Heyet, Danıştay Başkanlığı adına davaya katılmayı talep eden Hazine avukatının müdahillik talebini kabul etti. Böylece dava birleştirildikten sonra mahkemeye katılmayan Danıştay, müdahil olarak sürece katıldı. Danıştay saldırısı davası ile birleştirilen birinci Ergenekon davasının cuma günü görülen duruşmasında mahkeme heyeti önemli bir karar aldı. Heyet, Danıştay Başkanlığı adına davaya katılmayı talep eden Hazine avukatının müdahillik talebini kabul etti. Davanın, Ergenekon'la birleştirildiği 8 Mayıs 2009 tarihinden bu yana Danıştay Başkanlığı mahkemeyi takip etmemişti. 17 Mayıs 2006 tarihinde Danıştay 2. Dairesi'ne Alparslan Arslan'ın gerçekleştirdiği silahlı saldırıda, İkinci Daire üyesi Mustafa Yücel Özbilgin ölmüş, aralarında daire başkanı Mustafa Birden'in de yer aldığı dört üye yaralanmıştı. Arslan, saldırı sonrasında kaçmaya çalışırken Danıştay'da görevli polis memurları tarafından yakalanmıştı. Danıştay saldırısı, birinci Ergenekon iddianamesinde örgütün silahlı eylemi olarak gösteriliyor. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen Danıştay saldırısı davasına Danıştay Başkanlığı müdahil olarak katılmıştı. Davanın Ergenekon davası ile birleştirilmesi gündeme geldiğinde, mahkemenin görüşünü sorduğu müdahil Danıştay Başkanlığı'nın avukatı Canan Sibel Özkan, birleştirme hususunu mahkemenin takdirine bıraktıklarını söylemişti. Davanın Ergenekon davası ile birleştirildiği 8 Mayıs 2009 tarihinden bu yana ise Danıştay Başkanlığı davayı takip etmemişti. Ergenekon davasının 22 Şubat 2010'da görülen duruşmasında ise Danıştay Başkanlığı adına Hazine avukatı Perihan Özcan, müdahil avukatı olarak davaya katılma talebinde bulundu. 26 Şubat'ta görülen duruşmada Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, Danıştay Başkanlığı'nın suçtan zarar görmesi nedeniyle, avukat Perihan Özcan'ın müdahil olma talebinin kabul edilmesini istedi. Mahkeme de bu talebi kabul etti. Bu kararla Danıştay Başkanlığı artık birinci Ergenekon davasına müdahil oldu. Türkiye, 17 Mayıs sabahına Danıştay'a yapılan hain saldırı ile uyandı. Avukat Alparslan Arslan, rutin toplantılarını yapan Danıştay 2. Daire üyelerine kurşun yağdırdı. Saldırıda 2. Daire Başkanı Mustafa Birden, üyeler Mustafa Yücel Özbilgin, Ayla Günenç, Ayfer Özdemir ve tetkik hakim Ahmet Çobanoğlu yaralandı. Başkent'te görülen Danıştay davası yoğun bir hukuk çabasının ardından Ergenekon kapsamında Silivri'ye alındı. Görüldü ki, Ankara'daki mahkeme delilleri hiç araştırmamış, suçu tuhaf hareketlerde bulunan Alparslan Arslan'a yükleyerek dosyayı kapatmıştı. Danıştay saldırısıyla ilgili hazırlanan iddianamede eylemlerin 'türban' ile ilgili olduğu ileri sürülüyordu. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, 13 Şubat 2008'de Alparslan Arslan'ı iki kez müebbet hapis cezasına çarptırdı. Diğer sanıklar Osman Yıldırım, Erhan Timuroğlu ve İsmail Sağıroğlu da müebbet hapis cezası aldı. 28 Nisan'da mahkemenin gerekçeli kararı yayımlandı. Buna göre saldırı 'türban' sebebiyle gerçekleştirilmişti. Sanıklar türbanı kendi istedikleri şekilde yorumlamayan kişileri cezalandırmayı amaçlamıştı. Saldırının Ergenekon örgütüyle de bir ilişkisi yoktu. Ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, (7 Ekim 2008) kararı Ergenekon'la bağ olduğu gerekçesiyle oybirliğiyle bozdu. 3 Ağustos 2009'da İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi birinci Ergenekon davası ile Danıştay davasının birleştirilmesine karar verdi. Ardından Danıştay soruşturmasının sil baştan ele alınması hükme bağlandı. Soruşturmada Arslan'ın Danıştay'ın başörtüsü kararından haberinin olmadığı ortaya çıktı. Bir süre sonra bu davanın sanıklarından İsmail Sağır'ın 'fuhuş için başkasına kadın tedarik etmek' suçundan 1 yıl 8 ay hapis cezasına mahkum olduğu belirlendi. Erhan Timuruğlu, Cumhuriyet'e bomba attıktan sonra kumarhanelerde sabahladıklarını anlatırken, İsmail Sağır, olayın başörtüsüyle ilgisinin bulunmadığını, olaydan önce uyuşturucu aldığını dile getirdi. ZAMAN