Kapatma kararı ve sille-i millet
Anayasa Mahkemesi, 27'nci parti
kapatma kararını verdi.
Demokratik Toplum Partisi'nin kapısına
kilit vurdu.
37 partili de 5 yıl siyasi yasaklı ilan edildi.
DTP, Halkın Emek Partisi (HEP) geleneğinden gelen ve 16 yıl içerisinde kapatılan beşinci parti oldu.
Garip değil mi?
2 milyon 200 bin oy alan bir parti 2'si
vekil, 35'i kurucu 37 kişi yüzünden kapatıldı.
Demokratik
özgürlük bu kadar dar yorumlanmamalı.
***
Türkiye'de
parti kapatmanın siyasi boyutu da var.
Bu kez de olduğunda şüphe yok.
Birileri yine
siyaset mühendisliğine soyundu. İki yıldır incelenen
dosya tam da
sokak eylemlerinin ortasında gündeme alındı.
Kapatma görüşmesinin başlayacağı günün arifesinde de
Tokat saldırısı gerçekleşti.
Bunlara partililerin ölçüsüz ve şiddeti tasvip eden açıklamaları da eklendi.
Parti kapatmanın,
açılım sürecinin kritik dönemine denk gelmesi de düşündürücü.
***
Anayasa Mahkemesi'nin kararının hukuki olmadığını savunmuyorum.
Aksine, beş parti kapatma kararı içerisinde hukuka en uygun olanı bu.
Partinin kapatılması için DTP'li şahinlerin ve PKK'nın büyük gayreti vardı.
İspanya'da Batasuna Partisi'nin kapatılma gerekçeleri vardı.
Ancak yine de 2 milyon 200 bin kişinin ve siyasi tercihlerinin bu şekilde yok sayılması kabul edilebilir değil.
Kamu vicdanının büsbütün rahat olduğunu kimse iddia edemez.
Sonuçta, Türk demokrasisinin bu kararla daha da güçlenmediği ortada.
***
Karar, siyasi partilerin kapatılmasıyla ilgili yasal değişikliğin ne kadar zorunlu olduğunu gösterdi.
Türkiye, anayasa ve yargı reformlarını yapamayarak çok şey kaybetmeye devam ediyor.
Kapatma sonrası DTP'lilerin "sine-i millete" dönmesi bekleniyordu.
Ancak garip şekilde "şahin" olarak bilinen DTP'li vekiller ceza almadı.
Onlar da sine-i millete dönmekten vazgeçti.
Bundan sonra yeni bir parti ile yola devam edilmesi söz konusu.
Umarım, makul çizgide bir söylem ve
politika izlerler.
Çünkü önlerinde bir "sille-i millet" tehlikesi var.
Yani sandıkta umutlarını boşa çıkarttıkları "halkın tokadı"nı yeme ihtimalleri var.
***
Hoş "sille-i millet", siyaset mühendisleri için de geçerli.
DTP'yi kapattırmak, siyasi hesaplarının tersi sonuçlar da verebilir.
Şimdi
kapatma davası için ellerini ovuşturanlar, yarın aynı riskle yüz yüze kalabilir.
Ya da sandıkta umduğunun tersini bulabilir.
"Sine-i millet" olmadı ama "sille-i millet" bakalım kimin suratına inecek?
Erhan Başyurt -
Bugün Gazetesi