DİKKAT! Türkiye'ye karşı hain ittifak

İşte Türkiye'de yaşayan bu iki Ermeni gurup arasında ciddi bir mücadele vardır...Yusuf Gezgin Türkiye'deki gizli Ermeni savaşını yazdı.

DİKKAT! Türkiye'ye karşı hain ittifak

(Kripto) Ermeniler Ermenilere Karşı Türkiye'de Ermeni cemaatinin 35-50 bin civarında olduğu tahmin ediliyor. Bunlar hüviyetlerinde açıkça kimlikleri yazılı olan, dinlerini ve kimliklerini inkâr etmeyen, Lozan'da tanımlanan "azınlık" statüsünü haiz Ermeniler. Türkiye'de birde "Müslüman" zarfında kripto Ermeniler var. Bunların toplamı geçenlerde tarihçi Halaçoğlu tarafından 1 milyon olarak verildi. Ermeni kaynakları da benzer rakamları veriyor. 1915 olaylarından sonra Anadolu'da kalan bu Ermenilerin önemli bir kısmı, en az yarısı Türkler veya Kürtler arasında samimi Müslümanlar olarak hayatlarını devam ettiriyorlar. Farkında olsalar bile eski kimliklerini kurcalama niyetinde değiller. Avrupa'dan beslenen bazı dernek ve örgütler bu kesimin eğitimli gençlerine Ermeni kökenlerini hatırlatma çabası içinde iseler de; süreç Ermeni kökenli vatandaşlarımızın giderek Anadolu insanı ile kaynaşması yönünde işlemektedir. Bu 1 milyonluk kesimin içinde önemli bir nüfus da, Ermeni kimliğinin farkında ve şuurunda olarak, Türk-Kürt kimlikleri içinde boy göstermektedir. Bu kesim bir taraftan Kürt ve Kürtçü kimliği ile PKK'nın ve onun siyasi örgütünün en önünde yer alırken; diğer taraftan ulusalcı-millici, hatta milliyetçi kimliği ile en kafatasçı Türkçüler arasında saf tutabilmektedir. Fakat bu kripto Ermenilerin en etkin oldukları mevzi sivil ve askeri bürokrasidir. Kürtlerin, Türklerin, Alevilerin içinde yer alan Kripto Ermeniler bürokrasinin kilit noktalarında oldukça etkindirler ve son zamanlarda da şahit olduğumuz milli iradeye set oluşturma, demokrasiyi tıkama konusunda mahirdirler. Yargı-ordu ve üniversitelerde epeyce kripto Ermeni vardır. Üniversitelerdekiler yer yer açığa çıkarılmıştır. Ancak ordu ve yargı içindekileri kimse telaffuz etmeye cesaret edememektedir. Son yıllarda kripto Ermeniler ve (bu konuda daha tecrübeli ve becerikli olan) kripto Yahudiler pek çok alanda müşterek hareket etmektedirler. Devlet içinde konuşlanmış kripto ecnebiler ulusa rağmen ulusçu, millete rağmen devletçidirler. Devletçi, Atatürkçü, ulusalcı tepkiler veren, devlet içinde konuşlanmış bu kripto ecnebilerin, mercek tutulduğunda PKK'da, DHKP-C'de, TİKKO'da yakınları çıkabilmektedir. Bir kardeş, kuzen devletin en can alıcı yerinde mevzi tutmuş iken, öbür kardeş-kuzen güvenlik güçlerine, Türk ordusuna kurşun sıkabilmektedir. Bunlardan pek çoğunun istihbarat örgütlerimizin ve güvenlik güçlerimizin kayıtlarında mevcut olduğunu düşünüyorum. İşte Türkiye'de yaşayan bu iki Ermeni gurup arasında ciddi bir mücadele vardır. Devletin içinde kalarak etkinliğini "kripto" olarak devam ettirmeyi hedefleyen 1. gurup ve gizli kalmış Ermenileri tespit ederek güçlü bir Ermeni varlığı ortaya koymaya çalışan 2. gurup. Ermeni Diasporasının da desteklediği 2. gurup açıklık politikasını desteklemektedir. Var olduğu iddia edilen "1 milyon Ermeni'nin her geçen gün eridiği, Müslümanlaştığı" tezinden hareketle; Ermeni kökenli vatandaşları aslına döndürme, Ermeni nüfusuna kazandırma çalışmalarının gerekliliğine inanmaktadır. Bu maksatla kültürel, antropolojik araştırmalar adı altında etnik köken çalışmaları yapan pek çok STK'yı devreye sokmaktadır. ABD'li-Avrupalı araştırmacı, turist gazeteci vs kimlikleriyle, Ermeni asıllı vatandaşlarımızın yaşadığı coğrafyalara seyahatler düzenlemekte, buralardaki Ermeni kimliğini diriltmeye, örgütlemeye çalışmaktadırlar. Avrupa Birliği fonlarından da yararlanarak Anadolu'daki Ermeni eserlerinin restorasyonu için çaba gösterilmektedir. Ermeni kültürünün canlandırılması konusunda devlet içinde konuşlanmış kripto Ermeniler de ciddi destekler sağlamaktadır. Son iki erovizyonda Türkiyeden Ermenistana çıkan yüksek oyların Ermeni varlığını ispata yönelik bir atraksiyon olduğunu düşünüyorum. Diğer gurup açıklıktan yana değildir, gücün gizlilikte olduğunu düşünmektedir. Bu gurup (Kripto) Ermenilerin Devlet içinde, PKK içinde, ulusalcılar içinde konuşlanarak, Türk devletini ve toplumunu içeriden daha rahat çökertebileceğine, bölebileceğine inanmaktadır. Bu gurup açıklık politikasıyla uzun yıllar çalışarak edindikleri stratejik konumlarının deşifre olacağından, açığa düşeceklerinden endişe etmektedirler. Kripto vaziyette kalmanın daha etkin ve verimli olduğunu, hedeflerine ulaşmak ve Türklerden intikam almak için daha uygun bir yöntem olduğunu düşünmektedirler. Son zamanlarda kripto Yahudilerden de tam destek alıyor olmaları ümitlerini daha bir artırmıştır. AB sürecinin başlamasıyla birlikte bu iki Ermeni gurup arasında ciddi bir mücadele başlamıştır. Açıklıktan yana olanlar AB rüzgârını da arkalarına alarak, gizli Ermenilerin ortaya çıkarılmasından yana tavır almaktadırlar. Diğer gurup ise gizli ve gizemli olmanın avantajlarını kullanmaya devam etmeyi istemekte; yıllar süren çabalar sonucu elde ettikleri önemli mevzileri-tecrübeleri riske sokmak isteme-mektedirler. Açıklıktan yana olan ve daha yerli bir duruşa sahip olan, gizli Ermenilerin varlığını dile getiren Hrant Dink'in ulusalcılar içinde konuşlanmış kripto Ermenilerce öldürülebileceğini ihtimalden uzak tutmuyorum. Açıklık politikası izleyen ve Ermeni köklerini ortaya çıkarmaya çalışan gurubu, devlet içinde konuşlanmış guruba göre daha masum ve makul buluyorum. Bu tür çalışmaların diğerine göre ülkeye zararının çok sınırlı kalacağını düşünüyorum. Anadoluda bir dönem nüfusun yaklaşık dörtte birini Ermeniler oluşturmuş. Çok iyi dostluklar kurulmuş, komşuluklar yapılmış. Batılıların istismarına kadar Ermeniler "Milleti Sadıka" olarak en stratejik görevlerde bulunmuşlar ve Türk devletine katkı sağlamışlar. Bu gün hepsi aslına dönse bile %1'i ancak geçecek Ermeni nüfusun ülkeye problem olacağını düşünmüyorum. Tehcire uğramış ABD ve Avrupa'daki Ermenilere dahi kucak açsanız toplamının 5 milyonu bulacağını sanmıyorum. Ama kripto Ermeniler yüzyıldır ne Ermenilere ne Türklere huzur yüzü göstermemişlerdir. Van'da rektörlük yapmış bir Ermeninin tarihi eser koleksiyonuna, Azerbaycan, Gürcistan üzerinden Ermenistan'a hangi sıklıkta gittiğine bakmak lazım. Yücel Aşkın, Doğu Perinçek ve İstanbul'daki bir üniversitenin rektörünün Doğu Anadolu'da, "Eski (Kemaliye) Uygarlıkları Araştırma Çalışmaları"yla hangi uygarlıkları araştırdığına, ÇEKÜL Vakfı'nın hangi kiliseleri restore etme çabasında olduğuna bakmak lazım. Bu memlekette kripto Ermeniler Türk milliyetçiliğinin liderliğini yapacak kadar, İsviçre Lozan'a giderek Ermeni tezlerine Türk tarafı adına kota koyacak kadar, ulusalcı gösterilerde en önde Türk bayrağı sallayacak kadar içimizdedirler. Sinirlerimizde dolaşacaklarına bırakalım açığa çıksınlar�. YUSUF GEZGİN/AKTİFHABER
<< Önceki Haber DİKKAT! Türkiye'ye karşı hain ittifak Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER