İSRAİL SALDIRDI, DÜNYA AYAĞA KALKTI
Dışişleri Bakanı
Ahmet Davutoğlu,
İsrail'in Gazze'ye
yardım götüren gemilere düzenlediği saldırıda eldeki son verilere göre 9 ölü ve onlarca yaralı olduğunu söyledi.
Bakan Davutoğlu, BM
Güvenlik Konseyi'nin İsrail'in Gazze'ye yardım gönderen gemilere saldırmasının ardından yapılan olağanüstü toplantıda Türkiye'nin konuyla ilgili görüşlerini anlattıktan sonra Türkevi'nde basın toplantısı düzenledi.
Davutoğlu İsrail
Savunma Bakanı Ehud
Barak ile telefonda yaptıkları görüşmede, Bakanın kendisine 9 ölü, 25 civarında yaralı olduğunu söylediğini, ancak daha fazla yaralının olmasından endişe duyulduğunu açıkladı.
Türkiye'nin sözkonusu yardım filosunun hazırlıkları sırasında İsrail tarafıyla değişik temaslarda bulunduğunu ve kendilerine itidal
tavsiye ettiklerini belirten Davutoğlu, "Sivil ve uluslararası nitelikli bu yardım konvoyunun amacının herhangi bir şekilde saptırılarak bir insanlık trajedisine yol açılmaması konusunda gerekli uyarılarda bulunmuştuk. Ancak maalesef bütün bu uyarılarımıza rağmen, bugün sabah 4.30 gibi İsrail güvenlik güçleri bu gemilere müdahalede bulundular ve bunun sonunca ciddi can kaybı ve yaralanmalar sözkonusu oldu" dedi.
Olayın öncesinde Dışişleri Bakanlığında 24 saat görev yapan bir
kriz masası oluşturduklarını ve kendisinin de bu merkezle temas halinde olduğunu anlatan Davutoğlu, Washington'a giderken BM
Güvenlik Konseyi toplantısı için New York'a geldiklerini anımsattı.
Gemilere saldırının ardından hemen tedbirler aldıklarını vurgulayan Bakan Davutoğlu, öncelikle
BM Güvenlik Konseyi'ni acil olarak toplantıya çağırdıklarını, ABD'nin bugün
tatil olmasına rağmen bu toplantının Türkiye'nin çağrısıyla saatler içinde gerçekleştiğini söyledi.
Konsey'in hemen hemen bütün üyelerinin mutabakat halinde bu saldırıyı kınadıklarını, İsrail'in bu konuda açıklama yapması gerektiği konusunun altını çizdiklerini ifade eden Bakan Davutoğlu, Konsey üyelerinin Gazze'deki ablukanın sona ermesi gerektiğini bir kez daha dile getirdiklerini de kaydetti.
Davutoğlu, BM Güvenlik Konseyi'nde bir
başkanlık bildirisinin kabul edileceğini, daha sonra BM'de olayı yakınen takip etmeye devam edeceklerini belirtti.