Evren,
Muğla Üniversitesi
Atatürk Kültür Merkezi'nde,
Kanal D televizyonu tarafından düzenlenen programda soruları
yanıtlarken, 12
Eylül döneminin koşullarına dikkati çekti. Evren, ''
12 Eylül Harekatı'ndan kısa bir süre sonra olaylar yaklaşık 5 ay süreyle azalarak devam etti. 12 Eylül öncesinde yaşanan olaylarda masum insanlar ölüyordu. Türk Silahlı
Kuvvetleri'nin çeşitli komuta kademelerindeki insanlar ile görüş alışverişinde bulundum.
Müdahaleye karar vermeden 1 yıl boyunca düşündük'' diye konuştu.
Müdahale öncesinde dönemin Cumhurbaşkanı'na bir uyarı mektubu verdiklerini de hatırlatan Evren, bu mektubun bütün siyasilere ulaştırılmasına rağmen olayların devam ettiğini anlatttı. Evren, şöyle devam etti:''O dönemde başka çaremiz kalmamıştı. Üniversitelerde olaylar oluyordu, sağ ve sol gruplar birbirlerini öldürüyordu. Rektör polisi çağırmadan, polis üniversiteye giremiyordu. Bu şartlar doğrultusunda
Türk Silahlı Kuvvetleri müdahale kararı aldı.''
''PİŞMAN DEĞİLİM''
Kenan Evren, ''12 Eylül darbesinden dolayı hiç pişmanlık duydunuz mu?'' sorusuna ise şöyle yanıt verdi:
''12 Eylül darbesinden dolayı hiç pişmanlık duymuyorum. Eğer yeniden
Genelkurmay Başkanı olsam ve o şartlar yaşansa yine müdahaleden çekinmezdim. Silahlı Kuvvetler mensupları olarak bu müdahaleyi inanarak yaptık. Bu müdahaleye ben tek başıma karar vermedim. Müdahale öncesinde çok sayıda insan gelip bizden müdahalede bulunmamızı istiyordu. 12 Eylül öncesinde
kuvvet komutanları, ordu komutanları ile ayrı ayrı görüştüm.''
Ordunun mecbur kalmadıkça müdahale etmeyeceğine de işaret eden Evren, ''İnşallah bundan sonra darbeler olmaz. 12 Eylül darbesinin üzerinden 26 yıl geçti. Bu tür şeyler yaşanmadı. Bu sevindirici bir gelişme'' dedi.
''PİŞMANLIK DUYDUKLARIM''
Görev yaptığı dönemde 2 şeyden pişmanlık duyduğunu anlatan Evren, bunlardan birinin Cumhurbaşkanı'nın
halk tarafından seçilmesini Anayasa'ya koyduramaması olduğunu ifade etti. Evren, ''Diğer pişmanlık duyduğum konu ise parlamenterlerin dokunulmazlıklarının kaldırılması konusuydu. Ben dokunulmazlığın sadece kürsü dokunulmazlığı olmasını istiyordum. Keşke yapsaydım'' diye konuştu.
ZORUNLU DİN DERSİ UYGULAMASI VE İMAM HATİP LİSELERİ
Evren,
batı ülkelerindeki okullarda da zorunlu din dersinin olduğunu ifade ederek şunları söyledi:
''Dinsiz millet olmaz. Rusya'da komünist rejim vardı ne oldu? Yaşamadı. Dinsiz insan olmadığı gibi, dinsiz millet de olmaz. Dönemin
Milli Eğitim Bakanı Hasan Sağlam bana geldi, (bizden önce 33 tane
İmam Hatip
Okulu açılmış. Bu okulların öğrencileri yok. Ne yapalım?) dedi. Kalsın dedim. Bizim dönemimizde sadece 1 tane Tunceli'de
İmam Hatip Okulu açıldı. 1989'a kadar ise sadece bir iki okul açıldı. 12 Eylül'den sonra
Kuran-ı Kerim'in Türkçe'sini üç dört defa okudum. Beni ziyarete gelen Valililere de Kuran'ın Türkçe'sini okumalarını
tavsiye ettim.''