Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni
Hrant Dink cinayeti sanığı O.S.'yi, cinayetin hemen ardından basına dağıtılan fotoğraflarından tanıyan bir kişinin,
Trabzon'daki
jandarmaya ihbarda bulunduğu ortaya çıktı.
Ancak, jandarma, O.S.'nin isim ve adresini veren ihbarcının söylediklerini kayıtlara 9 gün sonra geçirdi.
İhbarcı kişinin
telefon numarası tespit edilmesine rağmen ifadesine başvurulmadı.
İhbar yapan kişi, O.S.'nin arkadaşlarıyla birlikte İstanbul'a gittiğini de belirtti. Oysa, O.S. İstanbul'a yalnız geldiğini, cinayeti de tek başına işlediğini söylemişti.
Hrant Dink, Şişli'deki Agos gazetesi önünde vurulduktan bir gün sonra zanlının fotoğrafları gazetelere ve televizyonlara dağıtıldı. Cinayetin ertesi günü, yani, 20 Ocak'ta bir kişi, Trabzon'daki 156 "Jandarma İmdat" hattını aradı.
İhbarı yapan kişi, görüntülerdeki kişinin Pelitli'de ailesiyle yaşayan O.S. olduğunu söyledi. Açık adresi veremedi, ancak, evini
tarif etti. O.S'nin babasının belediyede çalıştığını da anlatan ihbarcı, İstanbul'u telefonunun şehirler arasına kapalı olması nedeniyle arayamadığını anlattı.
İhbar görüşmesi saat 15.05'ten 15.11'e kadar sürdü.
Bu görüşme, ihbardan 9 gün sonra 29 Ocak tarihinde, iki jandarma baş
çavuşun imzasıyla, "İletişim Tespit Tutanağı" haline getirildi. Önemli ipuçları içeren görüşmenin neden 9 gün bekletildiği anlaşılmadı. Ayrıca, ihbarcının
telefon numarasının belli olmasına rağmen kendisiyle görüşme yapılmadı. Bu ihbarın yapıldığı gün, O.S.'nin babası da emniyete giderek, görüntülerdeki kişinin oğlu olduğunu söylemişti.
O.S.'nin yalnız olmadığı yönünde iddialar varken, ihbarcının "Arkadaşlarıyla İstanbul'a gitti" sözleri de araştırılmadı.
İhmalden yargıya
Bu arada cinayeti azmettirdiği öne sürülen sanıklardan Yasin Hayal'in eniştesi
Coşkun İğci'nin "Yasin, Hrant Dink'i öldürecek" ihbarını ciddiye almayan 2 jandarmanın yargılanmasına da 22 Ocak 2008 tarihinde Trabzon Adliyesi'nde başlanacak. Sanıklar Astsubay
Okan Şimşek ve
Uzman Çavuş Veysel
Şahin "Görevi kötüye kullanmak" suçundan hakim karşısına çıkacak.
İşte telefon kayıtları
Tespit tutanağına geçen konuşmaları özetle şöyle
İhbarcı: O gazeteciyi vuran var ya?
Jandarma: Hangi gazeteciyi vuran?
İ: Vuruldu ya İstanbul'da
İ: Gazeteciyi vuran yeni afetlerde oturuyor, O.S.
J: O.S. mi?
İ: O.S., benim şeyim geçmesin tamam mı?
J: Tamam, geçmesinde, O...
İ: S., S.
J: Nerede oturuyor?
İ: Yeni afetlerde numarasını bilmiyorum.
...
J: Hangi şey onu söyle bana.
İ: İşte, ben diyorum, açıkça Hüseyin'in büfesi var ya...
J: Hüseyin'in büfesi...
İ: Hüseyin'in büfesinden direkt bu yana geliyorsun, burda 3 tane büfe var, hemen önüne çıktığın, karşısında bunların evi...
J: Büfenin karşısında...
İ: Evet.
J: Babasının adını söyle veya annesinin?
İ: Babası Ahmet, Ahmet S.
J: Ahmet S.
İ: Evet, ben İstanbul'u arayacaktım, benim telefonum dışarı çalışmıyor, bildiremedim.
...
J: Ne iş yapıyor babası?
İ: Babası belediyede çalışıyor.
J: Hangi belediyede?
İ: Burda afetler, burda Pelitli'de.
...
J: Tamam, sen kimliğini açıklayacak mısın?
İ:
Hayır, hayır.
J: Oldu iyi günler.
İ: İstanbul'a bildirin, burdan kaçtı İstanbul'a gitti arkadaşlarıyla, orda yapıldı.
J: Tamam beyefendi teşekkürler.
MİLLİYET