Zaman Gazetesi'nde yer alana habere göre, Meclis Anayasa Komisyonu’nda kabul edilen demokratikleşme paketine üç muhalefet partisi de şerh düştü. CHP paketi ‘seçim yatırımı’ olarak nitelerken, BDP ‘yetersiz’ buldu. Paketi ‘terör örgütü PKK’nın talepleri’ olarak gören MHP ise, “Tarihi bir hata işlenmektedir, devlet için beka sorunu oluşturulmaktadır.” uyarısında bulundu.
MHP’nin Anayasa Komisyonu üyeleri Faruk Bal, Mehmet Şandır ve Nevzat Korkmaz’ın imza koyduğu muhalefet şerhinde, demokratikleşme paketinin ‘AKP iktidarı tarafından etnik bölücü terör örgütü PKK’nın elebaşısı Abdullah Öcalan’la ve Kandil’le yapılan müzakerede hükümetin taahhüt ettiği konular’ olduğu belirtildi. Bu paketin ‘ülkenin demokratikleştirilmesi-ileri demokrasi ile bir alakasının olmadığı’ vurgulanan şerhte şu ifadeler yer aldı: “Sayın Başbakan’ın 30 Eylül’de açıkladığı, doğrudan doğruya PKK terör örgütüyle yapılan görüşmelerde basamaklı talepler yöntemiyle birtakım taleplerin meşrulaştırılması vardır, özü de budur. Bu pakette asıl amacın Türkçenin dışlanması, Türk adının dışlanmasıdır, vatan coğrafyasına Türkçeden başka bir ad konulmasına imkân vererek Türkiye Kürdistanı’nı inşa etmektir. Demokratik sistemin temel taşı olan ‘kuvvetler ayrılığı’ ilkesi terk edilerek yasama, yürütme ve yargının denge denetim mekanizmalarının yürütme erkinin elinde monopolleştiği, fiilen paralel devletin bizatihi yürütmenin kendi içerisinde rüşvet ve yolsuzluk süreçlerini kapatmak amacıyla kurulduğu, bunun için yargı kolluk güçlerinin ‘paralel devlet yapılanması’ bahanesi ile hiçbir hukuk kuralına bağlı kalmadan hallaç pamuğu gibi atıldığı bir süreçte demokrasiden bahsetmek gerçekten hilkat garibesi gibi bir konudur.”
CHP: PAKET, SEÇİM YATIRIMI
CHP’li 6 komisyon üyesi ise tasarıyı, ‘kamuoyunda demokratikleşme paketi olarak bilinen, ama içeriği itibarıyla demokratikleşmeyle pek ilgisi olmayan tasarı’ şeklinde niteledi. CHP’nin karşı oy yazısında, “Sınırlı düzenlemeler getiren, genel olarak insan hakları açısından ülkemizde yaşanan sorunlara değinmeyen paket, seçim yatırımı olarak hazırlandığı izlenimini uyandırmaktadır.” denildi. BDP’nin tek komisyon üyesi Bengi Yıldız’ın koyduğu şerhte ise, ‘hükümetin aylardır dillendirdiği ve Türkiye demokrasi tarihinde en ileri adım olarak reklamını yaptığı ‘demokrasi paketi’nin daha önceki paketler gibi ülkenin hiçbir temel sorununa çözüm getirmediği’ kaydedildi.
Yerel seçimlerden önce Meclis’te yasalaştırılması planlanan pakete göre siyasi partiler, tüzüklerinde yer almak ve iki kişiden fazla olmamak kaydıyla eş genel başkanlık sistemini uygulayabilecek. Siyasi partiler ve adaylar tarafından yapılacak her türlü propaganda, Türkçenin yanı sıra farklı dil ve lehçelerle de yapılabilecek. Böylece seçimlerde Kürtçe propagandaya serbestlik gelecek. Siyasi partilere devlet yardımı için uygulanan yüzde 7’lik oy barajı yüzde 3’e çekilecek. Kürtçe eğitim, özel okullarda serbest hale gelecek. ‘Eğitim ve öğretim hakkını engelleyenlere’ verilen ceza artırılacak. Dil, ırk, milliyet, renk, cinsiyet, engellilik, siyasî düşünce, felsefî inanç, din veya mezhep farklılığından kaynaklanan nefret nedeniyle işlenen suçlara verilen ‘6 aydan bir yıla’ kadar olan ceza ‘bir yıldan üç yıla’ çıkarılacak. Türkçe olmayan pek çok köyün adının değiştirilmesine sebep olan madde yürürlükten kaldırılacak.