AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, bir şirket tarafından, 2009/15482 sayılı
Bakanlar Kurulu kararının, ''üzerinde
radyo-TV veya bunların yayınlarını almaya yarayan navigasyon (yönleme) cihazı bulunan kara taşıtlarından yüzde 0,8 oranında
bandrol ücreti alınacağını'' düzenleyen kısmının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle
dava açılmıştı.
Davayı görüşen
Danıştay 10. Dairesi, söz konusu Bakanlar Kurulu kararının, ''üzerinde radyo-TV veya bunların yayınlarını almaya yarayan navigasyon cihazı bulunan kara taşıtlarından yüzde 0,8 oranında bandrol ücreti alınacağını'' düzenleyen kısmının oy birliğiyle yürütmesinin durdurulmasını kararlaştırdı.
Daire kararında, uyuşmazlığa konu olan navigasyon cihazının radyo-televizyon yayını almak dışında, yön bulma işlevi de olduğu dikkate alındığında, bu cihazın tamamının değeri üzerinden değil, sadece radyo ve televizyon yayınını almaya yarayan kısmı üzerinden bandrol ücreti alınması gerektiğini belirtti.
Bakanlar Kurulunca bandrol ücreti belirlenirken, radyo ve televizyon yayınını almaya yarayan navigasyon cihazının sadece radyo ve televizyon yayınını almaya yarayan kısmının dikkate alınması gerekirken, 3093 sayılı yasada yer alan düzenlemeyi genişletecek şekilde, bu cihazın üzerinde yer aldığı kara taşıtının değeri dikkate alınarak yapılan düzenlemede hukuka uyarlık bulunmadığı ifade edildi.
Öte yandan, bandrol ücretinin matrahı olarak, navigasyon cihazlarının üzerinde yer aldığı kara taşıtının değerinin dikkate alınması durumunda, değerleri farklı olan iki kara taşıtında, aynı değerde cihaz bulunması durumunda dahi, ücretlendirmenin farklı olacağının açık olduğuna işaret edilerek, dava konusu düzenlemede bu yönüyle de hukuka uyarlık görülmediği kaydedildi.
Navigasyon cihazlarının radyo ve televizyon yayınını almaya yarayan kısmı üzerinden alınacak bandrol ücretinin belirlenmesi sırasında, idarece, öncelikle, söz konusu cihazların radyo ve televizyon yayınını almaya yarayan kısımlarının değerine ilişkin olarak ilgililerce verilen bilgi ve belgelerin dikkate alınması gerektiği belirtilerek, ''Bu hususun ilgililerce belgelendirilmemesi veya ilgililerce verilen bilgi ve belgelerden, söz konusu cihazın radyo ve televizyon yayınını almaya yarayan kısmının değerinin net olarak ortaya konulamaması durumunda ise farklı cihaz türlerine ilişkin olarak yapılacak piyasa araştırması sonucuna göre tespit edilecek değerin matrah olarak belirlenmesi yoluna gidilmesi gerekmekte olup, bu kapsamda, ilgili kurum ve kuruluşların da görüşlerinden faydalanılabileceği açıktır'' denildi.
Danıştay 10. Dairesi, iptal istemini daha sonra karara bağlayacak.