Cumhuriyet'in artık Bulut'un kitaplarını basacağı ifade edildi. 28
Şubat sürecinde de önemli rol oynayan Bulut, 2005 yılında
TÜYAP Kitap Fuarı'nda gerçekleştirilen bir panelinde
PKK'ya '
terörist bir
örgüt' demenin doğru olmadığını öne sürmüştü. Bulut'un "
Kadın ve
Tesettür" isimli kitabı, Cumhuriyet Kitapları arasında yayınlanmaya başladı. Hatırlanacağı gibi Cumhuriyet yazarı Erdoğan Aydın da bir süre önce bölücü
terör örgütü PKK'nın televizyonu Roj TV'ye konuk olarak katılmıştı.
TÜYAP'ta düzenlenen 'Demokrasi Mücadelesi ve
Kürt Sorunu' konulu konferansta konuşan Bulut, "PKK'nın özellikle
sivil, masum insanlara yönelik hedefleri rahatlıkla
terörist eylem olarak nitelendirilebilir. Ama buradan yola çıkarak PKK'ya tümüyle terör örgütüdür demek,
siyaset sosyolojisi açısından yanlıştır. Ancak çarşı ve pazarlara yönelik düzenlenen eylemler terördür. Ama bu bir örgütün terör örgütü olduğu anlamına gelmiyor." demişti.
Bulut, 'Niçin
Kürdistan kelimesini kullanıyorsunuz?' şeklindeki soruya ise şu karşılığı vermişti: "
Kürtlerin yaşadığı bölgeye genel anlamda Kürdistan demeyi
tercih ediyorum. Bu bölücülük olarak anlaşılmamalı. Fakat Kürtlerin gönlünde kendisine ait bir devlet yatar. Kim inkar ederse etsin." PKK'nın 1980'lerdeki silahlı mücadelesinin Türkiye'de
demokrasinin tartışılmasını sağladığını savunan Faik Bulut, Kürtlerin verdiği mücadelenin, demokratik halklar mücadelesi olduğunu ileri sürmüştü.
Bulut, 'Türk Basınında Kürtler' adıyla yazdığı kitapta ise PKK'nın 1980'lerden bu yana kendisine karşı uygulanan şiddete, şiddetle
cevap vermekten başka bir şey yapmadığını öne sürüyor. Kürt ve Kürdistan kelimelerinin hafızalardan silinmek istendiğini de savunan Bulut, kitabının kapağını bölücü terör örgütünü simgesi olarak bilinen 'sarı-kırmızı-yeşil' renklerle süslüyor. Bulut, 1984'ten günümüze dek Kürtlerin baskıyla yer değiştirmeye zorlandığını ileri sürerek "Bunun bütün günahı-vebali de PKK lideri Abdullah Öcalan'a yüklenir." diyor.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yıkılan, yakılan köyler olduğunu iddia eden Bulut, Türk medyasını yasadışı terör örgütü PKK ile yapılan mücadeleye katkı sağladığı için ordu yağcılığı ve polis methiyeciliği ile suçluyor.
Hatırlanacağı gibi Lübnan'daki kamplarda eğitim gören Bulut, Dev-Genç ve
Aydınlık grubu içinde yer aldı. '
Ordu ve Din' isimli kitabının önsözünde "Kürtleri, İslamcıları, sosyalistleri ve emekçileri Türk ordusu ile hesaplaşmaya çağırıp
iç savaş çığırtkanlığı yapan" Bulut, 28 Şubat sürecinde oynadığı rolle Türkiye'nin gündemine gelmişti.
İrtica brifinglerine konu olan iddiaların birçoğunun Faik Bulut'un kitaplarında yazdıklarıyla birebir aynı olduğu ortaya çıkmıştı. Bulut, "Alisiz
Alevilik" kitabı nedeniyle de Alevi kesimin tepkisini çekmişti.