Karıncaların yuvadan kaçma, sağa sola devrilme, ateş üzerindeymiş gibi yürüme, yol şaşırma, kasılma,
havale geçirme gibi davranış bozukluklarıyla ve sebepsiz
ölümleriyle
İstanbul'da deprem olup olmayacağını ve
depremin büyüklüğünü tahmin eden Sütçü, her ile "koloni takip merkezi" kurulması gerektiğini vurguluyor.
Olası bir İstanbul depremini tahmin etmek İçin evinde 24 karınca kolonisi kurmasıyla basına yansıyan öğretmen
Kadir Sütçü, şimdi karıncaların yanı sıra uydu fotoğraflarından da deprem tahmini yapıyor. 1 Temmuz 2007 tarihinden beri her gün web sitesinde karıncalardan yola çıkarak yaptığı deprem tahminlerini yayınlayan Sütçü, İki aydır da uydudan deprem
bulutlarını takip ederek tahminlerde bulunuyor. Biz de bir haftalığına bu tahminlerinin tutup tutmadığını izledik.
Antalya,
Bilecik, Çin, Sumatra ve Ege Denizi için yaptığı tahminlerin hepsi gerçekleşti.
Basında "karıncalarla depremi bilen adam" olarak tanınan ve İstanbul
Sarıyer İlçe
Milli Eğitim Müdürlüğü'nde Eğitici Bilişim Teknolojileri Formatör öğretmeni olarak görev yapan Sütçü, karıncaların deprem Öncesi gösterdiği 15 rutin hareket olduğunu ve bu hareketlere göre depremin büyüklüğünün tahmin edilebileceğini söylüyor. 11
Kasım 1999 tarihinden bu yana, altı saat aralıklarla karıncalarını gözlemleyen ve durumlarını not eden Sütçü,
Tokat Gaziosmanpaşa Ziraat Fakültesi ve
Marmara Üniversitesi
Eğitim Fakültesi mezunu. Baltalimanı'ndaki evinde ziyaret ettiğimiz Sütçü, bize çalışmalarını, tahmin yöntemlerini ve deprem tahmini yapmaya nasıl başladığını anlattı. Sütçü'nün hikâyesi bir erik ağacı ile başlıyor: "11 Kasım 1999 günü bahçemde gezerken, karıncaların yuvalarından kaçıp erik ağacının gövdesine dolandıklarını gördüm. Ziraatçı olduğum İçin dikkatimi çekti tabii. Ertesi gün 12 Kasım'da
Düzce depremi oldu, O günden sonra gözümü karıncalardan ayırmamaya karar verdim. Yarısı bahçemde, yansı evde ve her birinde biner marangoz karınca olmak üzere 24 kolonim var. Dokuz yıldır
Kandilli Rasathanesinin deprem kayıtlarıyla karıncalarımın hareketlerini karşılaştırıyorum.
Depremden birkaç gün önce sıra dışı davranırlarda bulunduklarını tespit ettim."
KARINCALARIN 15 KRİTİK HAREKETİ!
Peki Kadir Sütçü'nün mikroskop yardımıyla incelediği bu karınca hareketleri neler? Karıncaların ilk sıra dışı hareketi elbette yuvadan dışarı çıkmaları. Ardından düşme, sağa sola devrilme, ateş üzerindeymiş gibi yürüme, yol şaşırma, dağınık yürüme, yuva ağzında kümeleşme, kasılma, uyuşukluk ve havale geçirme hareketleri geliyor. Bu hareketler, 4.0 büyüklüğüne kadar olan önemsiz bir depreme işaret ediyor. 4.0 ile 5.0 arası depremlerin öncesinde ise saydığımız tüm sıra dışı davranışların yanı sıra, sebepsiz yere her koloniden yüzde 20-30 civarında karınca ölüyor. 5.0 ile 6.0 büyüklük aralığındaki depremlerden önce de sıra dışı davranışlara yüzde 40-50 oranında ölüm ekleniyor. Depremin büyüklüğü 7.0'a vuruyorsa bu oran yüzde 60') buluyor. 7.0 üzeri depremlerden Önce İse kolonilerdeki karıncaların yüzde SO'i nedensizce ölüyor. Bu toplu ölümden önce
yıldız şeklinde bir küme oluşturan karıncalar ölüme de hep birlikte gidiyor. Sütçü, karıncaların depremden önce yeraltından gelen
elektromanyetik dalgalanmalardan rahatsız olarak bu tür sıra dışı davranışlarda bulunduklarını ve öldüklerini söylüyor.
KARINCALARI KUVARS ÇARPIYOR
Sütçü'nün bu açıklaması akla yatkın. Üstelik bilimsel desteği de var.
Kocaeli Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği bölümünden
emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Uğur Kaynak'ın www.sismikaktivite.org adresinde yayımlanan "Üç deprem
bulutu" başlıklı makalesinde, Sütçü'nün ''elektromanyetik dalgalanma" dediği durum şöyle anlatılıyor: "Deprem yaklaştığında gerilen ve bükülen kayalann içerisindeki SiO2 bile§İmli kristaller, moleküllerindeki silisyum atomlarının elektron yörüngelerinden, atomların dışına çok miktarlarda elektron fışkırtırlar." İşte buna, yani kristal yapıdaki cisimlerin kendilerine dışarıdan uygulanan basınç miktarı ile orantılı olarak elektrik üretme özelliğine "piezoelektrik" olay deniyor. SiCVnİn saf hali olan ve yeryüzünde fazlaca bulunan "kuvars" kristali, fay hatlarında "piezoelektrik" olaya sebep oluyor. Prof. Dr. Uğur Kaynak, makalesinde bu durumu kolay anlaşılabilmesi için şöyle açıklamış:
ÇAKAR ÇAKMAZ ÇAKAN ÇAKMAK
"Piezoelektrik olayın en güzel uygulaması, ilk geldiğinde 'çakar çakmaz çakan
çakmak' diye reklamı yapılan manyetolu çakmaklarda görülebilir. Ancak bu tertibata Türkiye'de yanlışlıkla manyetolu çakmak adı verilmiştir. Dikkat ederseniz çakmağın İçerisinde döndürülen bîr manyeto olmayıp, onun yerine, tepesine
küçük bir çekiçle vurulan bir kuvars kristali vardır. Minicik bir çakmak İçerisindeki minicik bîr kuvars kristali, parmağınızdan aldığı mekanik enerji ile, yaklaşık 15-20 bin voltluk bir elektrik yükü atlaması (şerare) oluşturduğuna göre, varın siz bir fay zonundaki milyarlarca ton kuvars kristali eğilip büküldüğünde, ne kadar elektron fışkırtır
hesap edin. Kısacası, levhaların hareketi dolayısı İle gerilim altında kalan deprem odaklanndaki (fay zonlarındaki) kayaç gerginliği dayanılmaz düzeylere çıktığında, yani depreme az bir zaman kala, hem magnetik hem de elektrostatik enerji salınımları olur."
KARINCALAR GÖNEN DEPREMİNİ BİLMİŞTİ
Sütcü'nün karıncaların ölümüne sebep olduğunu söylediği "elektromanyetik dalgalanma", Prof. Kaynak'ın söz ettiği "piezoeiektrik olay" olabilir. Karıncaların bu olayı depremden birkaç gün önce hissetmeleri, hareketlerini takip ederek depremden korunmamızı sağlayabilir. Sütcü'nün karıncalarıyla Önceden tahminde bulunduğu ve beş saat öncesinden basma
mail atarak haber verdiği en etkili deprem, 10 Haziran 2008'de
Balıkesir Gönen'de meydana gelen ve İstanbul'da da hissedilen 4.9 büyüklüğündeki deprem.
UYDUDAN DEPREM BULUTLARINI DA İZLİYOR
Kadir Sütçü, karıncaların yanı sıra bir yıldır da uydudan bulut fotoğraflarını takip ederek çeşitli ülkeler İçin deprem tahminlerinde bulunuyor.
