Keşanlı Yönetici ve İş Adamları Derneğince Küçük Çırağan Otel'de düzenlenen toplantıda konuşan Zeybek, dünya ile Amerika arasında ''teknolojik değil yönetim bilimlerine sahip olma'' açısından uçurum olduğunu, ilk çağdan bugüne olayların geliştiğini, son olarak sanayi ötesi ve bilgi çağının yaşandığını vurguladı. Daha önce Türkiye'de ''bilgi çağı'' diye bir şey olmadığını, kendisinin milletvekilliği döneminde bu kavramın Türkiye'ye girdiğini söyleyen Zeybek, şöyle devam etti: ''Türkiye'de kimse böyle bir kavramdan bahsetmezken, dünya bu kavramı konuşuyordu. 1987'de Meclise girdiğimden itibaren bu kavram konusunda toplumu uyarmaya çalıştım. 'Türkiye bir an önce bu çağa girmeli' dedim. Kürsülere kitaplarla çıktım, 'şu şu kitaplar bunlardan bahsediyor' dedim. Bu konuda öncelikle milletvekillerini uyarmaya çalıştım. Turgut Özal ile bu konudaki tüm düşüncelerimi paylaştım. Onun da girişimleri sonucunda Türkiye'nin bilgi çağını yakaladığından bahsedildi. Yani Türkiye'ye 'bilgi çağı' kavramını ben getirdim.'' Kültür Bakanı olunca 1989'u ''Tasarruf Yılı'' ilan ettiğini belirten Zeybek, tasarrufun önemli olduğunu, özellikle iş adamlarının buna dikkat etmesi gerektiğini kaydetti. Yöneticiler ve iş adamları için iş basitleştirme tekniklerinden de bahseden Zeybek, ergonomi bilinmeden ticaret ve dünyayla rekabet yapılamayacağını dile getirdi. Zeybek, Amerika'nın dünyaya çağdaş yönetim teknikleri ve yönetim bilimleriyle meydan okuduğunu ifade ederek, 1990'da Amerika'daki Mengis Belediyesine gittiğini, oradaki programda kendisine sadece 2.5 dakikalık konuşma ayrıldığını ve tüm programın ayarlandığı şekilde dakikası dakikasına işlediğini söyledi. Modern yönetim konuları, iş basitleştirme teknikleri, hızlı okuma, vücut dili, ergonomi ve bilgisayarlı yönetim konularında herkesin bilinçli olması gerektiğini aktaran Zeybek, şunları kaydetti: ''Bu konularda kendimizi eğitmeli ve bilgi sahibi olmalıyız. 'Vücut dili bana neden lazım olur?' diye düşünmeyin. Mesela bir Japon ile iş anlaşması için konuşuyorsunuz. Onun hal ve hareketlerinden neler düşündüğünü, imzayı atıp atmayacağını anlayabilirsiniz vücut dili sayesinde. İleriyi görmeniz lazım. Ben kaç yıl öncesinde bu denli teknolojik gelişme olacağını tahmin ediyordum. Mesela yılda cep telefonu için giden para 25 milyar dolar. Bu para atılıyor adeta çünkü başkalarına gidiyor. İşte bu gelişmeleri yakalayabilmek ve gerisinde kalmamak için yapılması gerekenler var. Mesela bilgi sektörüne vergi muafiyeti gibi. 'Biz yapamayız' demeyin, vallahi de billahi de Amerikalının yaptığı her şeyi siz de yaparsınız. Hindistan yapıyor da sen niye yapamayasın? Ancak bu konuda yöneticilerin kararlı olması lazım.'' Dünyanın silah, endüstri, enerji, finans, petrol alanındaki dev şirketlerinin bir araya gelip ''globalizm'' diye bir icatta bulunduğunu ve bunu ülkelere servis ettiğini bildiren Zeybek, bu şirketlerin ülkelere ''Her şeyinizi satın, devletin bir şeyi olmasın'' dediğini kaydetti.