Demokrasinin üzerindeki karanlık gölge

Askere şehirlerdeki toplumsal olaylara istediği gibi müdahale etme imkanı tanıyan Emniyet Asayiş Yardımlaşma Protokolü'nün Türkiye'yi askerileştirdiği belirtildi

Demokrasinin üzerindeki karanlık gölge

Taraf Gazetesi'nde yayınlanan dönemin 1. Ordu Komutanı Orgeneral Çetin Doğan'ın “Balyoz Darbesi Planı'nına dayanak olarak gösterdiği Emniyet Asayiş Yardımlaşma (EMASYA) Protokolü'nün demokrasinin üzerindeki en büyük tehdit olduğu belirtildi. GÜNEYDOĞU'DA SIK SIK KULLANILIYOR EMASYA konusunu sık sık gündeme getiren AK Parti Bursa Milletvekili gazeteci Mehmet Ocaktan, EMASYA yetkisinin askere görev yaptığı il için her türlü yetkiyi verdiğini söyledi. EMASYA'nın önemli bir sorun olduğunu dile getiren Ocaktan, şunları söyledi: “1997'de imzalanan bir protokol. Jandarmaya büyük yetkiler veriyor. İlin esas amiri validir. Orada herhangi bir asker valinin izni olmadan bir şey yapamaz. EMASYA protokolü her türlü yetkiyi veriyor. İstediği zaman olağanüstü durum algılaması yapıp gerekli aramaları yapabilir, planlar oluşturarak güvenlik gerekçesiyle ‘terör şüphesi var' diyerek, askeri tedbiri alabilir. Vali ve kaymakamdan izin almayabilir... Özellikle Güneydoğu'da terör tehditi nedeniyle EMASYA protokolü sık sık uygulanıyor.” PROTOKOL TÜRKİYE'Yİ ASKERİLEŞTİRDİ EMASYA'yı tartışmaya açan isimlerden gazeteci Ali Bayramoğlu, protokolünün Türkiye'nin askerileştirilmesi anlamını taşıdığını söyledi. Bayramoğlu, şunları kaydetti: “Yıllardır söylüyorum. EMASYA'nın yeniden yapılanması lazım. İşler asker merkezli bir şekilde yürütülüyor. Bu çalışmalar daha çok garnizonlarda yapılıyor. Garnizonlar koordinatör oluyor. Fişleme ve çalışma imkanı var; mevcut yasa bu imkanı veriyor.” EMASYA'nın aslında toplumu yönetme gücüyle bilgi toplamaya yönelik bir çalışma olduğunu anlatan Bayramoğlu, “Türkiye EMASYA askerileşmenin derindeki kalbidir; bu bir askeri vesayet düzenine doğru gidiyor.” İSTENİRSE İDARİ KARARLA KALDIRILIR AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, “EMASYA yapıldığı gibi kaldırılabilir. Hükümet'in bunu gözden geçirmesinde yarar var” dedi. Bozdağ, “EMASYA olmadan da valiler, kaymakamlar, iç güvenlikte ihtiyaç duyduklarında jandarmayı, askeri kuvvetleri çağırabilir. Bu protokol 1997'de çıkarılmış. Bu tarihten önce Türkiye'de terörle mücadele yapılmıyor muydu? Yapılıyordu. Bu olmadan da yapılabilir. Şahsi kanaatime göre hükümet bu protokolü gözden geçirmelidir. Görüşülür, tartışılır. İstenirse bir idari kararla kaldırılabilir de.” EMASYA 10 bin asker • EMASYA (Emniyet Asayiş Yardımlaşma) birlikleri birkaç yıl önce itirazlara rağmen bölük ya da tabur seviyesinden tugay haline getirildi ve 10 bin personele çıkarıldı. • EMASYA, 28 Şubat'tan sonra ilk olarak 1997'de İstanbul'da İçişleri Bakanlığı ile Genelkurmay arasında yapılan bir protokolle kuruldu. • Protokol, askeri birliklere toplumsal olaylara Valiliğin izniyle müdahale yetkisi tanıdı. Ancak protokolde yer alan bir madde de ise Valiliğin talebi olmadan da birliklerin gerekli gördükleri durumlarda olaylara müdahale edebileceği belirtildi. • Askerin Çevik Kuvveti” de denilen bu birliklerin, el koyma yetkisi de bulunuyor. Gerekli hallerde, kamu kurumlarının her türlü araç-gereç ve malzemesi, EMASYA komutanlarının emrine veriliyor. ‘Gerekirse EMASYA  değişikliği yaparız' Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, ‘balyoz planı'na dayanak gösterilen EMASYA ile ilgili yeni bir düzenleme yapılıp yapılmayacağına dair bir soruya, “O İçişleri Bakanlığı ile ilgili bir konu. Biz Türkiye'nin demokratikleşmesi noktasında birçok karar aldık. Bu konuda bir karar almak gerekiyorsa, alacağımızdan kimsenin endişesi olmasın” dedi. Bakanlar Kurulu'nun ardından açıklama yapan Çiçek, ‘balyoz planı'yla ilgili bir başka soruya ise şu cevabı verdi: DEMOKRASİ MEVSİMLİK DEĞİL “Şunu artık hepimizin görmesi lazım. Türkiye demokratik bir ülkedir ve Türkiye'nin demokrasiyi tercihi temel bir tercihtir. Biz demokrasiyi mevsimlik bir tercih olarak almadık. İktidarları vatandaşın iradesi belirler. Gelişi de gidişi de vatandaşın iradesiyle olur. Bunun dışındaki hiçbir çabayı bizim kabul etmemiz mümkün değil. Zaten bunun dışındaki çabalar da çağın gerisinde kalmıştır.” Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu ifade eden Çiçek, ‘balyoz'la ilgili sorumlu makamların gerekenleri yapacağını düşündüğünü söyledi. YOLSUZLUKLA MÜCADELE Ayrıca yolsuzlukla mücadele için etkin çalışma yapacaklarını ifade eden Çiçek, “Tedbirler içerisinde Anayasal ve yasal düzenlemelerin yapılması gerekecektir” dedi. e-devlet uygulamasının hızlandırılacağını da kaydeden Çiçek, “28 kanunda değişiklik yapan bir yasa tasarısını kabul ettik. Tasarı yasalaşması, vatandaşa hizmetin daha kolay gitmesi açısından faydalar getirecektir” diye konuştu STAR
<< Önceki Haber Demokrasinin üzerindeki karanlık gölge Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER