"Ben Süleyman
Demirel değilim" diyen Kemal, onun
halkını düşünmediğini ve zenginlerle beraber olduğunu söyledi.
Doğum yeri olan Osmaniye'nin Gökçedam (Hemite) köyünü ziyaret ederek arkadaşları ve
köylülerle hasret gideren
Yaşar Kemal, köyün girişindeki Hemite Köprüsü'nde davul zurna ile karşılandı.
Köy konağında vatandaşlarla sohbet eden
Yaşar Kemal'e yöreye has kömbe ile
ayran ve
incir ikram edildi.
Burada bir konuşma yapan Kemal,
"Ben bir köylü çocuğuyum. Elimden geldiğince köylülerin haklarının verilmesi yönünde gayret sarf ederim. Elbette sosyal bir mücadelem var. Halk aç kalmasın. Çocuklarına bakabilsin. Ben Süleyman Demirel değilim. O da bir köylü. Fakat halkını düşünmedi, zenginlerle beraber oldu. Benim her şeyim açıktır. Kitaplarım da, köyüm de açıktır." dedi.
Hemite'de tek
Kürt evinin kendilerinin evi olduğunu kaydeden ünlü yazar Yaşar Kemal, kimsenin kendisine bir defa da olsa 'Sen Kürtsün' dediğini duymadığını belirterek, "Babam Sadık Ağa'ydı ve çok sevilirdi. Ben burada istediğim yaramazlığı yapardım. Kendi çocuklarına kötülük yapanlar dahi bana bir fiske vurmadı veya '
Allah belanı versin' demedi. Ben her zaman Hemiteli oldum ve hala da Hemiteliyim. Eğer ben burada suçluysam onu da kabul ediyorum." diye konuştu.
KÖYLÜMÜN BAŞINA BELA OLURUM DİYE GELMEDİM
3.5 yıl İsveç'te kaldığını, bu sebeple köyüne gelemediğini kaydeden Yaşar Kemal, "Zaten gelseydim de hapsedeceklerdi. Köylümün başına bela olurum diye gelemedim. Önceleri her sene mutlaka gelirdim. Fakat son dönemlerde mahkemelerim oldu gelemedim. Adana'da bir üniversite bana
ödül verdi. Her ödülü de kabul etmem. Fakat benim memleketimdir diyerek aldım ve mutlu oldum. Benim İstanbul'da evim var ama asıl evim Gökçedam (Hemite)'dır. Benim köyümün insanları çok terbiyeli insanlardır. Benim bir de ormancılığım var.
Türkiye Kurtuluş Savaşı'ndan önce kaybedilmişti, yoktu. Türkiye'den hiçbir şikayetim yoktu. Fakat bazı insanlar Türkiye'ye kötülükler yaptılar. Ormanları yok etmeye çalıştılar. Toroslar'da ormanlar kalmadı." ifadelerini kullandı. (CİHAN)