İSKİ'de 'Dilara' operasyonu
İSKİ Genel Müdürü Dursun Ali Çodur görevinden alındı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı
Kadir Topbaş, Küçük Dilara'nın ölümünden sorumlu tuttulan İSKİ'de operasyon yaptı.
Kadir Topbaş, 5 yaşındaki Dilara Dumrul'un ölümünden sorumlu tuttulan İSKİ'de operasyon yaptı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Tavukçu Deresi ile ilgili olarak gördüğü eksiklikler konusunda 3 hafta önce İSKİ genel müdürü, müdür yardımcısı ve yüklenici
firmanın sahiplerinin ikaz edildiğini belirterek, ''İkaz edilmesine rağmen yeterli derecede duyarlılık göstermediği ve takip edilmediği için de İSKİ genel müdürünü görevden alıyorum'' dedi.
Topbaş, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde basın mensuplarına yaptığı açıklamada, İstanbul'un 14 milyon insanın yaşadığı, Avrupa'nın 21 ülkesinden daha büyük bir şehir olduğunu hatırlatarak, göreve geldiği ilk günden itibaren bu şehirde yapılan tüm çalışmalarda
kent şantiyeciliğinin üzerinde ısrarla durduğunu anlattı.
Müteahhitlere, kurum başındaki görevlilere ikazlarını hep yaptığını, bu konuda hassasiyet gösterilmesini istediğini vurgulayan Topbaş, ''Ama maalesef zaman zaman bizi ve
toplumumuzu üzen olaylarla karşılaşıyoruz. Bunlardan bir tanesi son olarak çarşamba günü saat 12.30'da bir yavrumuzu kaybettik, Dilara'yı...'' diye konuştu.
Topbaş, üç hafta önce Tavukçu deresi ile ilgili Genel Sekreter Yardımcısı
Mevlüt Vural'a bölgeden geçerken gördüğü eksikliklerden bahsettiğini, ikaz yapılmasını ve gerekli güvenlik tertibatının alınmasını söylediğini kaydederek, Vural'ın, İSKİ Genel Müdürü Dursun Ali Çodur'u, yüklenici firmanın sahiplerini ve İSKİ Genel Müdür Yardımcısını, bu bölgedeki güvenliğin yeterli olmadığı, dikkat edilmesi gerektiği şeklinde sözlü olarak uyardığını bildirdi.
-GÖREVDEN ALMA-
Kadir Topbaş, ancak alınan önlemlerin basit ve yeterli olmadığını, kent içinde risk taşıyıcı ve gerçekten hayata mal olan boyutlarda olduğunu dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Tabii biz İstanbul'da büyük işler yapmak mecburiyetindeyiz. Birçok şantiyemiz var ve olması gerekmektedir. Arkadaşlarımdan bu konuyla ilgili detaylı bilgiler istedim, çalışmalar yapıldı. Bu çalışmalar sonucunda yüklenici firmanın buradaki işiyle ilgili yaptığımız
ihale sözleşmesinin feshine karar verdim. Feshediyorum. Bu fesih şu anlama gelmekte. 2 yıl kamu kurum ve kuruluşlarında bu firma ihaleye giremez. Tabii bu tek taraflı değil. Tüm müteahhitleri buradan ikaz ediyorum. Aynı hassasiyet gösterilmediği takdirde biz bu duyarlılığımızı kamu adına hep yapacağız.
Diğer taraftan özellikle çalışkan olduğuna inandığım, gayret gösterdiğini bildiğim, İstanbul'a
hizmet etmekten gurur duyduğuna inandığım İSKİ Genel Müdürüm, başında bulunduğu kurumdan kendilerine ikaz edilmesine rağmen yeterli derecede duyarlılık göstermediği ve takip edilmediği için de İSKİ Genel Müdürünü görevden alıyorum. Yerine vekaleten Genel Sekreter Yardımcım Mevlüt Vural beyi görevlendiriyorum. Bu ciddi anlamda bir uyarı. İstanbul'da şantiyeciliğin ne anlama geldiğini anlama açısından bir ikaz olduğuna inanıyorum. Biliyorum ki bundan böyle tüm
mesai arkadaşlarım ve müteahhit firmalar çalışmalarında hassasiyetlerini bu boyutta
gösteriler.''
-GERİ GETİRMEZ-
Kadir Topbaş, bu önlemlerin, yapılanların ve cezaların hiçbir şekilde hayatını kaybeden
küçük Dilara'yı geri getiremeyeceğini dile getirerek, ''Bu acıyı dindirmeyecek. Bu anne
babanın yerine kendimizi koyuyoruz. Bu bizi hiç bir zaman teselli etmeyecek. Bunu yapmak durumunda bırakıldım ve bu kararı vermek durumunda kaldım'' dedi.
Belediye
kontrolörlerinin yetişemedikleri alanlar olabileceğini, kadronun yetmeyebileceğini, çünkü birçok şantiye oluştuğunu anlatan Topbaş, ''Bunun için kontrolörlük sisteminin özelleştirilmesini istedim. Kontrol sisteminin özellikle özelleştirilmesini istedim. Çünkü hizmet alım şeklinde de daha kaliteli, daha hızlı, daha refleksli kontrollük sistemine de ihtiyacımız var. Bunu da özellikle devreye sokacağımızı buradan ifade etmek istiyorum'' diye konuştu.
Kadir Topbaş, gelişmiş ülkelerde çok farklı boyutlarda şantiyeciliğin görüldüğüne, ancak maalesef İstanbul'da henüz o noktalara gelinemediğine dikkat çekerek, şöyle devam etti:
''Bu acıları zaman zaman yaşıyoruz. İnşallah bundan sonra bu tür olaylarla karşılaşmayız, üzülmeyiz. Çünkü toplum olarak, millet olarak sarsıldık. Burada hepimiz üzgünüz. Gazetelere bakamıyorum. Hepimizin çocukları, evlatları var. İstanbul'un belediye başkanı olarak, bir baba olarak hepsinden sorumluyum. İnsanlarımın mutlu olması benim ayrıca görevim. Hiç kimsenin
gözyaşı dökmemesini istiyorum. Heyecanım bu. Bunun için bütün mesai arkadaşlarımı, bizimle çalışan, iş yapan herkesin bu hassasiyette olmasını özellikle rica ediyorum.''
MİNİK DİLARA'NIN YAŞAMINI YİTİRDİĞİ YERDE 2 SAVCI İNCELEME YAPTI
Bahçelievler'de kapaksız rögardan kanalizasyona düşerek yaşamını yitiren Dilara Dumrul'un ölümüyle ilgili başlatılan
soruşturma kapsamında
Bakırköy Cumhuriyet Savcıları Mehmet Nezih Yıldız ve
Yaşar Genç, olay yerinde inceleme yaptı.
Taşeron firma yetkililerinden 3 kişinin tutuklanmasının ardından bugünde Bakırköy Cumhuriyet Savcıları Mehmet Nezih Yıldız ve Yaşar Genç, başlatılan soruşturma kapsamında olay yerine gelerek inceleme yaptı. Küçük Dilara'nın düştüğü kuyunun başında görgü tanıklarından bilgi alan savcılar, daha sonra herhangi bir açıklama yapmadan olay yerinden ayrıldı.
Öte yandan, kendilerine Bahçelievler Halkevleri adını veren bir grup, Dilara'nın hayatını kaybettiği Kerim Çalış Caddesine gelerek olayı
protesto etti. Tavukçu Deresi bölgesinde bundan önceki tarihlerde de 4 kişinin yaşamanı kaybettiğini belirten grup üyeleri, yaşanan ölümlere son verilmesini ve bölgenin daha yaşanabilir bir hale getirilmesini istedi. Grup basın açıklamasının ardından olaysız dağıldı.
BAŞBAKAN ERDOĞAN DİLARA'NIN ÖLÜMÜNDEN ÇOK ETKİLENDİ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Dilara Dumrul'un rögara düşüp hayatını kaybetmesinden çok etkilendiği ve konunun takipçisi olduğu bildirildi.
Başbakanlık kaynaklarından alınan bilgilere göre, İstanbul'da, Dilara Dumrul adlı çocuğun rögara düşerek hayatını kaybetmesi Başbakan Erdoğan'ı çok etkiledi.
Olayı başından beri takip eden Erdoğan'ın, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ı aradığı ve ''idari olarak ne yapılması gerekiyorsa yapılması'' için hassasiyet gösterdiği ifade edildi.