Adaletsiz
katsayı uygulamasının 28
Şubat darbesinin en olumsuz çalışmalarından birisi olduğunu ifade eden Olçum, uygulamanın adeta yargı koruması altına alındığını kaydetti.
Olçum, demokratikleşmeye dönük adımlarların atılarak milletçe kucaklaşmaya çalışılan şu günlerde 1960 darbesinin doğurduğu, 1980 darbesinin beslediği, 28 Şubat 1997 darbesinin dinamikleştirdiği çeşitli yapıların gestapo mantığıyla direnç göstermeye devam ettiğini ifade etti.
Danıştay'ın önceki kararının gerekçesinde kullandığı ölçülülük ilkesi dikkate alınarak belirlenecek olan katsayı ifadesiyle zaten niyetini belli ettiğini ifade eden Olçum, "O ifade ile meslek liselilere, özellikle imam-hatiplilere üniversite kapısını aralayan her türlü hesabı bozacağını ilan etmişti. Bugünkü tablo, yargının yürütmenin alanına giren hususlara müdahalesi anlamına gelmektedir. Önceki kararlarında katsayının belirlenmesinde YÖK'ün yetkili olduğunu ilan eden Danıştay, hangi hakla kendisini YÖK'ün yerine koyarak katsayıyla ilgili birim dayatmaktadır?." ifadesini kullandı.
Danıştay'ın aldığı kararların milletin bayram sevinciyle karşıladığı kararların iptaline yönelik olduğunu anlatan Olçum şöyle devam etti: "Bu durum yargıya olan güveni zedelemektedir. TBMM'nin ve hükümetin derhal harekete geçerek, gerekli anayasal ve yasal düzenlemelerle yargının kendisini yasama ve yürütmenin yerine koymasının önüne geçmesini, adaletsiz, hukuksuz, darbe ürünü tüm uygulamaları sona erdirmesini bekliyoruz."
(CİHAN)