Hedef, hükümetti ‘Bir-bir buçuk yıl içinde çok radikal karar almak veya kadere razı olmak mecburiyetindeyiz.
Başbakan ile özel görüşmelerde
hakaret etmek lazımdır. Bize iyi basın lazım’
İSTANBUL - “Önümüzdeki 1-1.5 sene içinde çok radikal kararlar almak veya kadere razı olmak mecburiyetindeyiz. Bu hükümetten halkın ümidinin kalmaması lazımdır.
Medya patronları denetim altına alınmalıdır. (F)
- Amaç devleti ele geçirmektir. Her türlü sertlik ile mücadele edelim. Taviz vermeyelim. İyi basına ihtiyacımız var. (Ö)
- Başbakan ile özel görüşmelerde hakaret etmek lazımdır. YÖK Başkanı,
İstanbul Üniversitesi Rektörü gibi laik kesimin önde gelenleri ziyaret edilmelidir. (Ç)
- Yapılmasını istediğimiz konular MGK’da gündeme getirilmemeli, Başbakan Genkur. Kh.na davet edilerek görüşme yapılmalıdır. (T)”
Bu inanılmaz diyaloglar, Türk Silahlı
Kuvvetleri’nin üst düzey
komutanlarının 15-16 Temmuz 2003 tarihinde yaptıkları ‘
ülke sorunlarıyla ilgili’ değerlendirme toplantısında tutulan notlardan alındı. Daha önce
emekli
Deniz Kuvvetleri Komutanı
Özden Örnek’in ‘
darbe günlükleri’yle gündeme gelen, TSK’da bazı komutanların 2003-2004 yıllarında ‘sarıkız’ ve ‘ayışığı’ adlı iki darbenin hazırlıklarını yaptıklarını duyuran haberlerle örtüşen çok sayıda ‘GİZLİ’ ibareli darbe hazırlığı
belgesi,
Ergenekon’un yöneticisi olduğu iddiasıyla tutuklanan
emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin’in evinden çıktı. Belgelerin
Muzaffer Tekin’den çıkmasıyla birlikte
operasyon hızla genişledi ve bu sayede
Eskişehir’deki cephaneliğin bulunduğu
Özel Kuvvetler’den emekli
Binbaşı Fikret Emek’e kadar ulaşıldı. Zanlıların ifadelerine göre, Fikret Emek’te duran belgeler, kendisini çevresinde ‘özel kuvvetlerde yüzbaşı’ olarak tanıtan Muzaffer Şenocak tarafından bir CD’ye kopyalanmış. Şenocak’taki bu CD, daha sonra 150 bin YTL dolandırdığı için aralarında anlaşmazlık bulunan
polis memuru Aydın
Yüksel’e geçmiş. Aydın Yüksel de Şenocak’tan elde ettiği CD’yi Tekin’e vermiş.
Savcı Zekeriya Öz’ün Ergenekon’un kendi çıkarları doğrultusunda kullandığı iddia edilen son derece vahim belgelerin içerikleri şöyle:
‘Başbakan’a hakaret edilsin’
‘15-16 Temmuz 2003 tarihlerinde sayın
Genelkurmay Başkanı’nın refakatlerinde 1’
inci, 2’inci, 3’üncü ve Ege
Ordu Komutanları ile
Nato Güneydoğu Müşterek K,
Harp Akademileri K ve
Donanma Komutanı ile yapılan görüşmelerde ülke sorunları ile ilgili vurgulanan hususlar’ başlıklı belgenin dönemin
Kara Kuvvetleri Komutanı
Aytaç Yalman tarafından hazırlandığı tahmin ediliyor. Belgenin altına düşülen notlarda F’nin
İbrahim Fırtına, Ö’nün Özden Örnek, T’nin
Fevzi Türkeri, H’nin Hurşit
Tolon, A’nın Tamer Akbaş, Ç’nin de
Çetin Doğan olduğu yazılı. Söz konusu belgede, şimdi tümü emekli olmuş dönemin üst düzey komutanlarının kendi aralarında yaptıkları değerlendirmeler, Halkın Kazanılması, Silahlı Kuvvetlerin Genel Durumu, Hükümetle İlişkiler, Cumhuriyetin
Temel Niteliklerinin Korunması,
Basın, AB ve MGK,
Irak’taki Gelişmeler ve ABD ile İlişkilerimiz, alt başlıklarına ayrılmış. Belgede dikkat
çekici cümleler şöyle:
- Halkın kazanılmasında
iletişim çok önemlidir. Halkın kazanılması için ne yapacağız. Çok zamanımız yok. (F)
- Cumhurbaşkanı zamanında ve yeterince bilgilendirilerek, problemli konularda desteği ve denge unsuru olması sağlanmalıdır. (T)
- AB ve
