Dışileri Bakanlığı, Orams davasıyla ilgili karar üzerine yaptığı açıklamada,
İngiliz İstinaf Mahkemesi'nin Orams davası olarak bilinen,
Rum Kesimi mahkemelerinin
KKTC'deki taşınmaz mülklere ilişkin aldığı kararların, AB mevzuatı uyarınca İngiltere'de tenfizinin mümkün olup olmayacağına ilişkin kararını açıkladığını belirtti. Karara göre,
GKRY mahkemelerince alınan kararın İngiltere'de uygulanabileceğine dikkat çeken
Dışişleri,
Avrupa Birliği Adalet Divanı'nın (ABAD) Orams davasına ilişkin olarak 28
Nisan 2009 tarihinde verdiği karar sonrasında yapılan açıklamada, sözkonusu kararın müzakere sürecinde belirlenmiş parametrelere ve kurulacak yeni ortaklığın doğasına aykırı olduğu ve GKRY'nin haksız şekilde elde ettiği AB üyeliğini, çözüm çabaları aleyhine nasıl suiistimal ettiğinin açık bir örneği olduğunun bildirildiğini hatırlattı.
İngiliz İstinaf Mahkemesi'nin verdiği kararla olumsuz unsurları teyit etmesinin birçok açıdan düşündürücü olduğuna dikkat çeken Dışişleri, açıklamasında şu noktalar vurgu yaptı: "Her şeyden önce, İngiliz İstinaf Mahkemesi'nin kararı, iki kesimliliğe, siyasi eşitliğe dayanan ve iki Kurucu Devletin oluşturacağı yeni bir
ortaklık kurulmasına yönelik kapsamlı çözüm çabaları BM çerçevesinde halen devam eden
Kıbrıs sorununun daha da karmaşık hale gelmesine ve GKRY'nin çözüm hedefinden uzaklaşmasına neden olabilecek niteliktedir.
2004 yılında BM Kapsamlı Çözüm Planı'nı reddetmesine rağmen, adeta ödüllendirilerek AB'ye tek taraflı olarak üye yapılan GKRY'nin bu üyeliğinin bir sonucu olan kararın, Ada'da BM çerçevesinde adil ve kalıcı bir çözüme ulaşılması için çabaların yoğunlaştığı ve kritik bir aşamaya ulaştığı bu noktada çözüm hedefine zarar verme riski yüksektir.
Bu kararın zamanlaması, Ada'da sürdürülen müzakerelerdeki kritik aşama göz önüne alındığında, iyi niyet ve hukuki objektiflik açısından fevkalade talihsiz olmuştur. İlgili bütün tarafların bilmesini isteriz ki, bu kararın müzakerelerdeki mülkiyet başlığı altındaki konulara etkide bulunması söz konusu olamaz.
Ada'da devam etmekte olan müzakere sürecine olumsuz etkide bulunması muhtemel olan bu kararın alınması sürecinde, garantör
ülke olan İngiltere'nin izlediği yaklaşım da dikkat çekmiştir. İngiliz İstinaf Mahkemesi'nin
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında da vurgu yapılan Ada'nın kuzeyinde etkin bir hukuk sisteminin mevcudiyetini de göz ardı ettiği görülmektedir."
Dışişleri, karar ile ilgili alınacak önlemler konusunun KKTC makamlarıyla müştereken değerlendirildiğini bildirdi. (CİHAN)