Hükümetin yakınlığıyla bilinen ve “İhalelerin Cengiz Han’ı” olarak tanınan Cengiz Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Cengiz ülkenin her yerinden çıkmaya devam ediyor. Cengiz’in Palu-Genç-Muş demiryolları yapım ihalesinin almasının ardından yüzde 133’lük maliyet artışıyla “ikmal inşaatı işleri” ihalesini almak istemesine itiraz eden CHP Bingöl İl Başkanı Mustafa Kurban resmen cezalandırıldı. Kurban’ın 21 yıllık işyeri biranda kapatıldı.
Kurban, “Ben bu ülkeyi seven bir vatandaş ve ana muhalefet partisinin il başkanı olarak yolsuzlukla mücadele etmeye çalışıyorum. Bedeli budur” dedi. Operasyonla sonuçlanan olaylar zinciri Palu-Genç-Muş Demiryolları ihalesiyle başladı. Elektrik Piyasası Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanuna Plan Bütçe Komisyonu’nda eklenen düzenlemeyle, Kamu İhale Kanunu ve diğer ihale mevzuatı tümüyle by-pas edildi ilk olarak. Yeni düzenlemeyle “İçinden demiryolu geçen barajlarda demiryolu güzergâhının değiştirilmesi işinin baraj projesini üstlenen firmaya yaptırılması, bedelinin de devlet tarafından üstlenilmesi” kararlaştırıldı. Yasaya konulan bu özel hükümden yararlanmak için sadece Cengiz İnşaat ve Özaltın İnşaat’ın içinde yer aldığı konsorsiyum başvurdu.
MALİYETİ YÜZDE 133 ARTTI
Bingöl’deki Murat Nehri üzerine Kale 1, Kale2, Beyhan1 ve Beyhan 2 isimlerinde dört adet hidroelektrik santral (HES) yapımı üstlenen Mehmet Cengiz’e ait Cengiz İnşaat 2011 yılında barajların inşaat alanlarında bulunan 114 km’lik Palu-Genç-Muş demiryolunun baraj alanı dışına çıkarılma ihalesini Özaltın İnşaat Tic. ve San. A. Ş, Samsung C&T Corporation ortaklığı olarak aldı. Kısa süre sonra TCDD Palu – Genç – Muş Ovası Demiryolu Deplase (Taşıma) Projesi maliyetinin yükseltilmesini istedi. Bu aşamada toplam yatırım tutarı 700 milyon lira olan projenin maliyeti yüzde 133 arttı. “devlet katmerli zarara uğramıştır” Bu gelişmeler üzerine CHP’nin belki de en kıdemli yöneticilerinden olan Bingöl İl Başkanı Mustafa Kurban savcılığa suç duyurusunda bulundu. CHP’li Kurban, suç duyurusunda şunları kaydetti:
“Murat Nehri üzerinde yapılmakta olan santraller nedeniyle su altında kalacak olan demiryolunun yerinin değiştirilmesi giderlerinin baraj işini üstlenen firmalar tarafından yapılması gerekirken bu giderler TCDD vasıtasıyla hazineden karşılanmıştır. TCDD Kanunu’na aykırı olarak bu işi ihale ettiğinden ve TCDD yollarının yapması gereken yol deplase çalışmalarını ve projelerini lisansı alan ve bu ihaleyi de alan firmalara hazırlatılarak devlet katmerli olarak zarara uğratılmıştır. Bu zarar, yaklaşık 800 milyon liradır. Ayrıca, bu ihale açık artırmayla yapılmış olsa yüzde 60’a kadar indirim yapılabilecekken, davet usulüyle yapıldığı için ancak yüzde 16 kırım yapılmıştır. Aradaki fark nedeniyle devlet zarara uğratılmıştır. Bu ihaleye karışan TCDD bürokratları, Ulaştırma Bakanı ve müsteşarından şikâyetçiyim.”
“CEPHANELİĞİMİZİ GÖZETLERSİNİZ”
Kurban’ın bu girişiminde partisi CHP’de devreye girdi. Konu TBMM gündemine bile taşındı. Bu süreç devam ederken Kurban hiç beklemediği bir darbe yedi. Milli Savunma Bakanlığı’na tahsisli hazine arazisini 1993 yılında kiralamıştı Kurban. Kirabedeli de 3 yılda bir yenileniyordu. O güne kadar hiçbir sorun yaşamayan Kurban’ın işletmesine öncelikle değişik gerekçelerle para cezaları kesildi. Bununla da yetinilmedi ve Milli Savunma Bakanlığı, “Burası askere lazım” dedi ve Kurban’ın tesisini boşaltmasını istedi. Tesise askerler geldi, hatta çevresi tel örgülerle çevrildi. CHP İl Başkanı Mustafa Kurban bu süreci de şöyle anlattı:
“Mahkeme sonucunu beklemeden Bingöl garnizonu, fiili olarak şantiyemize el koydu. Bana şifahi olarak söylenen gerekçe ise ‘buradan cephaneliğimizi gözetlemek mümkün’. Milli Savunma Bakanlığı arazisinde kiracı olarak yürüttüğümüz faaliyetler 20 yıl normal iken bu olaydan sonra bir gecede tehlikeli olduk Şu anda bütün makine parkımız ve tesislerimiz yasaklı halde… İşyerimize giremiyoruz. 40 dönüm arazi üzerindeki tesisimizdeki araç-gereçlerin sökülmesini istiyorlar. Bingöl kalkınmada en öncelikli yatırım bölgesi. Devletin, ‘gelin yatırım yapın bedava arsa vereceğim, her türlü özendirici önlemi alacağım’ dediği yer. 30 kişiye iş olanağı sağladığımız yer artık çalışmıyor. Tesisimizin, hukuku hiçe sayarak işgal edilmesi ve mahkeme sonucunun beklenmemesi vahim bir durum. Daha vahimi ise garnizonun bu duruma alet edilmesi. Biz ‘ülke soyuluyor’ dediğimiz için onlar da ‘seni perişan edeceğiz’ deyip bu karşılığı verdiler.”