Davutoğlu, "İran'a sınırı olan bir ülke olarak, ekonomik yaptırımlar söz konusu olduğunda, İran'dan kilometrelerce uzakta olan bazı ülkeler gibi rahat davranamıyoruz." dedi. Davutoğlu, Dış İlişkiler Konseyi (Council on Foreign Relations) adlı düşünce kuruluşunda bir konuşma yaptı. Davutoğlu konuşmasında İran ve Ermeni meselesi üzerine değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'nin İran sorununun çözümünde kilit bir ülke olduğunu belirten Davutoğlu, "İran'ın nükleer silah geliştirmesine tamamen karşıyız. Fakat İran'a sınırı olan bir ülke olarak, ekonomik yaptırımlar söz konusu olduğunda, İran'dan kilometrelerce uzakta olan bazı ülkeler gibi rahat davranamıyoruz." şeklinde konuştu. İran'ın Türkiye'nin enerji bakımından Rusya'dan sonra ikinci en büyük kaynağı olduğunun altını çizen Davutoğlu, "İran'a karşı ne askeri ne de ekonomik tehditleri kabul ederiz. Müzakereler yoluyla, diyalogu kesmeden gelişme kaydedebileceğimize inanıyorum. Zaten Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin bir üyesi olduğumuz halde, yaptırımlar hakkında bize ne danışıldı ne de bilgi verildi. Bu nedenle tam olarak yaptırımlar paketinin neyi içerdiğini de bilmiyorum." dedi. TÜRKİYE ERMENİSTAN İLE İLGİLİ OLARAK ÇOK YOK KAT ETTİ VE DAHA ÇOK YOL KAT EDECEK Türkiye-Ermenistan ilişkilerine de değinen Davutoğlu, "Ermeni meselesinin, Türk-Amerikan ilişkilerinin bir maddesi haline gelmesi yanlış. Konu her ne ise bunu Türkiye, Ermenistan ile kendi arasında, konuşarak halledebilir." diye konuştu. Şu anki tablonun bazıları için olumsuz gözükmesine rağmen, büyük resmin göz önüne alınması gerektiğini belirten Davutoğlu, "Türkiye Ermenistan ile ilgili olarak çok yok kat etti ve daha çok yol kat edecek. Bundan üç sene önce iki ülkenin diplomatik hiç bir diyalogu yoktu, oysa şu an geldiğimiz noktaya bakın." ifadesini kullandı. Soykırım iddiaları ile ilgili olarak da Davutoğlu, "2004 yılından bu yana Türkiye, Ermenistan ile olan sorunları aşmak adına elinden gelen her şeyi yaptı, yapmaya da devam edecektir. Ermeni kardeşlerimizin tarihlerini ve hikayelerini dinlemeye hazırız, fakat onlar da bizim tarihimizi dinlemelidirler." diye ekledi. 4 Mart tarihinde Amerika Dış Temsilciler Komitesi'nde onaylanan sözde soykırım yasa tasarına ilişkin olarak ise Davutoğlu "Eğer oylar, 23'e 22 bizim lehimize olsaydı, bu tarihin başka türlü yaşandığı anlamına mı gelecekti?" diye sordu. YUNALILARIN, BARIŞ İSTEDİĞİ KONUSUNDA CİDDİ ŞÜPHELERİM VAR Kıbrıs ile ilgili gelişmelere de değinen Dışişleri Bakanı, 2004 yılında bütün tarafların Birleşmiş Milletlerin arabuluculuğu ile masaya oturarak bir anlaşmaya vardıklarını hatırlattı. Davutoğlu, şöyle konuştu: "Ülkelerine geri döndükten sonra Türkler, bu anlaşmanın yerine geçmesi için ellerinden gelen her şeyi yaparak, referandumdan 'evet' cevabının çıkmasını sağladılar fakat karşı taraf anlaşmaya uymayarak büyük bir çoğunlukla barışa 'hayır' dedi. Buna rağmen, hayır diyen Kıbrıs, Avrupa Birliği ile ödüllendirildi ve 'evet' diyen Türkler dışlandı. Durum her ne kadar mantığa aykırı olsa ve bizim açımızdan demoralize edici olsa da, biz bir anlaşmaya varılması için gereken her şeyi yapacağız. Fakat karşı çıkmalarına ve hayır demelerine rağmen Avrupa tarafından ödüllendirilen Yunalıların, barış istediği konusunda ciddi şüphelerim var." Davutoğlu, bugün ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile biraraya gelecek ve ardından Brezilya'ya gidecek. (CİHAN)