Danıştay Başkanı
Mustafa Birden, yargı kararını, ''siyasi ya da ideolojik bir karar olarak nitelendirmeye hiç kimsenin hakkının bulunmadığını'' belirterek, ''Danıştay'ı ve mensuplarını, verdiği kararlar nedeniyle suçlayıcı, töhmet altında bırakıcı fikir, kanaat ve beyanları anayasal koruma altına alınan mahkemelerin bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğü açısından ciddi bir sakınca olarak görmekteyiz'' dedi.
Birden, yaptığı yazılı açıklamada, şu ifadelere yer verdi:
''
Yükseköğretime girişte
katsayı puanı uygulamasının kaldırılmasına ilişkin Yükseköğretim Genel
Kurul kararının yürütmesinin durdurulması yolunda Danıştay görevli dairesince verilen karar üzerine yapılan açıklamaların yargı erkine yönelik yıpratma faaliyetine dönüşmesi nedeniyle, Danıştay Başkanlığı
yüksek yargı olmanın sorumluluğu çerçevesinde aşağıdaki görüşlerini kamuoyu ile paylaşma gereğini duymuştur.
Sayın
Başbakan'ın, Danıştay'da görülmekte olan sözü edilen
dava hakkında
eleştiri sınırlarını aşan, daire kararını ideolojik olarak niteleyen açıklamalarını bir talihsizlik olarak görüyoruz.
Değerlendirmeye esas alınan Daire kararında yargılama süreci henüz bitmiş değildir. Danıştay ilgili dairesince verilen yürütmenin durdurulması kararının, Danıştayı'n ilgili kurulunda itirazen görüşülmesi mümkündür. Anayasa'dan aldığı
yetki ile Türk milleti adına yargı yetkisini kullanan ve 141 yıllık onurla bir geçmişe sahip olan Danıştay, sadece hukukun üstünlüğünü hedeflemekte, siyasi ve ideolojik kaygılarla karar verdiği yolundaki suçlamayı kesinlikle hak etmemektedir.
Bu bağlamda, yargı kararını siyasi ya da ideolojik bir karar olarak nitelendirmeye hiç kimsenin hakkı yoktur.
Danıştay'ı ve mensuplarını verdiği kararlar nedeniyle suçlayıcı, töhmet altında bırakıcı fikir, kanaat ve beyanları anayasal koruma altına alınan mahkemelerin bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğü açısından ciddi bir sakınca olarak görmekteyiz.
Unutulmamalıdır ki, bu tip açıklamalar, söylemler, kanaatler yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığına zarar vermekte; yargının, kamuoyu nezdindeki güveni ve saygınlığında tahribata yol açmaktadır.
Danıştayımıza ve kararlarına yönelik değerlendirme ve eleştirilerde daha özenli davranılması v
e devlet adına yetki kullananlarca bu hususa daha duyarlı olunması gerektiğinin haklı beklentisini taşımaktayız.''