Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Destici, "Cumhurbaşkanlığı Sarayı olmaktan çıkartılıp Başbakanlığa dönüştürülmesini teklif ediyoruz. Buradaki teklifimizin amacı ve gayesi şudur: Bir sürü bakanlık şu anda kirada oturuyor. Sadece Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın aylık ödediği kira 700 bin liranın üzerinde. Milyonlarca, trilyonlarca lira her yıl devlet bakanlıklarıyla kurumları tarafından kira olarak ödeniyor. Bütün bu kurumlar bu binada toplansın." dedi.
'İKTİDAR ŞATAFATLI, LÜKS BİR HAYAT ÖZLEM İİÇERİSİNDE'
Partisinin Genel Merkezi’nde gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Destici, Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Destici, sarayın Türk milletinin kahir ekseriyetinin vicdanını yaralayan büyük bir israf olarak görüldüğünü ifade etti. Sarayın iktidar partisinin debdebeli, şatafatlı lüks bir hayat özlemi içerisinde olduğunu gözler önüne serdiğini kaydeden Destici, "Bu lüks sarayın, Cumhurbaşkanlığı Sarayı olmaktan çıkartılıp Başbakanlığa dönüştürülmesini teklif ediyoruz. Buradaki teklifimizin amacı ve gayesi şudur: Bir sürü bakanlık şu anda kirada oturuyor. Sadece Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın aylık ödediği kira 700 bin liranın üzerinde. Milyonlarca, trilyonlarca lira her yıl devlet bakanlıklarıyla kurumları tarafından kira olarak ödeniyor. Başbakanlığın bir sürü ek binası var. Eski Başbakanlık binası, yeni Başbakanlık binası, Başbakanlığa bağlı Çocuk Esirgeme Kurumu, Başbakanlığa başka kurumlar, diğer bakanlıklar var. Bütün bu kurumlar bu binada toplansın. Böylece hükümet eliyle yapılmış olunan israf uzun vadede en azından telafi edilebilir." şeklinde konuştu.
'SÜRECİN KAZANANI PKK'
Çözüm süreci hakkında konuşan Destici, şunları dile getirdi: "Hükümetin sözcülerinin ve iktidar partisi yetkililerinin aleyhte ya da düzeltici açıklamalarına rağmen işin geldiği noktada PKK’nın siyasi sözcülerinin bölücülerin ifadelerinin doğru olduğu yani net bir şekilde bu süreci onların yönettiğini gözler önüne koyuyor. Başbakan Yardımcısı ‘sekreterya diye bir şey gündemimizde yok’ demişti. Ama bugün olduğu ortaya çıkıyor. Sayın Cumhurbaşkanımız ‘süreci biz yönetiyoruz’ demişti. Neticede ona cevap olarak da, ‘süreci Apo başlattı ve o yönetiyor’ diyen PKK sözcüsünün doğru söylediği ortaya çıkıyor. Yine ‘İmralı’ya gidecek heyetleri Apo belirleyecek’ dediler, neticede o heyete 2 kişinin eklenmesinin Apo’nun talebiyle kabul edildiği basına yansıyor. Demek ki neymiş, aslında süreci başlatan da yöneten de sürecin hakim tarafı, kazanan tarafı da PKK ve onun siyasi uzantıları olduğu net bir şekilde ortada."
Her seçim öncesinde iktidar partisinin sandıktan kendisinin çıkması için PKK’ya her türlü tavizi verebileceğini söyleyen Destici, "PKK, bu seçimi de çok iyi kullanarak hükümetten büyük tavizler koparacağını bilmektedir. Buna yönelik de kendi adımlarını atmaktadır." diye devam etti.
'DİYARBAKIR'DA EŞİNİN YANINDA VURULAN ASTSUBAY GİBİ GEZ BAKALIM'
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın muhalefet partisi komisyon üyelerine ‘yüreğiniz yetiyorsa Güneydoğu’ya gidin, niye gidemiyorsunuz?’ sözlerini değerlendiren Destici, "Sayın Bakan sen gidebiliyor musun? Sen bırak bakalım yüzlerce askeri korumasız Diyarbakır’da eşinin yanında kafasına sıkılarak şehit edilen astsubay gibi çarşıda gez bakalım. Sen kendin gidebiliyor musun ki muhalefet partisinin üyelerine söylüyorsun. Onların gidememesi de senin ayıbın değil mi? Orada kamu güvenliğini sağlamakla yükümlü olan siz değil misiniz? Gerçekten bu ne yüzsüzlük, ne kadar yanlış bir ifade, cümle kurduğunun bile farkında olmayacak kadar cehalet içerisindeler." ifadelerini kullandı.
'BÖLGEDEKİ GENÇLERİN ASKERLİKTEN MUAF TUTULMASI KONUSU KAMUOYUNUN GÜNDEMİNE GELECEK'
Bedelli askerlik konusunun da çözüm sürecinin parçası olduğunu ifade eden Destici, hükümetin bu konuyu kendi inisiyatifiyle gündeme getirmediğini söyledi. Destici, şöyle devam etti: "Milli Savunma Bakanı’na soruyorum. Bölgedeki asker kaçağı sayısı kaçtır? PKK dağa çıkarabildiklerini dağa çıkarmakta, dağa çıkaramadıklarını KCK yoluyla şehir yapılanmasında kullanmakta, geri kalanların da askere gitmemesi için onların üzerinde ciddi bir baskı yapmaktadır. Çözüm sürecinde yapılan müzakereler kapsamında bölgenin gençlerinin askerlikten muaf tutulması konusu önümüzdeki günlerde kamuoyunun gündemine getirilecektir."
'DÜNYADAKİ YÜZDE 30’LUK DÜŞÜŞ, BİZE YÜZDE 2-3 SEVİYESİNDE YANSIYOR'
Dünyada petrol fiyatlarının yüzde 30’dan fazla düştüğünü hatırlatan Destici, şunları söyledi: "Bizim buraya ne kadar yansımış diye bakıyorum. 11 kuruş, 12 kuruş yansıyor. Yani yüzde 2 -3’ler seviyesinde. Yüzde 30 düşüş, maalesef akaryakıt fiyatlarına yüzde 2 -3 seviyesinde yansıyor. O düşüşe paralel olarak Türkiye’deki akaryakıt fiyatlarının da düşmesi gerektiğini ve hükümetin de bu konuda üzerine düşeni yapması gerektiğini düşünüyorum."
CHA