'Dava en az 1 yıl sürer'

Eski DGM savcısı Mete Göktürk, bugün başlayan Ergenekon davasını değerlendirdi: Yargıçlar kendilerini baskı altında hissedecek. Dava bir yıl sürer.

'Dava en az 1 yıl sürer'

Mahkeme heyetine yönelik baskılara dikkat edilmeli Emekli Cumhuriyet savcısı Mete Göktürk: Yargıçlar davanın önemi nedeniyle kendilerini baskı altında hissedecek. Ancak dışarıdan gelecek baskılara da dikkat edilmeli. Medya baskısı da var.. Ergenekon davası nihayet başlıyor. Yaklaşık 1.5 yıldır süren soruşturmanın ilk duruşması bugün. 46'sı tutuklu 86 sanık arasında orgeneraller, ünlü yazarlar, gazeteciler, profesörler, mafya liderleri de var. İlginç kareler yaşanacak. İlhan Selçuk ile faili meçhul cinayetlerin kilit ismi Veli Küçük sanık sandalyesinde yan yana oturacak. Bu isimlerin yargılama süreci de gözaltına alınmaları gibi gürültülü mü olacak? Generalleri terör örgütü üyesi olmak suçlamasıyla yargılayacak hâkim ve savcıların psikolojisi nasıl olacak? İlk duruşmada tahliye çıkar mı? Bunları emekli Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) savcısı Mete Göktürk'le konuştuk. 30 yıl Cumhuriyet Savcısı olarak görev yapan Göktürk, "Türkiye'de yargı bağımsız değil" dediği için yargılandı. Beraat ettikten sonra emekliye ayrıldı. "Adaleti Gördünüz mü?" kitabının da yazarı olan Göktürk, ayrıca karikatürist ve heykeltıraş. "Çizgi Dili" ve "Sen İşine Bak" isimli iki karikatür albümü var. * DGM'de terör, çete dosyalarına bakan bir savcı olarak size göre Ergenekon davasının önemi ne? Toplumu çok yakından ilgilendiren bir dava. Çünkü Türkiye'de yaklaşık 40 yıldır demokratik bir devlette asla kabul edilemeyecek öyle olaylar yaşandı ki... Ve bunların üzerine de gidilmedi. Birçok aydın, yazar, sendikacı, öğretim görevlisi hatta öğrenci katledildi. Aynı zamanda kitlesel katliamlar yaşandı; Kahramanmaraş, Sivas olayları... Darbeler, postmodern darbeler yapıldı, muhtıralar verildi. Ve bütün bunlar Türk demokrasisinin gelişmesini engelledi. Artık bir yerde bunlara dur denilmesi gerekiyordu. * Ergenekon, darbelere "dur" denilmesi mi? Evet. Artık bunların tekrarlanmaması gerekiyordu. Çünkü yapılanlar Türkiye'nin demokratikleşmesini istemeyen ve Türkiye'yi yalnızlaştırmak isteyenlerin tezgâhı. Ergenekon'da bir darbe girişimi var. Aslında bu, darbenin engellenmesi konusunda yapılan bir operasyon. Dünya ve Türkiye'nin konjonktürü artık bu girişimlerin üstüne gitmeye elverişli. Bu dava nasıl sonuçlanırsa sonuçlansan artık kimse kolayca "Darbe hazırlığına girişelim" diyemeyecek. Herkes gördü ki orgeneral de olsan yasadışı bir şey yapıyorsan hesap sorulabiliyor. * Sonuçta tüm gözler bu davada. Yargıç ve savcılar kendilerini nasıl hissedecek? Doğal olarak kendilerini baskı altında hissedecekler. Dışarıdan gelecek baskılara dikkat edilmeli. Kamuoyu ve medyanın baskısı da önemli. * Siz bu mahkemede savcı olsaydınız ne hissederdiniz? Endişeli olurdum. Çünkü karışık bir dava. Saygın bir yazar ile şarkıcı menajerinin yan yana gelmesi garip. Ama bilmiyorum son operasyonun kanıtlarını. * Bizim yargımız için alışılmış bir durum değil. Bir orgenerali hem de terör suçundan yargılaması hâkimin psikolojini etkiler mi? Çok fazla etkilemez ama daha titiz davranır. Hitap tarzı farklı olur. Orgenerallere "sen" değil de "siz" diyecektir. Ama objektif olmak