Yaklaşık 3 bin yıllık olduğu belirtilen dev ağacın dalları bakımsızlıktan kırılırken; çürümeye başlayan gövdesinde mantarlar oluşuyor.
Hatay'ın içinde barındırdığı önemli değerlerinden olan dev ağacın dalları bakımsızlıktan kırılırken; çürümeye başlayan ağacın gövdesinde mantarlar oluşuyor.
Hatay'a gelen
yerli ve
yabancı turistlerin uğrak yeri olan ve Hatay'ın
inanç turizmi potansiyeline zenginlik katan ağacın gövdesinde mantar oluşmaya başlarken, kırılan dalları
tehlike saçıyor.
Rivayetlere göre, yaklaşık 3 bin yıllık olduğu belirtilen, çevresi 20 metre, gövde çapı 7,5 metre, yüksekliği yaklaşık 20 metre olan tarihi Musa ağacı, hem Hatay'ın turizmine katkı sağlıyor; hem de Hıdırbey köyünün başlıca geçim kaynakları arasındaki yerini almış durumda.
Tarihi Musa ağacını yaklaşık 30 kişi, el ele tutuşarak ancak çevresini dolanabiliyor.1923 yılında bir
aile ile fotoğraf çektiren
Fransız askerlerinin fotoğrafları da İlçe
Jandarma Komutanlığı tarafından çerçevelettirilerek ağaca asıldı.
Tarihi Musa ağacının mevcut durumundan rahatsızlıklarını dile getiren Hıdırbey Köyü Muhtarı Selahattin Yeter, ağacın bazı dallarında yaşlılıktan ve ağırlıktan dolayı kırılma olduğunu belirtti. Tarihi Musa Ağacı ile ayakta kalabilen köyün turizm potansiyelinin, Hıdırbey Köylülerinin en temel geçim kaynağı olduğunu öne süren Muhtar Yeter, "
Turizm ve tarihi Musa ağacı bizim için önemli gelir kaynağımız. Ağacın kimi araştırmacılara göre 3 bin yıllık olduğu söyleniyor. Ağacın acilen bakıma alınması gerekir. Ağacın bakıma alınması ve korunması, hem köyümüze gelen
Turist sayısını artıracak hem de ilimizin inanç turizmindeki en önemli öğelerinden biri kurtulmuş olacak. Köyümüzde ayrıca, Ermenilerden kalma Tarihi Kemerli Köprü, Ermenilerden kalma tarihi evler var.
Narenciye, zeytincilik, defne, hayvancılık, seracılık,
sebze ve
meyve yetiştiriciliği, köyümüzün başlıca geçim kaynaklarıdır. Ayrıca, defne sabunculuğu da yapılmaktadır." dedi.
Musa Ağacının hikayesi
Hz.Hızır ile Hz.Musa'nın Samandağ'daki buluşmasından sonra, birlikte Hıdırbey Köyünün yanındaki Musa Dağı'na çıkmak üzere yola çıkarlar. Hıdırbey köyündeki Musa ağacının bulunduğu yere geldiğinde çok susar. Bastonunu bu ağacın bulunduğu yere bıraktıktan sonra, hemen yanındaki dereye su içmeye gider. Su içtikten sonra yollarına devam ederler. Asasını suyun kenarında unuttuğunu anlayan Hz.Musa, döndüğünde ise asasının yeşerdiğini ve bir
fidan haline geldiğini görür. O güden bugüne, o
ağaç Musa ağacı olarak bilinir.
CİHAN