Deprem uzmanından korkutan uyarı

İstanbul Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu, "Binalarda işi makyajlarla götürüyoruz. Bunun sonra bedelleri ağır olur." dedi.

Deprem uzmanından korkutan uyarı

Abant İzzet Baysal Üniversitesi tarafından 'Ulusal Deprem Sempozyumu' düzenlendi. İzzet Baysal Kültür Merkezi Mavi Salon'da gerçekleştirilen sempozyuma, Vali Halil İbrahim Akpınar, Rektör Prof. Dr. Atilla Kılıç, akademisyenler, öğrenciler ve davetliler katıldı. Sempozyuma konuşmacı katılan Doç. Dr. Gündoğdu, gazetecilerin sorularını cevapladı. Doç. Dr. Gündoğdu, 1999 yılında yaşanan depremlerden sonra yıkılacak ve onarılacak binalarda gereken çalışmalarda çok fazla ileride olunmadığını kaydetti. Doç. Dr. Gündoğdu, şöyle devam etti: "Yani makyajlarla işi götürüyoruz. Bunun sonra bedelleri ağır olur. Zeytinburnu'nda ve Konya'da yıkılan binalar var. Binalar yıkılırken siz binaların iyi olduğunu, depreme hazır olduğunu söyleyebilir misiniz? Arkasından sel baskınları oldu. Ama ne oldu? Son seller gösterdi ki sanıldığı kadar iyi değiliz." Doç. Dr. Gündoğdu, Bolu ve civarının depremlerle enerjilerini boşalttığını belirterek, "Ancak Erzincan gibi deprem örnekleri var. Bolu ile benzeşim gösteriyor. Elimizde ona ait veriler var." ifadelerini kullandı. Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu, depremi önceden belirleme çalışmaları içerisinde olduklarını, bu konuda 6 -7 yıldır iyi veri topladıklarını ve tahminlerin yüksek çıktığını anlattı. Doç. Dr. Gündoğdu, Marmara'da olacak muhtemel depremle ilgili açıklamaların olduğunu hatırlatarak, şunları dile getirdi: "Böyle bir sorunun cevabını verecek somut bilgi yok. Bazı hocalarımız açıklamalar yapıyor. Nüfus dağılımı ve binaların yapısıyla ilgili veriler olmadan tahminde bulunmak doğru değil. Süre ilerledikçe insanlar soruyor, 'ben çok hasarın içinde miyim değil miyim?' Buna cevap verebilmek için elinizde sağlam veriler olması gerekiyor." VALİ AKPINAR: DERENİN TAŞIYLA YAPILAN BİNALAR 5 ŞİDDETİNE DAYANMIYOR Bolu Valisi Halil İbrahim Akpınar da sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin depremlerden kaçınılmaz olarak etkileneceğini anlattı. Akpınar, "Bizler de idareciler olarak sağlam ve sağlıklı yapılar yapıp depreme hazırlıklı olmalıyız. Çalıştığımız yerlerde görüyoruz, 5 şiddetinde depremde yıkılan yapılar var. Derenin taşıyla kumuyla inşaat haline getirilip yapılan binalar orta şiddetinde bir depreme bile dayanmıyor." diye konuştu. Vali Akpınar, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yıllardan beri memleketimizde her depremden sonra klişeleşmiş sözler söylenir. Ölenler var, onlar için Allah'tan rahmet dileriz. Kalanlar için de ailelerine sabır dileriz. Sonra devlet büyüktür deriz. Yıkılan binalar yapılacak, ölenlerin ailelerine yardım yapılacak. Devlet yaraları saracak. Ama bu sürekli böyle tekrar edip gider. Sürekli afet, sürekli ölüm sürekli aynı sözler. Bunu değiştirmek lazım. Bunun için hem vatandaş hem devlet hem belediyeler işini daha iyi yapması. Zamanın gerektiği şartlarda yapılması gerekiyor. Bunu yapmayanlara da en ağır müeyyide yapılmalı. Gidenleri geri getiremiyoruz, sakat kalanları geri düzeltemiyoruz. Kayıpları telafi edemiyoruz. Bunu önlemenin yolu tekniğine uygun yapılar yapılması." Afet İşleri Genel Müdürlüğü Deprem Araştırma Dairesi Başkanı Murat Nurlu da deprem riskinin azaltılması ve daha üretken olunması için afet yönetiminde önemli üç kurumun Türkiye Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı adı altında toplandığını kaydetti. Prof. Dr. Süleyman Pampal'ın başkanlığındaki sempozyumun ilk oturumunda, Prof. Dr. Özgün Ahmet Ercan, 'Deprem, yeri nasıl bozar? Yapı nasıl yıkılır?', Dr. Oktay Ergünay, 'Doğal afetler ve sürdürülebilir kalkınma', Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu da 'Bolu ve çevresinde deprem tehlikesi' başlıkları altında anlatımlarda bulundu. (CİHAN)
<< Önceki Haber Deprem uzmanından korkutan uyarı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER