılaması yeni yorumlara neden olabilirmiş. Neymiş o yurumlar? Ülkedeki 72 bin cami Türkiye'nin camileri değil mi? Kanunda ve tüzükte böyle bir hüküm yokmuş. Olmayabilir. Bugüne kadar tek tük camilerimizde ulusal günlerde bayrak asıldı. Onlar hakkında işlem mi yapıldı. Geçenlerde ükemizin ünlü kalp cerrahı prof. Dr. Bingür Sönmez aradı. Emin bey, İstanbul Şişli Rotaract Kulübü olarak gençlerimiz İstanbul'daki camilerimize büyük boyda Türk bayraklaru aramağan etmek istediler. İstanbul Müftüsü bu başvurumuzu anında geri çevirdi.” Camiler kamuya açık alanlardır. Aynen kamu binalar, hastaneler, okular, stadyular, hatta cemevleri gibi. Cemevlerine giniz duyarlarda asılı Hazeti Ali ve Atatürk resimlerini, kapılarıda asılı Türk Bayraklarını görürsünüz. Demek ki Alevi yurttaşlarımız yanlış yapuyoarlar. Burada size yurdışından bir örnek veryim. Gidin Yunanistan'da görün. Bütün kilislerde Yunan bayrağı dalgalanır. Yunan papazları “Ortodoksluk ulusal deildir” diye düşünmez. Dahası var. Papazlar her ulusal konuda çoğu zaman da siyasetin içine balıklama dalıp Yunan çıkarının savunucusudur. Makarios'u daha nicelerini ve hatta bu işlevini gizlice yürüten İstanbul'daki patrikheneyi unutmayalım. Lozan Antlaşması'na göre Türk devletinine tabi olduğu için Patrikhane ve kilisenin kapısnda Yunan bayrağı dalgalanmaz. Bir de Türk devetinin ve Türk millettinin malı olduğu halde bizim camlerde. *** Evet, önümüz Cumhuriyet Bayramı. Biz camilerimizde ya minareler arsında ya da kapılarda uygun yerlerde dalgalanan bayraklarımızı görmek istiyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığı valiler ve cami görevlilerne bu konuda çok özemli bir görev düşüyor. Ama iş dönüp dolaşıyor ve özelikle Diyent'te kilitleniyor. Diyanet'in bu konudaki tavrı nedir. Ulusal günlerimizde (23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağusoto ve 29 Ekim) camilere bayrak asılması konusunda şimdi ne düşünmektedir? Eski olumsuz ve anlamsız görüşü aynen devam mı etmektdir yoksa değişmiş midir? Camilere, minarelere dolara kira karşılğı baz istasoynu kurulmasına izin veren Diyanet, kirası olmayan Türk bayrağı konusuda şimdi ne diyecek. Bu ülkde Tayyip ne derse emir kabul ediliyor. Şimdi Diyanet'e bir emir verip “ulusal bayramlarda camilere bayrak asın ve bunu 29 Ekim'e yetiştirin” desin bakalım. Korkmasınlar bir şey olmaz. Hele şu son PKK rezaletinden sonra biraz puan kazanırlar. Hükümet ve ya Diyanet'ten gelecek yazılı açıklamayı (eğer gelirse) sizlere bu köşede aynen ileteceğim. Ve bu konuyu bir kez yazıp unutmayacağım. Üzerinde ısrarla duracağım. Bekliyorum. HABERVAKTİM
<< Önceki Haber Çölaşan'a verilen masonik görev! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER