Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül,
CHP'deki gelişmelerle ilgili olarak, ''Çoğulculuğun olduğu
ülkelerde partiler vardır. Partiler içerisinde tabii ki çeşitli çalışmalar söz konusudur, dolayısıyla tüm bunların hepsini
doğal karşılamak gerekir'' dedi.
Cumhurbaşkanı Gül,
İngiltere'ye hareketinden önce
Esenboğa Havalimanı'nda gazetecilerin sorularını
cevapladı. Gül, bir gazetecinin
Genelkurmay Başkanı ile haftalık olağan görüşmesinde ''
resepsiyona neden katılmadığını sorup sormadığına ilişkin" sorusu üzerine görüşmenin devlet konularını içeren bir görüşme olduğu cevabını verdi."Resepsiyon geride kaldı ileriye bakıyoruz'' diyen Gül, ''Haftalık görüşm
e devlet konularını içeriyor. Resepsiyon konusu geride kaldı, biz ileriye bakıyoruz'' diyerek cevap verdi.
Cumhurbaşkanı Gül, CHP içinde yaşanan kargaşanın sorulması üzerine de, ''Bunlar siyasi hayatımızın bir parçasıdır. Çoğulculuğun olduğu ülkelerde partiler vardır. Ve tüm bunları doğal karşılamak gerekir. Bunlar doğaldır.'' dedi.
BDP
Milletvekili Hasip Kaplan'ın
Brezilya Devlet Başkanlığı'na seçilen Dilma Rousseff'in geçmişindeki ''gerilla'' özelliğinden yola çıkarak, ''Gün gelir PKK'da Meclis'e girer'' açıklamaları ve Taksim'deki
terör örgütünün canlı
bomba eylemi hakkında ise Gül, şu değerlendirmede bulundu:
''Teröre taviz vermek veya mağlup olmak söz konusu değildir. Sonuna kadar mücadele edilecektir ve silahla bir şey elde edilemeyeceğini de herkes görecektir.''
Cumhurbaşkanı Gül,
Çankaya Köşkü'nde
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan,
Genelkurmay Başkanı Koşaner ve
Dışişleri Bakanı
Ahmet Davutoğlu ile
Savunma Bakanı Vecdi Gönül'ün de katılımıyla gerçekleşen ''NATO Zirvesi'' hakkında da bilgi verdi. Gül, ''NATO
füze savunma sistemlerini konuştuk. Ülkenin tavrını ve tutumunu belirlemek için bir araya geldik. NATO'nun yeni stratejilerinin belirlenmesinde
Türkiye'nin her zaman bir söyleyecek sözü vardır. Çünkü NATO bünyesinde çok önemli görevleri üstlenmiştir." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Gül basın toplantısının ardından İngiltere Kraliçesi Majesteleri II.
Elizabeth tarafından takdim edilecek 2010 yılı "
Chatham House Ödülü"nü almak üzere, üç günlük ziyaret için İngiltere'ye gitti.
Öte yandan Gül'ün İngiltere temasları ve orada alacağı
ödül hakkında ise
Cumhurbaşkanlığı tarafından şu bilgiler verildi: ''Chatham House Ödülü", hamiliğini Majesteleri Kraliçe II. Elizabeth'in yaptığı İngiltere'nin saygın düşünce kuruluşu Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü (Chatham House) tarafından, her yıl uluslararası ilişkilerin geliştirilmesine en fazla katkıda bulunan devlet adamına verilmektedir. Bu ödül, geçtiğimiz yıl Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva'ya verilmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımız, İngiltere'deki temasları kapsamında Başbakan
David Cameron,
Başbakan Yardımcısı Nick Clegg ve
Dışişleri Bakanı William Hague'i kabul ederek, ikili ilişkiler, AB ve
Kıbrıs başta olmak üzere, bölgesel ve uluslararası konularda görüş alışverişinde bulunacaklardır.
Sayın Cumhurbaşkanımız, Chatham House'da Türkiye'nin uluslararası ilişkiler vizyonu ve Türk dış politikası,
Oxford Üniversitesi'nde ise
İslam âleminde
demokrasi ve
kalkınma konulu konferanslar vereceklerdir. Sayın Cumhurbaşkanımız, ziyaretleri vesilesiyle İngiltere'deki Türk toplumu temsilcileriyle de biraraya gelecekler, Londra'daki "
Yunus Emre Vakfı Türk
Kültür Merkezi"nin açılışını yapacaklar, İngiltere'nin prestijli kuruluşlarından Kraliyet Mimarlar Enstitüsü'nde düzenlenecek "Mimar
Sinan Sergisi"nin açılışına katılacaklar ve
İngiliz iş çevrelerinden temsilcilerle
Bloomberg ajansı ve First dergisinin tertipleyeceği etkinliklerde görüşeceklerdir. Ayrıca BBC, Bloomberg TV, Financial
Times ve The
Economist gibi medya kuruluşlarına mülakatlar vereceklerdir. AB üyeliğimizin en güçlü destekçilerinden olan İngiltere ile Türkiye arasındaki ilişkilerde son dönemde önemli bir ivme yakalanmıştır. Üst düzey ziyaretlerde yaşanan yoğunluk ve bu yıl Temmuz ayında imzalanan "Türkiye-İngiltere Stratejik Ortaklık Belgesi", iki ülke arasındaki işbirliğinin daha da derinleşip güçlenmesine yönelik karşılıklı iradeyi yansıtmaktadır.''