Kulaktan kulağa ulaşan bu yayınlar sonucu toplumun bir kesiminde 'dinleniyoruz' paranoyası oluştu.
Dinlenme haberlerinin meydana getirdiği etki son olarak dün
Vatan Gazetesi'nden
Ruhat Mengi'nin köşesine yansıdı. Vatan yazarı, Zaman'ın
gündem oluşturan 'Mayını temizlemek kolay, krokiler 7. Kolordu'da' haberine kendisinin dinlenerek ulaşılmış olabileceğini iddia etti. Psikologlar, paranoyaya dönüşen bu gidişatı, 'kişinin, kuruntuları nedeniyle kendisine ya da başkasına zarar verecek davranışlarda bulunması' olarak tanımlıyor.
27
Mayıs 2009 tarihinde Zaman'da yayınlanan haberde,
Suriye sınırına ilk mayınları döşeyen
emekli Albay Kemal
Güner'in açıklamalarına yer verilmişti. Ruhat Mengi'nin 'olayı önce ben duymuştum' iddiasının aksine Albay Güner'in varlığından ve mayınların temizlenmesi konusuna bakış açısından 25 Mayıs 2009 günü akşama doğru haberdar oldum. Telefonla aradığım Güner bildiklerini anlattı, ses kaydı aldım. Haberi teslim ettiğim yazı işlerinden arkadaşlar önemsedikleri için yüz yüze görüşme yapmamı istedi. 26 Mayıs 2009'da (Yazısından anlaşıldığı kadarıyla Mengi'nin Güner ile konuştuğu gün) Kemal Albay'ın
İstanbul Çatalca'daki evine foto muhabiri Mustafa Kirazlı ile gittik, görüşüp fotoğraflarını çektik. Güner o gün kendisini birçok gazeteden aradıklarını söyledi. Haber
27 Mayıs 2009'da Zaman'ın manşeti olarak kullanıldı. Kemal Albay'ın 26 Mayıs'taki görüşmemizde
Doğan Grubu gazetelerinin isimlerini de 'aradılar' diye saydığı halde ertesi gün bu haberi göremedim. 'Herhalde söyledikleri yayın politikalarına uygun gelmedi' diye düşündüm. Demek ki Ruhat Mengi de o gün arayanlar arasındaymış.