Danıştay reddetti

Danıştay 8. Dairesi iptal istemiyle açılan davayı reddetti

Danıştay reddetti

Danıştay Sekizinci Dairesi, öğrenci andının Anayasa'ya göre herhangi bir aykırılığın olmadığına oy birliğiyle karar verdi. BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş'ın, 'Öğrenci Andı'nı boykot kampanyası başlatarak, Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne başvurup kızının okulda 'Andımız' faaliyetine katılmayacağını açıklamasının ardından, Danıştay'dan 'Öğrenci Andı'yla ilgili karar çıktı. Milli Eğitim Bakanlığı, İlköğretim Kurumları Yönetmeliği'nin 'Öğrenci Andı' başlığını taşıyan 12. maddesinin; Anayasaya, uluslararası sözleşmelere ve insan haklarına aykırı olduğu, tercih hakkının kaldırıldığı, yasal dayanağının bulunmadığı öne sürülerek iptali istendi. Bakanlık, usul yönünden, davacının dava açma ehliyetinin bulunmadığı ve süresinde açılmayan davanın süre aşımı nedeniyle reddinin gerektiği; esas yönünden, Anayasa ve üst hukuk normlarına aykırılık bulunmadığı, davanın reddi gerektiğini savundu. Danıştay Tetkik Hakimi de hukuki dayanaktan yoksun olduğu gerekçesiyle davanın reddini istedi. Dava konusu öğrenci andında yer alan ifadelerde Anayasaya, Milli Eğitim Temel Kanunu'na ve İlköğretim ve Eğitim Kanunu'na aykırılık görülmediğini dile getiren Danıştay Savcısı ise yabancı uyruklu öğrencilerin öğrenci andını söyleme zorunluluğunun bulunmadığını hatırlattı. Savcı, "Ülkenin geleceğini oluşturacak yeni nesillerin, Anayasaya ve hukuka saygılı iyi bir yurttaş olarak yetişmelerinin sağlanması, dürüstlük ve çalışmanın yüceliğini kavramış, karşılıklı sevgi ve saygı ile evrensel değerler ve insan haklarına saygılı olmayı öğrenmiş, vatan ve ulus sevgisi kazandırılmış ve bu yüce değerlerle donatılmış bir nesil yetiştirilmesinin tüm insanlık ve ulusumuz için taşıdığı önem dikkate alındığında, bu andın, her gün dersler başlamadan önce ilköğretim okullarında topluca söylenmesinde hukuka aykırılık görülmemiştir. Eğitim ve öğretimin ana çerçevesinin her gün derslerden önce ilköğretim öğrencileri tarafından dile getirilmesinde ve öğrencilerin bu yüce değerlerle donatılmasında, insan haklarına aykırılık bulunmamaktadır." ifadelerini kullandı. Dünyadaki tüm medeni ulusların, kendi vatandaşlarına, insanlık değerlerini, vatan ve ulus sevgisini öğrettiğini, devletin şekli olarak benimsenen yönetim biçiminin niteliklerini anlatmakta ve bu değerlerin vatandaşlarına öğretilmesi ve benimsenmesi için farklı eğitim ve öğretim programları uyguladığına dikkat çeken Danıştay Savcısı, bu çerçevede öğrenci andının her gün, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde bulunan ilköğretim okullarında, yabancı uyruklu öğrenciler kapsam dışında tutularak okutulmasının, Türk İlköğretim Sistemi'nin bir parçası olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Savcı, bilginin tekrarlanma suretiyle öğretilmesinin de bir eğitim yöntemi olduğunu kaydetti. "TÜRK KELİMESİ, BİR IRKIN DEĞİL, HERKESİ KAPSAYAN MİLLETİN ORTAK ADIDIR" Danıştay Sekizinci Dairesi, kararında, Türkiye'nin geleceği olan yeni nesillerin Anayasa'da ve 1739 sayılı yasada yer alan amaçlar doğrultusunda yetiştirilmelerine ve yeni nesillere Türk devletinin ve milletinin bir ferdi olma onurunu duymaya ve hazzını yaşatmaya yönelik, Anayasa'da ve yasalarda yer alan ifadelerden oluşan dava konusu öğrenci andında dayanağı, Anayasa ve yasa maddelerine aykırılık bulunmadığını ifade etti. Her ne kadar davacı tarafından, öğrenci andının bir ırkı esas aldığı, zorla okutulduğu iddialarına yer verilmiş ise de 'Türk' kelimesi bir ırkın değil, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde yaşayan dili, ırkı, rengi, cinsiyeti, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi ne olursa olsun tüm vatandaşların bir araya gelerek oluşturdukları ve herkesi kapsayan ve kucaklayan milletin ortak adı olup, aksi yöndeki davacı iddialarına itibar edilmediğini vurgulayan Daire, "Nitekim Anayasamızda bu hususun vurgulanması bakımından, Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkesin herhangi bir ayrıma tabi tutulmaksızın Türk olduğu belirtilmiştir. Açıklanan nedenlerle davanın reddine, yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, posta ücretinden artan 28,00 TL'nin istemi halinde davacıya iadesine, 18.2.2011 gününde oy birliği ile karar verildi." dedi.
<< Önceki Haber Danıştay reddetti Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER