TBMM’de bir grup gazeteciyle yaptığı sohbette gündemdeki gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulunan Demirtaş, bu davalarla üzerine gidilen derin devletin hayali değil gerçek bir olgu olduğunu hatırlattı. Hükümetin neredeyse Ergenekonculardan özür dileyecek duruma geldiğini belirten Demirtaş, “Tutup ‘bunların hepsi kumpastı’ demek saçmalıktan başka bir şey değil. Arada yanlış tutuklanmış, kasten tutuklanmış kişiler olabilir. Ama ‘bunlar kumpastı’ demek ilkesizliktir. AKP şu anda Ergenekon’un ipine sarılmaya çalışıyor. Siyasi bir hesap görme işine dönüştürdüler. Dönüp dolaşıp aynı yere geldiler. Kendisine kumpas kurulduğunu düşünen varsa ellerindeki bilgi ve belgeyi ortaya koyması gerekir. ‘Kumpas’ iddiasında olanlar çözüm sürecine karşı. Bunları aklarlarsa, ‘ortada çözüm süreci adına iyi niyet var’ diyemeyiz.” ifadelerini kullandı.
Paris cinayetiyle ilgili o belge MİT'in işi
Selahattin Demirtaş, Paris’te PKK’lılara yönelik suikast ve olayın MİT’le ilişkili olduğu iddiasını gündeme getiren belgeyi de değerlendirdi. Demirtaş, “O belge MİT’te hazırlanmıştır. Hologramlı filan. MİT yetkilileri dışında, MİT’le teması olmayan hiç kimse hazırlayamaz. Ama içeriği doğru mudur; bu konuda biz kendi cephemizde kararlaştırmış değiliz. Ama failler konusunda hükümetin çok net bir duruş içinde olması gerekiyor.” şeklinde konuştu. Tutuklu KCK’lıların durumunu anlatırken, bu operasyonları Cemaat’e mal etmediklerini, bunun hükümet politikası olduğunu kaydetti. Demirtaş, “Bu AKP’nin resmi politikasıydı. Başbakan elindeki tüm imkanlarla bu operasyona destek verdi. Biz ‘KCK operasyonlarını Cemaat yaptı’ demiyoruz. Bunu AKP yaptı. Geçmişte bunun siyasi sorumlusu AKP’ydi, şimdi bunu Cemaat’e atmanın bir anlamı yok.” ifadelerini kullandı.