Çubuklu, savunmasında dönemin
Genelkurmay Başkanı
İlker Başbuğ ve 2. Başkan Iğsız'ı adres göstererek, 'İmzaladığım bir evrak, komuta kademesinin, İkinci Başkan veya
Genelkurmay Başkanının onayıyla yürürlüğe girer.
Çubuklu ve Otuzbiroğlu, isim vermeden dönemin Genelkurmay Başkanı
Org. Başbuğ ile İkinci Başkan
Hasan Iğsız'ın belgeden sorumlu olduğunu ileri sürdü.
'
İnternet Andıcı'
davasında haklarında yakalama emri çıkarılan komutanlardan
Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu,
Tümgeneral Hıfzı Çubuklu ve
Albay Hulusi Gülbahar dün tutuklandı.
İstanbul 13. Ağır
Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkan Otuzbiroğlu, Çubuklu ve Gülbahar savunmalarının ardından tutuklanarak cezaevine gönderildi. Böylece
AK Parti hükümeti hakkında kara
propaganda yapmak amacıyla
Genelkurmay Başkanlığı bünyesinde kurulan internet siteleriyle ilgili dava kapsamında haklarında
yakalama kararı çıkarılan 14
sanıktan 6'sı tutuklanmış oldu.
BAŞBUĞ'U ADRES GÖSTERDİ
İnternet
andıcında Genelkurmay
Adli Müşaviri olarak ıslak imzası bulunan Tümgeneral Hıfzı Çubuklu, hakkındaki suçlamaları kabul etmesinin mümkün olmadığını belirtti. Çubuklu,
karargah çalışmalarıyla ilgili önlerine gelen her belgeye hukuka uygunluk denetimi yaptıklarını belirterek 2009'da hazırlanan andıcın da yasaya uygun olup olmadığına baktığını söyledi. Çubuklu, savunmasında dönemin Genelkurmay Başkanı
İlker Başbuğ ve 2. Başkan Iğsız'ı adres göstererek, 'İmzaladığım bir evrak, komuta kademesinin, İkinci Başkan veya Genelkurmay Başkanının onayıyla yürürlüğe girer. Bizdeki işlem sadece hazırlıktır. Parafladığım andıçta hukuka aykırı bir şey yok. Bu andıç, 5651 sayılı yasaya göre hazırlanmış gerçek bir evraktır. Benim parafımdan sonraki işlem, belgeyi hazırlayan başkanlığa aittir. Bu da komuta katının imzasından sonra olur.'
OTUZBİROĞLU DA ÜST'Ü İŞARET ETTİ
Dönemin Muhabere Elektronik Bilgi Sistemleri (MEBS) Başkanı Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu ise andıçın kendisine sadece koordine amaçlı bilgi olarak gönderildiğini ifade etti.
Andıçtan bu şekilde haberdar olduğunu belirten Otuzbiroğlu, "Andıcın hazırlanmasında görev almak koordinenin üzerindeki makamlara aittir. Dolayısıyla andıcın hazırlanmasında sorumlu bir görev almadım" diyerek Çubuklu gibi üst kademe komutanlara işaret etti.
BİLGİSAYAR SİLME RUTİN İŞLEM
'
Bilgisayarların silinmesi, rutin bir işlemdir. Rutin işleri, önümdeki subaylar
yetki sorumluluklarına göre yaparlar. Yetki sorumlulukları da yönergelerle bellidir. O kadar işin içinde bilgisayarların silinmesiyle uğraşmam söz konusu değil. Bakanlık seviyesindeki birinin önüne bilgisayar silme işi mi gelir? Bana da gelmez, onun için de haberim yok' ifadesini kullanan Otuzbiroğlu, bilgisayarların silinmesine ilişkin suçlamaları kabul etmediğini, bu suçlamanın hiçbir gerçeğe ve delile dayanmadığını savundu.
Savcılık makamınca tamamen yanlış algılamaktan kaynaklanan bir değerlendirmenin söz konusu olduğunu ve andıcın hazırlanmasında görev almadığını aktaran Otuzbiroğlu, 'Bu görev, karargah başkanına aittir. Koordine olarak paraf atmak, 'hazırlanmasında görev aldım' anlamına gelmez. İnternet siteleri MEBS Başkanlığının görev alanında değildir. Hatta Genelkurmay Başkanlığının resmi
internet sitesi olan 'tsk.net' bile MEBS Başkanlığınca işletilmemektedir. Bu koordine, Genelkurmay Başkanlığı karargahı yönetimi açısından kaçınılmaz, rutin, usule uygun bir faaliyettir' dedi.
ZATEN TUTUKLU SAVUNMASI
Duruşmada söz alan Otuzbiroğlu'nun avukatı Metin
Arslan da müvekkili hakkında CMK'nın 98/3. maddesi gereğince yakalama emri çıkartıldığını hatırlatarak, 'Bu madde ile düzenlenen yakalama emri, yargılama aşamasında kaçak konumunda olan sanıklar için çıkartılır. Müvekkilim,
Balyoz davası kapsamında zaten
tutukludur. Bu nedenle kaçması söz konusu değildir.
Yakalama emrinin kaldırılmasını talep ediyoruz' dedi.
Müvekkili Otuzbiroğlu'nun ifadesini o tarihte özel yetkili İstanbul
Cumhuriyet Başsavcıvekili olan Turan
Çolakkadı ve
özel yetkili savcı Zekeriya Öz'ün birlikte aldığını kaydeden Arslan, 'Turan bey o zaman müvekkilime, 'Bu adliyede
teknik servis gelse bütün bilgisayarları silse benim de haberim olmaz, haklısınız' demişti' diye konuştu.
Taşdeler de bekleniyor
İstanbul 13.
Ağır Ceza Mahkemesi, 22 sanıklı davada YAŞ kararıyla
Kara Kuvvetleri Eğitim ve Doktrin Komutanlığı'na atanan
Orgeneral Hüseyin
Nusret Taşdeler, eski 1.
Ordu Komutanı
emekli Orgeneral Hasan Iğsız, Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu, korgeneraller
Mehmet Eröz, İsmail Hakkı
Pekin, tümgeneraller Hıfzı Çubuklu, Mustafa
Bakıcı, Tuğamiral Alaettin Sevim, Albay Sedat Özüer, emekli albaylar Fuat
Selvi ve Hulusi Gülbahar ile
Cemal Gökçeoğlu, Mehmet Bülent Sarıkahya ve
Ziya İlker Göktaş hakkında yakalama emri çıkartmıştı. Bu kişilerden teslim olan emekli Orgeneral Iğsız, Albay Selvi ile emekli Albay Gökçeoğlu tutuklanarak daha önce cezaevine konulmuştu. Orgeneral Nusret Taşdeler ile korgeneraller
İsmail Hakkı Pekin ve Mehmet Eröz'ün de bulunduğu 8 sanık ise henüz teslim olmadı.