Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu: "Anayasa değişiklik paketi bugün herşeyden önce ülkemizin hak ve hürriyetler zemininde güçlenmesini, insan haklarının anayasal zeminde yükseltilmesini ve demokratik standartlarla birlikte hukukun üstünlüğünün ve yargı bağımsızlığının amaçlandığını söyleyebilirim" "Bu değişiklik paketinde yer alan maddelerin tamamı daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi, daha iyi bir temele oturmuş hukuk devleti ve yargıyı doğrudan etkileyerek, Anayasa Mahkemesi başta olmak üzere HSYK'nın da daha demokratik bir zeminde oluşumunu sağlayacak" "Bu bir millet projesi, Türkiye'nin projesi. Muhalefet partileri maalesef anayasa değişiklik paketi dışında genel siyaset üzerinde çok fazla değerlendirmeler yapıp, bunu adeta bir karşıtlık ve muhalefet anlayışından çıkarıp, bir düşmanlık merkezine oturtmaya çalışıyorlar" İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından "Geleneksel İstanbul Protokol İftarı" Haliç Kongre Merkezi'nde verildi. Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu ile İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu'nun katıldığı iftar yemeğine Orhan Gencebay, Erol Evgin, Hakan Peker, Sezen Cumhur Önal gibi sanat dünyasından isimlerin yanısıra iş dünyasından da katılım oldu. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın kırmızı halıda konuklarını karşıladığı yemekteki semah gösterisi ise göz doldurdu. AMAÇ, DEMOKRATİK STANDARTLARLA BİRLİKTE HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ VE YARGI BAĞIMSIZLIĞI Yemekte konuşan Nimet Çubukçu, referandum sürecine değinerek, "Bu süreç Ramazan ayının bitimiyle birlikte hemen bayram ertesinde halk oylamasına sunulacak olan 26 maddeden oluşan anayasa değişiklik paketi. Bugün baktığımızda siyasetten ekonomiye, insan haklarından özgürlüklere ve sosyal haklara kadar birçok alanda çok önemli değişiklikler oldu ve Türkiye çok büyük kazanımlar elde etti. Biz 22 Temmuz 2007 seçimlerine, halkımıza yepyeni bir anayasa vaadiyle gittik ve bu anayasa vaadi neticesinde toplumumuzun bize verdiği destekle yüzde 47 oyla iktidara geldik ve hemen seçim öncesinde hazırlıklarına başladığımız yeni ve sivil bir demokratik anayasa çalışmalarına meclis çatısı altında buluna siyasi partilerle ve parlamento dışı sivil toplum örgütleri ve kanaat önderleriyle paylaşmaya başladık. Anayasa değişiklik paketi bugün herşeyden önce ülkemizin hak ve hürriyetler zemininde güçlenmesini, insan haklarının anayasal zeminde yükseltilmesini ve demokratik standartlarla birlikte hukukun üstünlüğünün ve yargı bağımsızlığının amaçlandığını söyleyebilirim" diye konuştu. DEĞİŞİKLİK PAKETİ, HSYK'NIN DA DEMOKRATİK BİR ZEMİNDE OLUŞUMUNU SAĞLAYACAK 1982 yılında kabul edilerek yürürlüğe giren anayasanın bugüne kadar 84 maddesinin değiştiğini hatırlatan Çubukçu, "Ama bu değişikliklerin içerisinde ilk kez bu kadar geniş çaptaki temel hak ve özgürlükleri ilgilendiren bir düzenleme yapılıyor. Bu değişiklik paketinde yer alan maddelerin tamamı daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi, daha iyi bir temele oturmuş hukuk devleti ve yargıyı doğrudan etkileyerek, Anayasa Mahkemesi başta olmak üzere HSYK'nın da daha demokratik bir zeminde oluşumunu sağlayacak" dedi. Çubukçu, anayasa değişiklik paketindeki en önemli maddenin ise, kadınlar, gençlere, özürlülere, kimsesiz çocuklar, şehit yakınlarına, dul ve yetimlere pozitif ayrımcılık getiren madde olduğunu kaydederek, "Bu bir millet projesi, Türkiye'nin projesi. Muhalefet partileri maalesef anayasa değişiklik paketi dışında genel siyaset üzerinde çok fazla değerlendirmeler yapıp, bunu adeta bir karşıtlık ve muhalefet anlayışından çıkarıp, bir düşmanlık merkezine oturtmaya çalışıyorlar. Bu 'evet'in Türkiye'nin geleceğini değiştireceğine inanıyoruz. Türkiye'nin 'evet' demesi durumunda demokrasimizin, insan hak ve özgürlüklerimizin çıtasının yükseleceğine inanıyoruz. Bugün artık Türkiye için en ağır problem olan konuların problem olmaktan çıktığını ve en ağır meselelerin bir kader olmaktan çıktığını biliyorsunuz. Eğitimden adalete, sağlıktan emniyete kadar Türkiye çok ileri noktalara geldi" dedi. Kadir Topbaş da, Haliç'in bir zamanlar Osmanlı'nın has bahçelerinin bulunduğu, yalılarla donatılmış bir havzası olduğunu anımsatarak, "Ve kirlendi, yaşanmaz bir hale geldi. Hatta bazı bilim adamlarımız Haliç'in toprakla doldurulup, bölge ormanı veya parkı yapılması konusunda önerilerde bulunmuşlardı.