zorundadır. Orgenerale saygı da duysa bu duygusunu bastırmak ve tüm sanıklara eşit davranmak zorundadır. * Ama bu orgeneraller terör örgütü suçlamasıyla yargılanıyor... Tabii bu generaller bir darbe ortamı hazırlamakla suçlanıyor. Darbe girişimi başarısız olduğunda bunun cezası eskiden idamdı, şimdi ömür boyu hapis. Bugüne kadar darbeleri posta dağıtıcıları yapmadı hep generaller yaptı. Yasada yer alan bir suç söz konusu. Bu suçu işleyip işlemedikleri ise mahkemenin sonunda ortaya çıkacak. Yasalar sadece garibanlar için işlememeli, orgeneral değil kim olursa olsun suçu sabitse cezası olmalı. Kaldı ki bu suçtan idam edilmiş insanlar var. Talat Aydemir ve Fethi Gürcan da Türk silahlı Kuvvetleri'nin saygın subaylarıydı. Darbe girişimleri başarısız olduğu için idam edildiler. CHP heyetinin amacı yargıya müdahale * Yine bir savcı gözüyle soruşturmaya yönelik eleştirilere ne diyorsunuz? Soruşturmanın başlatılmasını eleştiren kesimler var. Eleştirilebilecek şey, soruşturmanın hukuk içinde yapılıp yapılmadığı olmalı. Kötü muamele yapıldı mı, savunma hakkına yeterince yer verildi mi, gözaltı süresi aşıldı mı, sanıkların avukatlarıyla görüşmesi engellendi mi? Bunlara dikkat edilmeli. Bunlarla ilgili de bir şikâyet yok. Üstelik en başından beri "Bu soruşturma boştur, bir şey çıkmaz" diyenlerin bir kısmı parlamenterler. Burada soruşturmanın uzaması ciddi bir hata. Diğer taraftan iddianameden sızdırılan haberlerle sanık ve şüpheliler hakkında linç havası oluşturuldu. Onların şahsiyet hakları rencide edildi. Tam bir bilgi kirlenmesi yaşandı. * CHP'nin duruşmaya heyet göndermesini nasıl okuyorsunuz? Soruşturmanın başından itibaren "Dava bir hukuksuzluk örneğidir, bir şey çıkmaz" denildiği için heyetin amacı mahkemeyi denetlemektir. Doğru karar alınmasını gözetmek amacı taşımıyor. Bir anlamda mahkeme üzerinde baskı kurmaktır. Bundan önce ben hiçbir davada böyle bir tavır yaşamadım, görmedim de. Bu yargıya müdahaledir. * İddianameye ne diyorsunuz? Daha kısa olabilirdi. Çok fazla tekrar var. Mahkeme çok zorlanacak. İddianame daha özetlenebilirdi. Asıl belgeler yani can alıcı olanlar ayrı toplanabilirdi. * Bu davanın derin devlet veya kontrgerilla meselesine etkisi nasıl oldu? Kontrgerillanın da dokunulmayacak bir mesele olmadığının göstergesi oldu. Yakalanan bombalar, belgeler gizli bir oluşumun varlığını ortaya koydu. Çok güçlü isimlere dokunuldu. * "Bu el bombalarıyla darbe mi olur" diyenler var? Bu bombalar ülkeyi darbeye götürecek provokasyonlar için fazla bile. Bu bombalardan ikisi bir miting alanında patlatılsaydı büyük toplumsal hareketler çıkardı. Danıştay provokasyonunun kin ve nefreti cenazeye katılan hükümet üyelerine yöneltildi. Cemil Çiçek, kendini zor kurtarmıştı. Dava 1 yıldan önce bitmez İlk duruşmada tahliye zor * Peki, dava ne kadar zamanda sonuçlanır? Türk yargısının kendisine has zaafları var. Hızlı işlememe gibi. Şimdi Ergenekon davasında bunun önüne geçmek için her gün duruşma yapılacak. Tarih aralıkları öyle 2-3 ay gibi uzun süreler olmayacak. Duruşma sabahtan başlayacak akşama kadar sürecek. Bu davanın bitmesi hazırlık soruşturması kadar sürer. * Yani bir yıl mı? Evet, o kadar sürer. Yine de mahkemenin gayretine bağlı. Bir de, hazırlık soruşturmasında tüm belge ve bilgiler toplanmış durumda. Mahkeme yeniden bir araştırma