İşte şok iddialar içeren ihbar mektubu:
"Hakkında Adli Süreç Devam Eden Subaylarla İlgili İnceleme"
1. Konu: Hakkında ağır iddianameler bulunan Deniz
Kuvvetleri
personelinin bulundukları göreve devam etmelerinin yansımaları, görevlerinde yarattıkları aksamalar, yaptıkları illegal faaliyetler ve diğer personele verecekleri zararlar ile TSK için oluşturacakları menfi etkilerin değerlendirilmesi.
2. İnceleme:
a.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığında görevli, haklarında çok ağır ithamlarla muhtelif
davalarda
sanık ve
şüpheli olarak yargılanan/yargılanacak olan
subayların, mevcut görevlerindeki etkinlikleri ile diğer personelin moral/motivasyonlarına etkilerinin ortaya konmasının, başta Dz.K.K.lığı olmak üzere tüm TSK'nın yapısına menfi etkilerinin ortadan kaldırılması bakımından hayati öneme haiz olduğu değerlendirilmektedir.
b. Başta büyük
karargah/birlikleri kumanda eden
komutanlar olmak üzere, söz konusu sanık/şüpheli personel; mevcut davaların ciddiyeti ve vahameti ile iddianamelerin vüsati nedeniyle bütün
vakitlerini, iddianameleri
okuma, inceleme ve hukukçularla istişare toplantıları ile harcamaktadırlar. Bu personel adeta tüm mesailerini konu hakkında derin/kapsamlı çalışmalar yaparak geçirmektedirler. Bu durum, söz konusu personelle ilgili aşağıda belirtilen sıkıntıları ortaya çıkarmıştır.
(1) Kendilerine verilmiş ve verilebilecek cezaların ağır
psikolojik baskısı altında görevlere tam konsantre olamamakta ve layıkıyla kendilerine tevdi edilen çok önemli görevleri icra edememektedirler.
(2) Sürekli haklarındaki suçlamalara
cevap vermek üzere çalışmalar yapmakla meşgul olduklarından, Dz.K.K.lığı açısından hayati öneme haiz ve büyük bir dikkat gerektiren görevlerinin icrasında yetersiz kalmaktadırlar.
(3) Verilen görevlerde yarattıkları zafiyeti, mahiyetlerindeki personele daha fazla
yetki, sorumluluk ve kapasitesinin üstünde görev yüklemek sureti ile kapatmaya çalışmaktadırlar.
(4) Sürekli
zihin bulanıklığı, evham ve konsantre eksikliği nedeniyle hem kendilerini hem mahiyetlerini göreve motive etmekten çok uzaktırlar.
(5) Bu hususta,
intihar ederek
genç yaşta hayatına son veren Kur.Kd.Alb.Berk Erden örnek oluşturmaktadır. Merhum
Albay, 'Ege Denizindeki her türlü geminin takibi' şeklinde kısaca belirteceğim 'Uzun
Ufuk' projesinin yürütülmesi için gerekli çalışmalara katkı sağlamadığı ve
destek vermediği hatta konuyu görüşmek için vakit ayırmadığı vaki olan görüşmelerde de konu hakkında yeterli bilgisi ve gerekli ilgisi olmadığı için
Kadir SAĞDIÇ Paşaya kırgın ve kızgın olarak
vefat etmiştir.
(6) Bir başka örnek, Tuğ Amiral Fatih İLĞAR'ın hemen her gün Foça'dan
İzmir'e
Güney Deniz Saha Komutanlığına Kadir Paşa'nın yanına gelerek dava ile ilgili olarak istişarelerde bulunmasıdır. Kadir Paşa, söz konusu toplantılara makamını suiistimal edercesine adli
müşavir ve
askeri savcıyı da emirle celp ederek iddianamelere yönelik
hazırlık yapmaktadırlar. Fatih Paşa ise, her gün devletin kendisine mesaiye geliş/gidiş için ve görev için tahsis ettiği makam aracını kendi şahsi emelleri için kullanmakta ve devlete ilave mali yük getirmektedir (1). Ayrıca, Fatih Paşa hemen her gün Foça'dan İzmir'e gittiği için Çıkarma Gemileri Komutanlığı gibi önemli bir makamı sürekli boş bırakmakta, özellikle Komutan tarafından karar verilmesi gereken bazı çok önemli konular uzun müddet sürüncemede kalmakta bu da mahiyetindeki bir kısım personele ilave görev yükü getirmektedir. Diğer bir kısım personelin de bu süre zarfında başıboş kalmasına neden olmaktadır.
c. Bahsi geçen komutanların haklarında bulunan ağır suçlamaları içeren iddianamelerin, kendi üzerlerinde yarattığı psikolojik travma nedeniyle; mahiyetinin sorunlarıyla ilgilenmedikleri, onlara karşı tavır ve davranışlarında tutarsızlık gösterdikleri ve psikolojik baskı yarattıkları gözlenmektedir. Diğer taraftan, suçlu olması kuvvetle muhtemel personelle ve amirlerle birlikte olan, çalışan, aynı ortamda bulunan ve görevleri paylaşan diğer personel, bu durumdan menfi etkilenmekte; acaba bundan sonra ne olacak diye sürekli tedirginlik ve beklenti içinde görevlerine konsantrelerini kaybetmektedirler. Bu kapsamda son dönemde tespit edilen hususlar aşağıdadır.
(1) Söz konusu personel(Komutanlar), kendilerini birilerin ihbar ettiği düşüncesiyle sadece mahiyetindeki personeli değil etrafındaki kendileri gibi suçlamalara maruz kalmamış tüm personeli potansiyel bir ihbarcı olarak görmektedir. Bu nedenle askeri teamüllere uygun olmayan kararlar, ast üst ilişkileri gelişmektedir. Bu durumda tüm personelde rahatsızlık oluşmaktadır. Örneğin;
(a) Personeline yaptığı bir konuşmada bir SAT subayı olan Kur.Alb.
Ali Türkşen potansiyel suçlu,
hain ve ihbarcı olarak gördüğü personeline silahına ve belindeki bıçağına işaret ederek ' Burada sizinle her türlü mücadeleye hazırım' diyerek meydan okumuş ve tehdit etmiş,
(b) SAT Astsubayı Ufuk Aydın Öztekin, Uzunada' da öğlen paydosunda dolaşmaya çıktığında, mesaiye on dakikalık geç gelme nedeni ile kendisini ihbarcı olarak kabul eden Komutanı (Kur.Alb. Ali Türkşen )tarafından ' Hain, işbirlikçi, ispiyoncu' olarak hitap ederek pek çok gereksiz (2) ceza vermek suretiyle psikolojisini bozarak verimsiz bir personel haline getirmiştir.
(2) İddianamelerin kendilerinde yarattığı panik, asabiyet, endişe, vehim ve gerginlik nedeniyle, personele kötü muamele ve psikolojik işkence (bağırma, aşırı azarlama, gereksiz adli işlem yapma ve ceza verme, her türlü tehdit ..vs) yapmaktadırlar. Örneğin;
(a) Sualtı Komutanlığı/Uzunada'nın Komutanı Kur.Alb. Ali Türkşen, Yarbay
Oktay Erdem'i ölümle tehdit etmiş ve bu olay
Urla/İzmir Adliyesine intikal etmiş,
(b) Sualtı Komutanlığı/Uzunada'nın komutanı olan Kur.Alb. Ali Türkşen tarafından mahiyetindeki personeline çok kısa bir süre içerisinde normalin çok üzerinde gereksiz ve orantısız cezalar verilmiş,
(c) Kötü muamele kapsamında, yukarıda da bahsedilen, intihar ederek genç yaşta hayatına son veren Kur.Kd.Alb.Berk Erden'e başta ailevi sorunları olmak üzere muhtelif konularda, Kora
Kadir Sağdıç, destek olmamış, hatta zaman zaman randevu bile vermeyerek bunalıma sürüklenmesinde etkili olmuştur.
(3) İçinde bulundukları vahim durumdan kurtulmak maksadıyla;
(a) Başta
Savcı Bnb.
Taner Güçlü olmak üzere askeri savcı ve hakimlerle birlikte yapay davalarla (Örneğin,
Güney Deniz Saha Komutanlığı Askeri Savcılığının 2010/433 No. lu Soruşturması) bir kısım personeli fişleyerek, isimleri iddianamelerde geçmeyen rastgele kişileri suçlayarak,
(b) Her türlü
iftira, entrika vs ile sahte deliller oluşturarak (Örneğin,
Beykoz/İstanbul'dan atılan bir asılsız iftira mektubu ile bazı subayların karalanması ),
(c) Hatta yalancı şahit bularak/ayarlayarak Örneğin, Betülhan KAHRAMAN; Çarpık İlişkileri ve disiplinsizlikleri nedeni ile kuvvetten ayrılmak zorunda kalan
emekli bir personeldir. Amiral eşleri ve subay eşleri ile cinsel ilişkileri ortaya çıkmıştır. Bu durumundan dolayı kuvvet tarafından sorgulanmış ve bütün bu iddialar delillendirildiği için bizzat Özden ÖRNEK Paşanın direktifleri ile kuvvetten ilişiği kesilmiştir. Betülhan KAHRAMAN niçin seçildi, çünkü Kadir Amiralin ekibinin elinde, geçmişte Betülhan KAHRAMAN ile ilgili
ses kayıtları görüntüler binlerce sayfalık internet yazışmaları,
amiral ve subay eşleri ile internet chatleşmeleri bulunmaktadır.
(ç) Davaların haricinde kalan zamanlarda ihbarcı olarak kimleri suçlayabiliriz şeklinde düşünerek planlar yapılmakta ve şüpheli ve sanık listesi oluşturmaktadırlar.
(4) Savcı Bnb. Taner GÜÇLÜ ve Kora. Kadir SAĞDIÇ mezkur yapay dava ile hem kendilerini içlerine düştükleri vahim durumdan kurtarmayı planlamakta, hem de başta
Ergenekon olmak üzere halen devam eden
Poyrazköy, Amirallere
Suikast ve
Kafes davalarının KURGU ve KOMPLO olduğunu, bununda yukarıda sahte delillerle oluşturdukları sözde hain
askeri personel, polis ve bunların işbirlikçilerinin (ihbar- jurnal kurgusuyla) eseri olduğunu kanıtlamaya çalışmaktadırlar.(3)
(5 ) Söz konu şüpheli/sanık durumundaki subaylar tarafından oluşturulan bu atmosfer nedeniyle, bazı personel keşke bizde ' basit şeylerden listede olsak da potansiyel ispiyoncu, köstebek ve hain olarak bakılmasak' demeye başladılar. Örneğin kur albay Ali Türkşen Uzunada Sualtı Kom. ayrılış konuşmasında mart ayının son haftasında orada çalışan yaklaşık 30 subay/
astsubay personeline hitaben' hepiniz şerefsizsiniz sadece şu iki arkadaşım(Astsb. Sadettin DOĞAN, Astsb. Ferudun ASLAN ) ve ben hariç' şeklinde ifadelerde bulunmuştur.
ç. Yukarıda belirtilen TSK adına oluşan istenmeyen durum/zafiyetin ortadan kaldırılması maksadıyla; bir
takım mülahazalarla bunun yapılamadığı takdirde, bahse konu şüpheli/sanık durumundaki personelin müstakil Komutanlık görevlerinden alınarak Dz.K.K Karargahında uygun bir göreve atandırılması ve
kontrol altında tutulmasının hayati öneme haiz olduğu değerlendirilmektedir.
3. Sonuç ve Teklifler:
a. Başta büyük karargah/birliklere kumanda eden komutanlar olmak üzere, söz konusu sanık/şüpheli personel; mevcut davaların ciddiyeti ve vahameti ile iddianamelerin vüsati nedeniyle, görevlerine tam konsantre olamamakta, yetersiz kalmakta ve layıkıyla kendilerine tevdi edilen çok önemli görevlerini icra edememektedirler.
b. Sanık/şüpheli durumundaki amirler, sürekli zihin bulanıklığı, evham ve dikkat dağınıklığı nedeniyle hem kendilerini hem mahiyetlerini göreve motive edecekleri yerde, bilakis mahiyetlerindeki personelin moral-motivasyonlarını bozmaktadırlar.
c. Suçlu olması kuvvetle muhtemel personelle ve amirlerle birlikte olan, çalışan, aynı ortamda bulunan ve görevleri paylaşan diğer personel, bu durumdan menfi etkilenmektedir.
ç. Söz konusu personel, kendilerini birilerin ihbar ettiği düşüncesiyle sadece mahiyetindeki personeli değil etrafındaki kendileri gibi suçlamalara maruz kalmamış tüm personeli potansiyel bir ihbarcı olarak görmektedir.
d. İddianamelerin kendilerinde yarattığı panik, asabiyet, endişe, vehim ve gerginlik nedeniyle, personele kötü muamele ve psikolojik işkence (bağırma, aşırı azarlama, gereksiz adli işlem yapma ve ceza verme, her türlü tehdit ..vs) yapmaktadırlar.
e. Sanık/şüpheli durumundaki amirler/Komutanlar, içinde bulundukları vahim durumdan kurtulmak maksadıyla; her türlü iftira, entrika vs ile sahte deliller oluşturarak, askeri savcı ve hakimlerin de desteği ile yapay davalarla isimleri iddianamelerde geçmeyen bir kısım personeli fişlemekte, rastgele kişileri suçlamakta ve
kaos oluşturmaya çalışmaktadırlar.
f. Yukarıda arz edilen durum muvacehesinde;
(1) İddianamelerde ismi geçen özellikle üst rütbeli subay/amirlerin, süratle ilgili kanunun da gereği olarak görevden alınması/açığa alınmasının ve/veya müstakil Komutanlık görevlerinden alınarak Dz.K.K Karargahında uygun bir göreve atandırılması ve kontrol altında tutulmasının,
(2) Türkiye'nin çağdaş demokratik hukuk devleti normlarına ulaşmasına önemli katkılar sağlayacak
Ergenokon,
Balyoz,
Amirallere Suikast vs davalarını sekteye uğratmayı amaçlayan ve Savcı Bnb. Taner GÜÇLÜ eliyle yürütülen yukarıda açıklanan sahte/yapay davaların engellenmesi için gerekli tertip tedbirin alınmasının, hayati öneme haiz olduğu değerlendirilmektedir.
Arz ederim.
Halkını ve Vatanını seven bir Subay
DAĞITIM
Gereği Bilgi
T.C. Başbakanlığına Cumhurbaşkanlığına
Milli Savunma Bakanlığına
Gnkur. Bşk.lığına
Basın Yayın Kuruluşlarına