AK Parti Malatya Milletvekili Mehmet
Şahin,
Başbakan Erdoğan’ın
Davos çıkışıyla ilgili çok çarpıcı bir tespitte bulundu:
“Zulmü kendinde hak gören, kibir ve gurur yerlerde sürünmüş, katledilen masum çocuklar için, işgal edilen mazlum ülkeler için yüreği yanan herkes, ama herkes “diplomasi işte bu, siyaset işte bu, irade işte bu” demiştir”
Başbakan Erdoğan'ın Davos'ta olay olan restinin yankıları devam ederken, en entelektüel yorum AK Parti Malatya
Milletvekili Mehmet Şahin’den geldi. Şahin, Parlamentolar arası birlik ve onun bünyesinde kurulan
Ortadoğu Komisyonu üyesi olarak
TBMM Genel Kurulu’nda , “
Filistin’de yaşanan soykırım ve
Davos Zirvesi” hakkında gündemdışı konuştu.
'ÇIPLAK KRAL'IN MASADAKİ ÇARESİZLİĞİ
Davos zirvesiyle birlikte
Türkiye’nin ruhunun, Türkiye’nin hüviyeti ve asil duruşunun yalnız Ortadoğu’nun değil,
Avustralya’dan
Amerika’ya kadar bütün dünyanın gündeminde olduğuna dikkat çeken Şahin, “Davos’ta, dünyanın en büyük, en uzun süreli trajedisine son vermek için, haksızlık karşısında hakikatin sözcüsü olan, Başbakanımız Recep
Tayyip Erdoğan açıkça ‘
kral çıplak’ demiştir. Çıplak kralın, o masadaki çaresizliğini ise milyonlarla birlikte hepimiz gördük” dedi.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Sayın Ban ki Moon ile
Arap Ligi Genel Sekreteri Sayın
Amr Musa’nın da bu sahnede, yani o masada şahit olarak bulunduğunu kaydeden Şahin, “Uluslararası siyaset açısından sembolik değeri kelimenin tam anlamıyla tarihi bir hadise olan bu bütün dünyayı haklı olarak heyecanlandırmıştır” dedi.
Şahin
TBMM Genel Kurulu’ndaki konuşmasında;
“Yeryüzüne musallat olan, insanlığın vicdanını kanatan, korku salan o musibetli büyü adeta bozulmuştur. Zulmü kendinde hak gören, kibir ve gurur yerlerde sürünmüş, katledilen masum çocuklar için, işgal edilen mazlum ülkeler için yüreği yanan herkes, ama herkes “diplomasi işte bu, siyaset işte bu, irade işte bu” demiştir. Davos zirvesi Başbakanımızın çıkışıyla birlikte yeni bir milat, yeni bir dönüm noktası olmuştur. Bundan sonra herkes, ama herkes bu sahneyi hatırlayacaktır. Bundan sonra, her diplomatik masada bu sahne hatırlanacaktır. Burada Başbakanımız, diplomasi masasına otururken ne vicdanın ne de aklın vestiyere bırakılmayacağını göstermiştir.
Bu meseleyi “İç poiltikaya malzeme yapma iddiası” içi boş bir iddiadır. Bu iddiada bulunanlar mahcup olacaklardır.
"AK PARTİLİ OLMASAYDIM AYNI ONURU DUYARDIM"
Şahin; Ak Parti Milletvekili değil de bir başka partinin milletvekili olsaydım aynı hissiyatla, aynı onuru duyduğumu bu şerefli kürsüden dile getirmeyi büyük bir onur sayardım. Zira bu kürsü, istiklal mücadelesi verilirken kurulmuş bir millet kürsüsüdür. Burada söylenen her sözün milletimizin yüreğinde bir karşılığı vardır dedi. Şahin Anti semitizm iddialarıyla ilgili olarak; Bu
temiz alın, asla bu lekeyi kabul etmez. Bin yıllık
adalet tecrübemiz var. Bin yıllık bir arada yaşama irademiz var. Kimsenin endişesi olmasın ki, bu temiz seciye, bu temiz
kumaş hiçbir zaman bu tuzağa düşmez, düşmeyecektir. Milletimizin asaletine yakışan onurlu dış
politika tavrı budur. Zira, milletimizin tavrı budur.
“Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim
Onu dindirmek için çifte yerim kamçı yerim
Çiğnerim çiğnenirim hakkı tutar kaldırırım” diyen istiklal şairimizin bize telkin ettiği şey tam da bu asîl ruhtu. Şahin; Kimse,
dış politikada eksen değiştirdiğimiz iddiasıyla gerçeği karartma yoluna gitmesin. Yüreklerimiz kabarmış, yüzümüz aydınlanmıştır. Kimse, asil duruşumuzun milli çıkarlarımıza aykırı olabileceği ihtimali üzerinde bir tek dakika zaman kaybetmesin. Eksenimiz, çizgimiz, rotamız bellidir.
Avrupa Birliğine tam üyelik yolunda, muasır
medeniyet çizgisinde kararlılıkla reformlarını yapan,
modern Türkiye Cumhuriyeti uluslar arası camianın en güçlü ülkesi olma yolundadır. Yanı başımızdaki yangını söndürmek için hükümetimizin gösterdiği çaba milli çıkarlarımıza aykırı olamaz diye konuştu.