Geçtiğimiz hafta PKK’lı heykeli sebebiyle çatışmaların yaşandığı Diyarbakır’da iki günde iki polis, evlerinin önünde kurulan pusuyla şehit edildi. İki saldırının da birbirine benzemesi ve zanlıların profesyonel şekilde ortadan kaybolması akıllara terör şüphesini getirdi. Saldırılar henüz aydınlatılamazken, terör örgütü de açıklama yapmadı.
ARKADAN YAKLAŞTILAR
Zaman'ın haberine göre; Diyarbakır, iki günde iki polis suikastıyla sarsıldı. Kayapınar ilçesi Huzurevleri semtinde 42 yaşındaki polis memuru Osman Bal’ın katledilmesinden bir gün sonra Peyas Mahallesi’nde 25 yaşındaki istihbaratçı Ali Kızıloğlu yine evinin önünde arkadan yaklaşan yüzü kapalı kişilerce şehit edildi. Polis, saldırıda kullanılan silahı Peyas Mezarlığı’nda buldu. Olayın terör kaynaklı mı yoksa adi saldırı mı olduğu henüz aydınlatılamadı.
İZLERİNE MEZARLIKTA ULAŞILDI
Diyarbakır iki günde iki polis suikastıyla sarsıldı. Kayapınar ilçesi Huzurevleri semtinde 42 yaşındaki Osman Bal’ın şehit edilmesinden bir gün sonra Peyas Mahallesi’nde 25 yaşındaki istihbaratçı Ali Kızıloğlu yine evinin önünde arkadan yaklaşan yüzü kapalı kişi ya da kişilerce şehit edildi. Önceki gece yaşanan son olaydan sonra bölgede arama yapan polis, saldırganların izine Peyas Mezarlığı’nda ulaştı. Burada bulunan dizüstü bilgisayar çantası içinde bir tabanca ve iki şarjör bulundu. Saldırıda kullanıldığı kesinleşen tabancanın 2010 yılında Adana’dan bir astsubaydan çalındığı bilgisi ortaya çıktı. Olayın terör ya da kişisel sebeplerden mi kaynaklandığı henüz aydınlatılamadı. PKK ise saldırılarla ilgili şu ana kadar herhangi bir açıklama yapmadı.
VÜCUDUNA 3 KURŞUN İSABET ETTİ
Diyarbakır birer gün arayla iki polis saldırısına sahne oldu. Polis memuru Osman Bal’ın evinin önünde şehit edilmesinin ardından İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde görevli polis Ali Kızıloğlu da aynı şekilde evinin bulunduğu sokakta kurulan pusuyla öldürüldü. Kızıloğlu saat 21.30 sıralarında aracını sitenin içinde park ettiği sırada kendisine yaklaşan kişilerin kurşunlarına hedef oldu. Vücuduna 3 mermi isabet eden Kızıloğlu, araçtan indikten sonra yere yığıldı. Saldırgan ise yaya olarak kaçtı. Olayı soruşturan meslektaşları, olay yerine 2 kilometre mesafede bulunan Peyas Mezarlığı’nda arama yaptı. Mezarlıkta bir dizüstü bilgisayar çantası bulundu. Çantanın içinde ise bir tabanca ve iki şarjör bulundu. Olayda kullanıldığı kesinleşen tabancanın 2010 yılında Adana’dan bir astsubaydan çalındığı tespit edildi. Tabancayı astsubayın evinden çalan 33 yaşındaki M.K. aynı yıl düzenlenen operasyonda yakalanmıştı. İfadesinde ise tabancayı sattığını söylemişti.
PUSUDA TERÖR ŞÜPHESİ
İki gün içinde aynı yöntemle iki polisin şehit edilmesi, akla terör saldırısını getirdi. Diyarbakır İl Emniyet Müdürü Halis Böğürcü, ilk olayın ardından yaptığı açıklamada, saldırının terör bağlantısı ve siyasi bir yönü olmadığını söylemişti. Ancak bir gün sonra bir polisin daha evinin önünde öldürülmesi üzerine ise “Muhtemelen bir terör saldırısı olabilir.” açıklamasını yaptı. Bu çelişkili açıklamalar, akıllardaki soru işaretlerini daha da artırdı. İlk saldırıda şehit edilen Adanalı polis memuru Osman Bal’ın kızı Özlem Bal, babasının iddia edildiği gibi karıştığı bir kavgada öldürüldüğü yönündeki haberlerin gerçeği yansıtmadığını söyledi. Babasının terör saldırısında şehit olduğunu düşünen Özlem Bal, “Silah sesleri üzerine aşağı koştuk. Babam kanlar içindeydi. Kesinlikle kavga olayı doğru değil. Babamı pusu kurup vurdular.” dedi.
'TASFİYELERİN ARDINDAN UZMAN OLMAYAN POLİSLER ATANDI'
İkinci olayda şehit olan Ali Kızıloğlu’nun ise, bir ay öncesine kadar Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü’nde görev yaptığı, hiçbir eğitim ve kursa tabi tutulmadan İstihbarat Şube’ye atandığı öğrenildi. Diyarbakır’da yıllardır en kritik operasyonlara imza atan polisler, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonundan sonra karakollarda kolluk gücü olarak görevlendirilmişti. Görevden alınan polislerin büyük çoğunluğu Emniyet’in Güneydoğu’daki en önemli birimi olan Diyarbakır TEM, İstihbarat ve Özel Harekât şubelerinde görev yapıyordu. Tasfiyeler kapsamında aralarında bölgenin en önemli terör ve istihbarat uzmanı polislerin de bulunduğu memurların bir kısmı merkez, bir kısmı ise dış ilçelere gönderilmiş yerlerine karakol ve Çevik Kuvvet gibi birimlerdeki uzman olmayan polis memurları getirilmişti.
'SİVİL TOPLUM VE HALK TAVIR ALMALI'
Bu önemli birimlerin alelacele boşaltılması hem Diyarbakır’ın hem de burada çalışan polis memurlarının can güvenliğini tehlikeye atacağı uyarısında bulunulmuştu. Öte yandan Diyarbakır’da iki günde üst üste 2 polis memurunun şehit olmasının ardından Vali Mustafa Cahit Kıraç, Emniyet Müdürü Halis Böğürcü ve istihbarat birimleriyle bir toplantı yaptı. Vali Kıraç, “Bu bir hain saldırıdır. Diyarbakırlılar olarak hep beraber karşı çıkmalıyız. Özellikle sivil toplum örgütlerini ve gerçek Diyarbakırlıları bu meselede tavır almaya davet ediyorum.” dedi.