külfetine girmeyecek. Sanığın suçunun sabit olup olmadığını mevcut belgelere göre karar verilecek. * Davanın yıllarca sürmesi ve ciddi bir sonuç çıkmama ihtimali yok mu? Bu konuda endişem yok değil. Geçmişte böyle devam eden önemli davalar var. 20 yıldır bitmeyen davalar mevcut. Peş peşe duruşma yapılmasını öngören yeni sistem endişemi biraz yok ediyor. * Bu davanın Susurluk'tan farkı? Toplumda bu dava yüzünden bir ayrışma oldu. Susurluk'ta böyle değildi. Toplum topyekûn davayı destekliyordu. Sadece yargının arkasında siyasi kararlılık yoktu. Ergenekon'da ise yargının arkasında siyasi kararlılık var. * İsnat edilen suçlarla tutuklama sürelerine baktığınız zaman ilk duruşmada tahliyeler olur mu? İlk duruşmada tahliyeleri zor. Ama ondan sonraki celsede olur. Hakkındaki kanıtlar yetersiz olanlar bırakılabilir. Çünkü şüpheden sanık yararlanır. Zaten bir ayıklama olur. Ama mahkeme büyük bir sınav verecektir Türkiye açısından. Dileriz bu sınavı başarıyla geçecektir. Mahkeme, adil ve hukuka uygun bir karar verirse, gerçek suçlularla suçsuzları iyi ayırırsa başarılıdır. Tutuklu sanıkların haklarında çok kesin kanıtlar bulunmadığı sürece tutuksuz yargılanmaları noktasında duyarlılık gösterilmesinde yarar var. Çünkü suçsuz olduğu anlaşılırsa telafisi zor olur. Tutuklanma durumu özenle kullanılmalı. Herkesin Ergenekon'a dahil edilmesi davayı sulandırdı * Ergenekon bir taraftan darbe diğer taraftan da derin devletle hesaplaşma mı? Evet. Tüm darbelerin arkasında derin devletin var olduğu bilinir. 12 Eylül darbesi pek çok cinayet ve bombalama olayının arkasından geldi. Bir gün önce kan gölü olan ülkede bir gün sonra her şey durdu. Bu pekala cinayetlerin darbecilerin güdümündeki kontrgerilla gruplarınca işlendiğinin göstergesidir. Danıştay saldırısına, Cumhuriyet gazetesine atılan bombalara, Hrant Dink cinayetine bu perspektifle bakılabilir. Zaten bunların bir kısmına da iddianamede yer verildi. Ama bunlar mutlaka doğrudur demiyorum. Bu suçlamaların doğruluğu yargılama sonunda ortaya çıkacak. Belki de bildiğimiz eylemi değil de başka bir eylemi gerçekleştirdikleri anlaşılacak. * Ergenekon operasyonları sürer mi? Etmemesi gerekir. Başka suçlar işleyenleri veya başka çeteleri telefon kayıtları üzerinden Ergenekon'a dahil etmenin anlamı yok. O suçları da kendi içlerinde değerlendirmek lazım. Tiyatro oyuncuları ve şarkıcı menajerlerinin gözaltına alınması konuyu biraz sulandırdı. İşi ne kadar büyütürseniz o kadar içinden çıkılması zorlaşır. Daha net ve yalın kanıtlarla daha sınırlı sayıdaki insanın üzerine gitmek sağlıklı olur. * PKK, Hizbullah veya DHKP-C ile Ergenekon arasında bir işbirliği olmasına ihtimal veriyor musunuz? Ergenekon'un bu örgütleri kullandığı iddiası var. Ama doğru olduğu bilinen olaylar var; PKK'lılarla ülkücülerin Avrupa'da kahvelerde buluşup uyuşturucu ticaretinde kazanılan paraların pazarlığını yapması. Bu rantın kaybolmaması için PKK'nın faaliyetlerini sürdürmesini isteyen, yani savaş ekonomisinden yarar uman çevrelerin varlığı biliniyor. İnsan düşünüyor; bunca yıl PKK terörünün bitirilmemesinde bunların etkisi var mı? Bu konuların değerlendirilmesi gerekir. "PKK'yı da Ergenekon ortaya çıkardı" demek abartı. ECEVİT KILIÇ- SABAH
<< Önceki Haber 'Dava en az 1 yıl sürer' Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER