Demirel, Ekoenerji Dergisi'ne, gündeme yönelik değerlendirmelerde bulundu. Demirel, 1980'in en başta gelen mağduru kendisinin olduğunu belirterek, "1980 İhtilâli herkesi düzledi. Yani o zaman Adalet Partisi de
Cumhuriyet Halk Partisi de kalmadı orta yerde. Herkesi düzledi ve yeni baştan
siyaset karmakarışık oldu. Bugün eğer intikam alacağız diyorsanız,
referandumla intikam alacağız, ayrı bir mesele, ama referandum lafını kullanmadan 1980'in intikamını alacağız diyorsanız, 1980'in en başta gelen mağduru benim. Çünkü ben
Hükümet Başkanıydım." dedi.
"BENİM SUÇUM YOKTU"
Kendisinin vatan sathından topladığı, anasının ak sütü gibi
helal oylarla
Başbakan olduğunu belirten Demirel, "Ben rica üzerine hükümet oldum. Halin icabı üzerine hükümet oldum. Geldiniz, benim elimden hükümeti aldınız. Aldınız ve beni suçlamadınız. İhtilâllerin,
darbelerin hedefi hükümetlerdir. Beni suçlamadınız ki. Çünkü, benim suçum yoktu. Ben de bu işleri düzelteyim, toplayayım diye uğraşıyordum." diye konuştu.
DEMİREL: ÇAĞIRDIĞINIZ GÜN GELİRLER MAHKEMEYE
Askerlerin darbe iddialarıyla ilgili yargılanmasını da eleştiren Demirel, şunları söyledi: "Askerin içerisinde suç işlemişler varsa, kanunlara uymamış insanlar varsa, bunları kanunlara uyarak halledersiniz. Ama, Çukurca'da sabahtan akşama kadar mevzide askerlerle beraber oturan generali, beş ay sonra muhakeme etmek için tevkif etmekde gösterdiğiniz tutum çok yanlıştır, ayıptır, ayıptır."
Askerin moralinin bozulmamasını isteyen Demirel, "O kar demeden,
tipi demeden,
soğuk demeden, dağ demeden, ova demeden bu
ülkenin sınırlarını koruyan ve bu bayrağı dalgalandıran adam. Bana bu muameleyi yapmaya hakkınız yok. Bu Ordu'nun generallerine, subaylarına, askerlerine yapılan bu tür muameleleri yapmaya hakkınız yok. Efendim
adaletmiş(!). Adaleti işletmiyorsunuz ki!... İşletin adaleti bir an evvel, neyse işinizi bitirin. Adalet işletiyorsunuz diye, bu askerlere 'kaç' deseniz, kaçmazlar. Muhakeme mi etmek istiyorsunuz? Çağırdığınız gün gelirler mahkemeye. Bunları niçin
tutuklu olmaya götürüyorsunuz? Ben açıkça size şunu söyleyeyim; bunların adaletle vs. ile hiçbir alâkası yok. Bunlar yanlıştır. Eğer bir ülkenin askerini tahkir eden birtakım muamelelerde bulunuyorsanız, bunun sebebi ne olursa olsun, yanlıştır ve üzülüyorum."
Demirel,
AK Parti hükümetini, ülkenin en değerli kurumlarını itibarsız hale getirmek ve
halkı birbirine düşürmekle suçladı. Demokratik
açılımı da eleştiren Demirel, hükümetin demokratik açılımla "ülkeyi böldüğünü" iddia etti.
"BENİM HALKIM AKILLIDIR"
Referandumdan nasıl bir sonuç çıkacağı yönünde tahminde bulunmaktan kaçınan Demirel, şunları söyledi: "Benim halkım akıllıdır. Ülke için ne yararlıysa onu yapar." dedi. Referandumdan çıkan sonucun dünyanın sonu olmayacağını ifade eden Demirel, "Türkiye'yi hiç kimse ama hiç kimse, başı göğe değen insanlar ülkesi olmaktan çıkaramaz. Milletin sağduyusuna güveniyorum." diye konuştu.
35. MADDENİN TAMAMEN KALDIRILMASINA KARŞI ÇIKTI
Demirel, TSK'nın İç Hizmetler Kanunu'nun 35. maddesinin tamamen kaldırılmasına karşı çıktı. Demirel, devlet güvenliği söz konusu olduğu zaman Türkiye'nın kuralsız bir ülke olmadığına işaret ederek, "
Anayasa kurallarını koymuş. Bu kuralları uygulayacaksınız. Bunları uygulamayınca veya bunları uyguladığınız zaman netice almayınca, asker "ne yapalım memleket uçuruma mı gitsin?" deyip halâskâr zabitan oluveriyor. O da darbe oluyor. O darbe olduğu zaman, bütün devletin yükünü kendisi sırtlanıyor." dedi.
Askerlerin darbelere dayanak yaptıkları TSK'nın İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesinin tümüyle kaldırılmasına karşı çıkan Demirel, "Şunu diyemezsiniz!. 35'inci maddeyi tümüyle kaldırın. Peki, o zaman bu görevleri kim yapacak?" sorusunu yöneltti. Demirel, yeni bir düzenlemenin 35. maddeyi kaldırarak değil, yeniden bir müdahale ortamı gerektirmeyecek tedbirleri almak gerektiğini ifade etti.