Uydudan veya çıplak gözle görülen ince uzun bulutların deprem habercisi olduğunu söyleyen Sütçü, günlük olarak sitesine tahminlerini yazıyor. Bu tahminler üç-beş gün İçinde genellikle tutuyor. Buna bizim de şahit olduğumuzu söylememiz bu noktada yanlış olmaz. Kendisiyle
röportaj yaptığımız gün (24
Aralık), Antalya ve Balıkesir civarında hafif şiddette depremler olacağını söylemişti. Ertesi gün Antalya'da ve Bilecik'te deprem olduğunu Kandilli Rasathanesi'nin web sitesinden gördük. Sütçü bu görüşmemiz sırasında yurtdışına yönelik olarak da bir tahminde bulunmuş, bir gün önce farkına vardığı Hindistan'dan Çin'e kadar uzanan ince bulutu uydu görüntüsü üzerinden bize de göstererek, Çin'de 4.0-5.0 büyüklüğünde bir deprem olacağını iddia etmişti, iki gün sonra 26 Aralık'ta gerçekten de Çin ve Pakistan'da iddia ettiği şiddet aralıklarında iki deprem gerçekleşti. 27 Aralık tarihinde de
Endonezya, Sumatra'da 5.5-6.5 büyüklüğünde deprem olacağını söylemişti ki, 30 Aralık'ta Sumatra'nın kuzeyinde 5.9 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Sütcü'nün 28 Aralık'ta Ege denizi açıklarında ve Yunanistan'da 4.0'dan büyük bir deprem olacağı tahmini ise, hemen ertesi gün Ege denizinde gerçekleşen 5.2 büyüklüğündeki deprem ile gerçekleşmiş oldu. Merak edenler www.dkos.org adresinden Sütcü'nün günlük tahminlerini okuyup, bu tahminlerin gerçekleşip gerçekleşmediğini takip edebilir.
Bilim adamları da yıllardır uydu fotoğraflarından ve gözle takip edilebilen alçak bulutlardan deprem tahmini yapabilme konusunda çalışıyor.
A haberleri'>NASA ve DEME-TER projesi tarafından desteklenen
İngiltere Meteodeprem
Araştırma Merkezi Başkanı Ronald Karel, deprem bulutları üzerine çalışan en tanınmış isimlerden. Prof. Dr. Uğur Kaynak'ın "Üç deprem bulutu" başlıklı makalesinde de bu ince ve uzun deprem bulutlarına "piezoeiektrik olay" denen elektron fışkırmalarının sebep olduğu anlatılıyor.
SÜTÇÜ'NÜN TAHMİNLERİNİ ABD DE İSTİYOR!
Amerika Birleşik Devletleri Jeolojik
Araştırmalar Departmanı (USGS) da Kadir Sütcü'nün çalışmalarını yakından takip ediyor. 27 Kasım 2008'de Panama'nın Costa Rica sınırı yakınlarında meydana gelen 6.2 şiddetindeki depremi 10 gün öncesinden tahmin eden Sütçü, bu tahminini bir
rapor halinde e-mail aracılığıyla USGS'ye göndermiş. USGS yetkilileri ise bunun üzerine Sütçü'den ABD deprem tahminlerini devamlı olarak kendileriyle paylaşmasını talep etmiş. Sütçü, ABD üzerindeki tahminlerini artık USSS yetkililerine gönderiyor. Sütcü'nün,
[email protected] mail hesabıyla yaptığı yazışmaları kendi güzlerimizle de gördük.
'HER İLE KOLONİ TAKİP MERKEZİ KURULMALI"
Kadir Sütçü, karıncalar ve bulutlar üzerine yaptığı çalışmalarını 1 Aralık 2008 tarihinde Sarıyer ilçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne verdi. İlçe tarafından İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne, oradan da Millî Eğitim Bakanlığı Projeler Kurulu'na gönderilen çalışmalar, eğer uygun görülürse
Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığına iletilecek. Kadir Sütçü, eğer görevlendirilirse seve seve çalışmalarına devam edeceğini söylüyor ve her ile karınca kolonisi takip merkezleri kurulması gerektiğini belirtiyor. (Aktüel dergisi)