Amerika TSK’lerinin pasifize edilmesine yönelik olarak, AKP’nin
akıl hocalığını yapmakta, yol göstermekte ve ona büyük
destek vermektedir. (T)
-
Süleymaniye olayında askerlerimizin bir mermi bile atmamaları ve talimatlı olmamaları fikri orduda sıkıntı yaratmıştır. Bunu astlarımıza anlatmalıyız. (Ö)
-
Onur kırıcı saldırılara karşı pasif yaklaşımlar sergilenmemelidir. Benzer saldırılara karşı şiddetle tepki gösterilmelidir. (H)
- Emekli
general ve amirallerin TSK’leri ve ülke güvenliği konularında TSK adına fikir belirtmelerinin önüne geçilmelidir. (T)
- TSK kendi istihbarat sistemini daha etkin hale getirmelidir. (A)
- Önümüzdeki 1-1.5 sene içinde çok radikal kararlar almak veya kadere razı olmak mecburiyetindeyiz. Bu hükümetten halkın ümidinin kalmaması lazımdır. (F)
- Amaç devleti ele geçirmektir. Her türlü sertlik ile mücadele edelim. Taviz vermeyelim. (Ö)
- Bunlara kamuoyundan, basından
kuvvet komutanları ile beraber ültimatom vermek lazımdır. (Ç)
- Başbakan ile özel görüşmelerde hakaret etmek lazımdır. Ciddiyeti ortaya koyup araya mesafe koymamız lazımdır. (Ç)
-
Türkiye Cumhuriyetinin temel niteliklerinin bozulması,
Borsa ve
ekonomik kazançlarla telafi edilemez. (Ç)
- YÖK Başkanı,
İstanbul Üniversitesi Rektörü gibi laik kesimin önde gelenleri desteklenmelidir, ziyaret edilmelidir. (Ç)
- TSK’lerinin basın ve halkla ilişkiler stratejisi ve yapılanması yeniden belirlenmelidir. Bu strateji proaktif olmalı, esasları bir çalışma grubu kurularak tespit edilmelidir. (T)
- Medya patronları denetim altına alınmalıdır. (F)
- Basının içinde iyi olanları kullanmamız lazımdır. (Ç)
- Yapılmasını istediğimiz konular MGK’nda gündeme getirilmemeli, Başbakan Genkur. Kh.na davet edilerek görüşülmeli. (T)
Hangi komutanın kodu ne?
Üst düzey komutanların toplantısının ardından tutulan
tutanak daha sonra kodlanarak yeniden kaleme alınmış. ‘Ülke sorunları ile ilgili vurgulanan hususlar’ başlıklı dört sayfalık belgede zikredilen komutanları
tarif eden kodlar çok yüksek olasılıkla şöyle: İbrahim Fırtına ‘Kasırga’; Özden Örnek ‘Levent’; Çetin Doğan ‘Kanarya’;
Hurşit Tolon ‘Meltem’; Fevzi Türkeri ise ‘Sarı Elma’. Bu belgede, ‘Sarı Elma’nın dile getirdiği “Aşağıdaki konularda taviz verilmemelidir” başlığı altında yazılanlar ise şu şekilde sıralanıyor:
1 - Gnkur. Bşk’lığının MSB’na bağlanması, 2 - Gnkur. Bşk’lığının Devlet
protokol listesindeki yeri, 3 - YAŞ kararlarının yargıya açılması, 4 - Harp okullarına imam-hatip mezunlarının alınmasına imkân sağlanması, 5 - Kamusal alanda
türbana müsaade edilmesi, 6 - YÖK yasasının YÖK’ün ve üniversitelerin katılımıyla hazırlanması, 7 - MGK Genel Sekreterliği Teşkilatı ile Genel Sekreterin
seçim usulleri konusunda Gnkur Bşk’lığının katılımı ile çalışma yapılması, 8 - Terörle mücadeleyi sekteye uğratacak yasal düzenlemelerin yapılmaması.
‘Komutan’ın Direktifleri’
Dönemin
Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman tarafından dikte ettirildiği sanılan ‘Sayın Komutan’ın Direktifleri’ başlıklı 28 Temmuz 2003 tarihli belgede ilginç değinmeler var. Örneğin ‘Ordunun Yıpratılması’ başlığı altına şu notlar düşülmüş:
“Demokratikleşeceğiz, İnsan haklarına daha saygılı bir ülke olacağız, silahlı kuvvetleri
sivil siyasetin emrine sokacağız, askerin sivil siyaset üzerindeki etkinliğini azaltacağı, MGK’nın işlevlerini düzenleyeceğiz.”
Aynı belgede ‘Basının Tutumu’ başlıklı bölümde ise “TSK’ne bir düşmanın yapamayacağı kötülük yapılmıştır. TSK ciddi anlamda moral ve motivasyon kaybetmiştir. Şimdi bundan kimler mutludur? Kimler üzülüyor? Bunu takdirlerinize bırakıyorum” deniliyor. 28 Temmuz 2003 tarihli belgede, ‘Ordunun
komuta kademesi arasında huzursuzluk çıkarma ve yıpratma’ başlıklı bölümde “Tarihin hiçbir döneminde yaşamadığımız olayları bu
iktidar döneminde yaşadık.
Genelkurmay Başkanı ile şahin grup diye orduyu ikiye bölmek istediler” şeklinde yakınmalar var. Bu bölümde yazılanlar sonradan basına yönelik bir konuşma metnine dönüştürülmüş.
Ülkenin gidişatı üzerine notlar
1
Ağustos 2003 tarihini taşıyan dokuz sayfalık GİZLİ ibareli bir başka belge de, “Ülkenin Gidişatı Üzerinde Konuşma Notu” başlığını taşıyor. İçeriği ‘Sayın Komutan’ın Direktifleri’ başlıklı nota uygun olarak hazırlanmış olan metnin nerede, ne zaman ve hangi komutan tarafından değerlendirildiği bilinmiyor. Dönemin Genelkurmay Başkanı
Hilmi Özkök’e hitaben hazırlandığı ve türban konusunda sert mesajların da yer aldığı konuşma metni, komutanların kendi aralarında mutabakata vardıkları konular üzerine hazırlanmış.
Zeyno Baran’dan ‘Özel Rapor’
New York’ta bir stratejik araştırma kuruluşunda Türkiye sorumlusu olarak görev yapan Zeyno Baran’dan 3.
Kolordu Komutanı Korgeneral
Ergin Saygun’a gönderilen ‘Özel Rapor’ başlıklı belge de GİZLİ diye damgalanarak değerlendirmeye alınmış. Raporun, ABD’nin ılımlı
İslam projesinden ve AKP’yi desteklemekten vazgeçirilip, Kemalizm’e nasıl ikna edileceği sorunu üzerine hazırlanmış olması dikkat çekici. Genel olarak ABD yönetiminin, AKP hükümetine bakışının değerlendirildiği
raporda, tavsiyelerde de bulunulmuş. ‘Özel Rapor’ başlıklı belgede, “
Pentagon,
Beyaz Saray ve Dış İşleri Bakanlığı dahil,
Amerikan yönetiminin tümü Türkiye’nin demokratik açıdan önünün açılması ve
Avrupa Birliği’ne girmesi için genel olarak; askerin etkisinin azaltılması ve Kemalizm’e karşı çıkılması açısından AKP hükümetinin desteklenmesini bir
politika olarak kabul etmiş durumdadır” diye tespitlerde yapıldıktan sonra, değerlendirme bölümünde şu tavsiyeler yazılı:
“Kemalizmin anlatılması ve ılımlı islam modelinin taşıdığı riskler konusunda yaşanmış tecrübeler ve bilgilerin paylaşımı suretiyle Amerikan tarafı ikna edilebilir. Bu faaliyetler emekli veya
muvazzaf askerler, büyükelçilerden oluşacak bir grupla, sivil
toplum kuruluşlarından sağlanabilecek maddi destekle yürütülebilir.”
TSK muhalefet partisi gibi
GİZLİ ibareli belgelerin bir bölümü de TSK’nın AKP hükümetine karşı muhalefet partisi gibi çalıştığı izlenimini doğuruyor. Bu belgelerden ‘Kalkınma ve
demokratikleşme programının değerlendirilmesi’ başlığı taşıyanı, AKP’nin programını eleştiriye tabi tutuyor. ‘AKP hükümeti tarafından gerçekleştirilen irticai nitelikli yasal düzenlemeler’ başlığını taşıyan diğer GİZLİ belgede, gazetelerde çıkan haber ve köşe yazılarındaki eleştiriler alt alta dizilmiş. Ayrıca 39 sayfa tutan dört çizelgede de AKP’nin AB’nin hangi taleplerini yerine getirdiği bilgileri mevcut
RADİKAL