Eğitim Bir Sen
Mersin Şubesi'nin düzenlediği programa konuşmacı olarak katılan Güzel, "Bir zamanın elinde Kur'an gönlünde iman geliyor nurlu Süleyman'ı şimdi başörtülü kızları Suudi Arabistan'a sürmeye kalkan ve türbanı şeriat alameti olarak tavsif eden bir garip vatandaş oldu. Buna "siyasetteki münafıklık" denir bana kalırsa. Onu asla affetmeyeceğim ve hakkımı da
helal etmeyeceğim." dedi.
Şahsı ile ilgili bir şey olmadığını ancak ne yazık ki Demirel'in Türk milletini kandırdığını ileri süren Güzel, "Bu,
Müslüman imanlı saf
temiz insanları peşinde sürüklemiştir ve sonra onlara en büyük ihaneti yapmıştır. 2 defa şapkasını alıp gitmiş üçüncüsünde kafasına
çavuş şapkası takarak militaristlerin bastonu olmuştur." diye konuştu.
Türkiye'de
demokrasi probleminin temelinde halkı hor görme yattığına dikkat çeken Güzel, bazılarının hiçbir zaman millet iradesine dayanamadıklarını kaydetti.
Güzel, "
Millete güvenemezler dolayısıyla politikaya da güvenmezler politik sisteme kapalıdırlar. O yüzden de mümkün olduğu kadar politikanın alanını hep daraltmışlardır.
Anayasa Mahkemesi ile yasama organını daraltmışlardır, Meclis'in yetkilerini
gasp etmişlerdir. Danıştay'la yürütmeyi çalışamaz hale getirmişlerdir, YÖK'le üniversiteyi adım attırmaz hale getirmişlerdir. Ve çok daha önemlisi zaman zaman da aslında bizim şanlı kahraman ordumuzu,
peygamber ocağı olarak gördüğümüz ordumuzu ne yazık ki normal görevinin dışına çıkarmışlardır. Bir kısım
darbeciler, en büyük suçu işleyerek, bu millete en büyük zararı vermişlerdir. Ordumuzun millet iradesine müdahalesine sebep olmuşlardır. İşte Türkiye deki mekanizma bu!. Ne yazık ki yüz seneden fazladır böyle devam ediyor." şeklinde konuştu.
Türkiye de hukukun üstünlüğüne gerçekten inandığını ifade eden Güzel,
adalet ve hukukun Allah'tan sonra baş konulacak en önemli merci olması gerektiğini belirterek, "Ama ne yazık ki tuz kokmuştur. Ne yazık ki 27 Mayıs'tan itibaren Yüksek Adalet Divanı diye adı verilen aslında fevkalade alçak bir adalet divanı olan
Yassıada Mahkemesi'yle tuz kokmaya başlamıştır. Yassıda benzeri olağan üstü mahkemeler DGM'lerin büyük kısmı değişik darbe dönemlerinde verdikleri kararlarla Türk yargısına adaletine ve Türk milletinin adalet hissine büyük leke sürmüşlerdir." şeklinde konuştu.