"Bu 17 Aralık'a benzemiyor. Artık başka bir aşamaya geçilmiştir." diyen Demirtaş, ciddi iddialar olduğunu ve bunları yok sayarak yürünemeyeceğini ifade etti. Olayın montajla savruluşturulamayacak kadar ciddi olduğunu vurgulayan Demirtaş, bu dinlemelerin muhtemelen mahkeme kararıyla olabileceğine dikkat çekti.
Partisinin Meclis Grup toplantısında konuşan Demirtaş, faili meçhul cinayetlerin failinin meçhul kalmasında AK Parti iktidarının da payının bulunduğunu kaydetti. Roboski'de yaşanan katliamın 'insanım' diyen herkesin yüreğinde hissettiğini dile getiren Demirtaş, Roboski köylülerine köyün boşaltılması için baskı uygulandığını ifade etti. Kitlelere gaz fişeği ile müdahale edildiğini dile getiren Demirtaş, halkın güvenlik yolu adı altında yeni askeri yatırımların yapılmasına karşı çıktıklarını ve tek suçlarının bu olduğunu söyledi. "Roboski'de 34 kişinin katledilmesine ortak oldunuz, eliniz kana buluştı." diyen Demirtaş, halkın yanında olunacağını ve onların ezdirilmeyeceğini vurguladı.
Seçim çalışmaları başladığından beri BDP'nin seçim çalışmalarını nasıl engellerim hesabına girildiğini belirten Demirtaş, Doğu'da başka aktörlerin kullandığına dikkat çekti. İktidarın sallandığı bugünlerde, siyasi hayatının sonuna gelindiği bugünlerde yeni bir alternatifin doğmasına izin verilmediğini anlatan Demirtaş, partilerine ve HDP'ye yapılan saldırıların amacının bu olduğunu vurguladı. BDP'nin siyasi tarihinin en büyük başarısını elde etmek için 30 Mart'ı beklediğini dile getiren Demirtaş, hiçbir engellemenin kar etmediğini ve yeniden siyaset sahnesine güçlü bir iktidar alternatifi olarak döndüğünü kaydetti. Bütün bu saldırıları kınadığını belirten Demirtaş, bunların çalışma azimlerini artıracağını ifade etti.
7 BİN KİŞİNİN DİNLENMESİ İDDİALARI
Dinlemelere dair iktidar eliyle medyaya servis yapıldığını hatırlatan Demirtaş, bunun 17 Aralık operasyonuna karşı hükümetin bir hamlesi olduğunu söyledi. KCK operasyonlarında hukuksuzluk yapıldığını belirten Demirtaş, Ergenekon'da da kurunun yanında yaşında yandığını artık iktidarın kendisinin de söylediğini kaydetti.
Dinlemelerin Başbakan'ın bilgisi dahilinde yapıldığını ve bundan haz aldığını savunan Demirtaş, şirket mantığıyla kendilerinin kurup kullandıklarını ifade etti. 7 bin kişinin dinlendiğini dile getiren Demirtaş, bu kadar dinlemenin yapılmasının mümkün olmadığını vurguladı. Masrafın devlet tarafından karşılandığını hatırlatan Demirtaş, bu grubun Başbakan'ın etrafındaki küçük bir grubu da dinlediğini ve bundan Başbakan'ın haberi olmadığını söyledi. Dinlenenler arasında bakan ve çocukları ile Başbakan'ın çocuklarının olmaması halinde bu 7 bin kişilik listeden haberdar olunmayacağını savunan Demirtaş, dinlemelere ilişkin verdikleri soru önergelerine cevap verilmediğini ifade etti.
"MONTAJ OLUP OLMADIĞINI 20 DAKİKADA TÜBİTAK'DA ÖĞRENEBİLİRSİN"
17 Aralık sabahı paralel yapının da kendilerini dinlediğini anladıklarını dile getiren Demirtaş, Başbakan'ın "Biz safmışız" dediğini; saf değil saf ötesi olduklarını söyledi. Montaj ses kayıtlarıyla insanların hapis cezaları aldığını hatırlatan Demirtaş, "Senin ki montaj da onların ki ne? Montaj deyip kurtulmak bu kadar kolaysa onlar niye kurtulamıyor?" diye sordu.
Olayın montajla savruşturulmayacak kadar ciddi olduğunun görüleceğini belirten Demirtaş, muhtemelen bu dinleme kayıtlarının bir mahkeme kararıyla olabileceğini dikkat çekti. Kayıtların dosyaya girip girmeyeceğini bilmediklerini dile getiren Demirtaş, "Çünkü soruşturma durduruldu. Bilal Erdoğan dosyasında ne var, ne yok henüz bilmiyoruz ama birgün öğreneceğiz." dedi.
Montaj olduğunu öğrenmenin zor olmadığına dikkat çeken Demirtaş, "Sesin Başbakan ve oğluna ait olup olmadığını öğrenmek 20 dakika. TÜBİTAK'a gönderip 20 dakika öğrenilir." ifadelerini kullandı. Dünyanın birçok yerinde de adli bağımsız merciler olduğunu hatırlatan Demirtaş, oralara da gönderilip bir sonuç alınabileceğini ve kendilerinin de ona göre bir takdirde bulunacaklarını kaydetti.
"KAMUOYU ÖNÜNDE KOMPLO, MONTAJ DEYİP BUNU ÖRTEMEZSİNİZ"
Kamuoyu önünde komplo, montaj denip bunun örtülmeyeceğini dile getiren Demirtaş, Başbakan'a seslenerek "Montaj olduğuna inanıyor ve güveniyorsanız; soruşturmaya kendiniz emir verin, madem montaj, kısa sürede ortaya çıksın. Türkiye ve oğlunuz rahatlasın." şeklinde konuştu.
"Montajdı, halk bunu yemez, derseniz; sadece kendinizi kandırırsınız." diyen Demirtaş, halkın herşeyin farkında olduğunu vurguladı. Başbakan'a düşenin ise şeffaflaşmak, demokratikleşmek, adil bir yargılamaya göre pozisyon almak olduğunun altını çizdi.
"BAŞBAKAN'IN İLK REFLEKSİ BİLAL'İ ARAMAK, PARALARI SAKLAMAK OLMUŞ"
Bir ülkenin Başbakanı'nın, sabah uyandığında, bakanların çocuklarının hırsızlık iddiasıyla gözaltına alındığını, yakın çevresinin gözaltına alındığını duyunca ilk olarak başka operasyonu anlamaya çalışması gerektiğini belirten Demirtaş, "Bizimki ne yapmış; oğlunu aramış. Bizimkinin ilk refleksi, Bilal'i aramak olmuş, paraları saklamak olmuş." dedi. "Bu bir başbakanın refleksi midir; yoksa yakalanma ihtimali olan bir hırsız refleksi midir?" diye sordu.
"Günde 5 defa oğlunuzu arayıp paralar ne oldu; sıfırlandı mı; bunun takibini yapacaksınız. Bir Başbakan'a bu yakışır mı?" diyen Demirtaş, "Biz şeffaflık beklerken, açıklama beklerken; o paraları saklama derdinde." ifadelerini kullandı.
"MÜBAREK EVDE BİRAZ TÜRK LİRASI BULUNDURSAYDIN"
Başbakan'ın resmi mal varlığını da açıklayan Demirtaş, "Şunu toplayıp 10'la çarpsanız; evdeki hesap buraya uymuyor." dedi. Demirtaş, şöyle devam etti: "Senin paransa, helal paransa, işi yapıp bu parayı kazanmışsan; bu ne telaş kardeşim? Bavullarla akşama kadar çocuğu niye yoruyorsunuz. Çocuğa da yazık. Taşı taşı, öğlene kadar 30 milyon Euro yine evde. Paranın taşınması bir gün sürmüş; ses kaydı öğrenmek 20 dakika. Parayı taşıyacağınıza ses kaydını ölçün. 91 trilyon lira ne kadar taşındığı anlaşılmıyor." şeklinde konuştu.
Başbakan'ın gece gündüz vatandaşa Türk lirası tavsiye ettiğini hatırlatan Demirtaş, "Mübarek evde biraz Türk lirası bulundursaydın. Faiz ve kur farkından trilyonlar kazandığını öğreniyoruz." diye konuştu. 107 bin işçinin bir ay çalışması halinde 30 milyon Euro kazanacağına dikkat çeken Demirtaş, 91 trilyon liranın ise Hakkari Belediyesi'nin bir yıllık bütçesinin tam 3 katı olduğunu vurguladı. Hakkari'nin 3 yılda bu parayı harcadığını belirten Demirtaş, Başbakan'ın Hakkari'ye 13.5 trilyon lira gönderdiğini söylediğini ve paraları ne yaptığını sürekli sorduğunu ifade etti.
"İçişleri Bakanı'nın oğlu da üç beş kuruş diyordu. Güler misin ağlar mısın?" diyen Demirtaş, 10 milyon insanın açlık sınırının altında yaşadığını söyledi. Çocukları uyuduktan sonra eve giren babalar bulunduğunu anlatan Demirtaş, "Bunların büyük bir kısmı, AKP'ye oy veren çevreler. Onların arasında yoksullar var; sadece zenginler vermiyor AKP'ye. Allah, peygamber, kitap şemsiyesi altında nelerin yapıldığını görmesi lazım." dedi.
"BU HALİYLE İKTİDAR HÜKÜMET OLUNAMAZ"
"Bu 17 Aralık'a benzemiyor. Artık başka bir aşamaya geçilmiştir." diyen Demirtaş, ciddi iddialar ve donaneler bulunduğunu, bunları yok sayarak, olmamış gibi davranarak yürünemeyeceğini kaydetti. Siyasetin kirlendiğini ve kimsenin bu haliyle sokağa çıkamayacağını belirten Demirtaş, "Bu haliyle iktidar hükümet olunamaz. Buna çare bulunmadan ve gereği yapılmadan Türkiye'de yeni bir dönem açılamaz. O koltukta oturamaz. Komplodan mesele çok başka bir boyuta çıktı." diye konuştu.
Başbakan'ın sürekli paralel devlet dediğini dile getiren Demirtaş, 2 aydır neden bir işlem yapmadığını sordu. Başbakan'ın darbe dönemlerinin bittiğini açıkladığını ifade eden Demirtaş, "Darbeler dönemi bitmişse gelelim yolsuzluk ve rüşvete." dedi.
Başbakan'a seslenen Demirtaş, "Giderken ülkeyi kaosa ve kargaşaya sürükleme. İnsanları sokağa davet edecek bir tarz ve üslupla meseleye yaklaşma. Kendini bu saatten sonra kurtaramayabilirsin ama ülkeyi kurtarabilirsin. Komplo ve montaj söylemlerini bırakıp halka yaptığın hataların hesabını vermeye hazır olduğunu söylemelisin. 12 yıldır sana oy veren yüzde 50 olan halka karşı sorumluluğun gereği budur." şeklinde konuştu.
(CİHAN)