'Cumhurbaşkanı hakkındaki
uygulama demokrasiye gölge düşürdü'
Adalet Bakanı Mehmet Ali
Şahin,
AK Parti'ye açılan
kapatma davası sürecinde, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün
tartışma konusu yapılmasını, ''Son derece incitici ve demokrasiye gölge düşürücü bulduğunu'' söyledi.
Şahin, AK Parti
TBMM Grup Toplantısı öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.
''
Fenerbahçe'nin,
Avrupa Şampiyonlar Ligi çeyrek finalinin ilk maçında, İngiltere'nin FC
Chelsea takımıyla yarın yapacağı maçta şansının ne olduğunun'' sorulması üzerine Bakan Şahin, ''Fenerbahçe, kendi sahasında Chelsea'yi yenecek diye düşünüyorum. Ben de maça gideceğim'' dedi.
Skor tahmininde bulunmayan Şahin, ''Çok rahat tur atlamasına yetecek bir sonuç alacağı kanaatinde değilim ama Fenerbahçe, İngiltere'de de kapasitesini ortaya koyarsa, bazılarının çok
sürpriz dediği başarıyı göstererek, Avrupa'nın 4 takımı arasına girebilir. Bunları, Galatasaraylı olarak söylüyorum'' diye konuştu.
''
Anayasa Mahkemesinin dün AK Parti hakkındaki davanın iddianamesini kabul ettiği hatırlatılarak, anayasa değişikliği için bir takvim belirlenip belirlenmediğinin'' sorulması üzerine de Adalet Bakanı Şahin, ''Bunlar yargı sürecidir, kendi çerçevesi, usulü içinde devam eder gider. TBMM, gördüğünüz gibi iş başındadır, hükümet iş başındadır,
Türkiye'nin meselelerine hakimdir.
Meclis yasama görevini yapmaya, hükümet icraatlarını yapmaya devam edecek. Başkası da zaten düşünülemez. Herkes işine baksın, biz işimize bakıyoruz'' dedi.
Mehmet
Ali Şahin,
kapatma davası sürerken, anayasa değişikliğinin gündeme getirilemeyeceği yönünde görüşler olduğunun hatırlatılması üzerine, bu konularla ilgili beyanda bulunmayacağını ifade ederek, ''Yani bir anayasa değişikliği gündeme gelir mi, gelmez mi o benim işim değil'' diye konuştu.
-''KONUYU SÜREKLİ GÜNDEMDE TUTMAK...''-
''İddianamenin, Cumhurbaşkanını da kapsamasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Anayasanın 105. maddesine aykırı olduğu yönünde yorumlar var'' denilmesi üzerine Bakan Şahin, şunları söyledi:
''Yüksek Mahkeme dün bir karar verdi, kararını açıkladı. Bu sadece açılmış olan dava sürecinin başlaması ve iddianamenin ilgili partiye tebliğini öngören bir karardır.
Siyasi parti kapatma davalarında aynı süreç yürür. Bunda bir olağanüstülük yoktur. Konuyu sürekli gündemde tutmak ekonomiyi olumsuz etkiliyor. O bakımdan, dava kendi seyri içinde devam eder, savunmalar verilir, -ön savunmalar, sözlü savunmalar-, bunlar kendi usulü dahilinde cereyan eder. Ama önemli olan bize göre Türkiye'dir, Türk halkıdır. O bakımdan Türkiye'nin bu süreçten zarar görmemesi, Türk ekonomisinin zarar görmemesi için hükümet olarak son derece titiziz. Şu aşamada başta kendimiz bu sorumluluğu duyuyoruz ama herkesin de böyle bir sorumluluk içinde olmasını görmek istiyoruz.''
''Cumhurbaşkanı'na siyasi
yasak gelmesi halinde görevine devam edemeyeceği söyleniyor. Sizin
hukukçu olarak yorumunuz nedir?'' sorusu ise Şahin, ''Şu anda Sayın Cumhurbaşkanı, bir siyasetçi değildir. Siyasetle ilişiği kesilmiş, mensubu bulunduğu siyasi partiden
istifa etmiş, anayasanın ilgili maddesi gereğince cumhurbaşkanlığına seçilmiş ve yine anayasanın ilgili maddeleri gereğince ancak vatana ihanetle suçlanabilecek bir konumda olan kişidir. Onun, bu süreçte tartışma konusu yapılmasını da son derece incitici buluyorum. Demokrasimize gölge düşürücü buluyorum. Bu konuları gündemde tutmayalım. Siz soru sormayın, kimse de açıklama yapmasın. Türk demokrasisi, bu süreçten daha da güçlenerek çıkacaktır.''
-''BENİM GÖRMEDİĞİM, BİLMEDİĞİM METNİ...''-
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet
Fırat da siyasi partilerin kapatılmasını zorlaştıracak anayasa değişikliğine ilişkin soruları yanıtlarken, ''
Anayasa değişikliğini ben duymadım. Gazetelerden okuyorum. Böyle bir şey konuşmadık. Bir siyasi parti oturur, heyetleri vardır, o heyetler bir araya gelir, böyle bir problem olunca otururlar, konuşurlar, karar verirler. 'Bunu, şunu yapalım' Bir karar çıkar. Ondan sonraki süreçtir. Şu anda maşallah medya neredeyse metinleri dahi yazıyorlar. Benim görmediğim, bilmediğim metni, bazıları yazmaya başladı'' diye konuştu.
''AK Parti hakkında açılan kapatma davasıyla ilgili, dünyadaki tepkileri, özellikle AB'den gelen tepkileri nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusu üzerine Fırat, ''Türkiye'de birileri, 'Ne karışır AB bize falan' 'Ayıp olmuyor mu?
Egemenlik' falan diyor'' diyerek, bunun, bu kesimlerin anayasayı okumadıklarını gösterdiğini söyledi. Fırat, anayasanın 90. maddesini anımsatarak, ''Tabi, insanın kendi anayasasını okumamış olması çok ayıp bir şey'' dedi.
Dengir Mir Mehmet Fırat, ''Dünyada bir
iktidar partisine kapatma davası açılmış mıydı? Yoksa Türkiye'de bir ilki mi yaşıyoruz?'' sorusu üzerine, ''Türkiye ilklerin... Biz, öyle her millete benzeyen bir millet değiliz. Biz kahraman bir ırkın ahfadıyız... Herhalde ilkleri bizim yapmamız lazım. Herhalde
cumhurbaşkanını yargılayan da ilk
ülke biz olacağız'' diye konuştu.
Fırat, kapatma davasına ilişkin iddianamenin henüz partiye ulaşmadığını da söyledi.
-''SİZ PARİS'TE OLSAYDINIZ, NASIL OY KULLANIRDINIZ?''-
''Bu, Türkiye'nin imajını nasıl etkileyecek?'' sorusunu yönelten gazeteciye, ''Siz, ne diyorsunuz?'' diye soruyla karşılık veren Fırat, ''Cumhurbaşkanı yargılanan, iktidar partisi yargılanan bir ülkenin imajı ne kadar iyi olursa, o kadar iyi olur'' dedi.
''
EXPO 2015'i, İzmir'i geçerek Milano'nun kazanmasını'' değerlendirirken de AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Fırat, ''Dünkü sonucun alınmasında, bunun etkisi (Kapatma Davası) var mı, yok mu? Belki bir süre sonra bunu tartışmak gerekecek'' diye konuştu.
Gazetecilerin bu konuyla ilgili soruları üzerine Fırat, ''Ben size soruyorum, siz başka bir ülkenin temsilcisi olarak dün Paris'te olsaydınız, siz nasıl bir oy kullanırdınız? Size tesir eder miydi, etmez miydi? Bunları 'Çok diplomatik' falan filan diye incelemeyin. Yerine
koyun. Deyin ki 'Ben Fuji adalarının temsilciydim, Paris'e göndermişlerdi beni. Bir
tercih yapacaktım iki ülke arasında' Nelere dikkat ederdiniz? Eder mi, etmez mi?... Bazı şeyleri bulmak çok basittir aslında'' dedi.