Emre Aköz köşk tartışmlarına ilginç bir senaryo ile dahil oldu. Erdoğan aday olursa Abdullah Gül'ün yaptığı açıklamalarla hem kendisinin, hem de Tayyip Erdoğan'ın manevra alanını daralttığı söyleniyor. Makul bir yorum... Ben şu ana kadar Gül'ün neden cumhurbaşkanı olmaması gerektiğine ilişkin dişe dokunur bir gerekçe duymadım. Son günlerde, " Çünkü eşinin başı örtülü " diyenlerin sayısında ciddi azalma oldu. Eşi başörtülü ve AKP kurucusu olan Abdüllatif Şener'e göz kırpılmasından, emekli general Edip Başer'in " Asıl sorun başörtüsü değil " demecinden sonra bu konuda diyecek fazla lafları kalmadı. Gül'ün geçmişteki ( RP döneminde) bazı konuşmaları ortaya sürülüyor ama birkaç nokta unutuluyor: 1) Gül bu ülkenin Dışişleri Bakanı. Ayrıca Erdoğan'dan önce başbakanlık da yaptı. Şimdi de Çankaya'ya niye çıkmasın? 2) AKP, geçmişi yani Milli Görüş çizgisini reddeden, farklı yol izleyeceklerini açıklamış ve bunu da gerçekleştirmiş kişilerce kuruldu. Ve daha önemlisi, "bu haliyle" seçmenden onay alarak iktidara geldi. Ancak tüm bunlar göz ardı edilerek Cumhurbaşkanlığı konusunda baskı yapılıyor. Bu baskının " kritik " noktasını, yani " gerçek " sebebini defalarca yazdığım için tekrarlamıyorum. Sadece şunu bir kez daha hatırlatayım... " Uzlaşma " isteyenlerin dillerinin altındaki bakla şu: " Bürokrasinin imtiyazlarına dokunmayan, aynı çarkı döndüren bir cumhurbaşkanı olsun. " Yani mesela, " atanmış " YÖK Başkanı Teziç, arkasına rektörleri sıralayıp " siyasi parti lideri edasıyla " basın toplantısı yaparak " seçilmişlerin " siyasetine müdahale edecek. Ama kimse ona dokunmayacak, Teziç görevini sürdürecek. Halbuki basın toplantısını bitirdiği anda, görevden alındığını belirten ve altında cumhurbaşkanının imzası bulunan belge kendisine tebliğ edilmeliydi. Neyse... "Gül olmasın" diyenler nisanmayısa dönmüş durumda. Sözler aynı sözler: " Gerilim, huzursuzluk, tedirginlik, çatışma olur... " Peki. Madem geçmişe dönüyoruz. Daha da geriye gidelim... Köşk konusunda kendini bağlayan Gül, " karizmasını çizdirmeden ", " itibarını zedelemeden " adaylığından nasıl, kimin için vazgeçer? Evet bildiniz: "Yoldaşı", "dava arkadaşı" Erdoğan için! Hatırlayın: "Eğer Erdoğan cumhurbaşkanı olursa, Gül'ün liderliğindeki AKP seçimde başarılı olamaz" diyenler vardı. Seçimler bitti. Erdoğan büyük başarıyla partisini yeniden iktidara taşıdı. Şimdi Abdullah Gül, ister misiniz Erdoğan'ın lehine adaylıktan çekilsin? Amma şamata çıkar! 24 Nisan'a kadar bütün stratejisini aday olacağını tahmin ettiği Erdoğan'ı engellemek üzerine kuran... Erdoğan aday olmayınca kendisini başarılı bulan Deniz Baykal nasıl da şaşırır! Böyle bir şey olur mu? Sanmıyorum. Bu " politik fantezi "nin amacı, basit bir örnekle siyasetteki olasılıkların zenginliğine dikkatinizi çekmek... EMRE AKÖZ/SABAH