Yasal ve etik olmayan yönlendirmelerin bir Hukuk Devleti’nde amacına ulaşmasının mümkün olmadığı vurgulanan
Doğan Holding'in yaptığı
basın açıklaması şöyle:
“2001 yılında
rakip medya kuruluşu
Uzan Grubu’nun kağıt ithalatı konusunda attığı bir
iftira, tarafımızca anlaşılamayan nedenlerle, 2008 yılına kadar taşınmıştır. 2009 yılında
Yargı’nın verdiği
takipsizlik kararına rağmen, bu konu bir kısım medya tarafından gündemde tutularak, Grubumuz yıpratılmaya, bürokratlar
tahrik edilmeye ve yargı etki altında bırakılmaya çalışılmaktadır.
RTÜK’ten şirketlerimizin
ortaklık yapıları hakkında yapılan tebligatla ilgili olarak ise,
Doğan Yayın Holding tarafından yapılan açıklamadan da anlaşılacağı gibi,
yabancı ortak alınan yayın şirketlerimiz için RTÜK’ten zamanında tüm izin ve onaylar alınmıştır. Konunun tekrar gündeme getirilmesi, yine bu yıpratma gayretlerinin bir sonucudur.
Ayrıca Doğan Yayın Holding ve Doğan TV Holding çatısı altındaki şirketlere gelen
vergi cezaları
Cumhuriyet tarihinin en büyük vergi, dünya tarihinin en büyük basın cezalarıdır. Yapılan işlem bir ticari faaliyet değil, şirketlerin yeniden yapılanmasına yönelik bir düzenlemedir. Ortada bir ticari işlem ve bir
kazanç bulunmamaktadır. Dolayısıyla vergiye neden olacak bir durum olmadığından, vergi cezasının da hiçbir hukuki temeli olmadığına inancımız tamdır.
Grubumuzun mahkemelerde yürüyen davalar ile ilgili basın meslek ilkeleri ve ahlakı doğrultusundaki suskunluğu, adeta bir zaafiyet olarak algılanmaktadır. Diğer yandan bir kısım medya birinci görevlerini Grubumuz konusunda haber imal etmek ve bunları gündemde tutmak olarak görmekte, her gün kasıtlı ve yanıltıcı yayınlar yapmaktadır.
Bu haberlerle ilgili olarak her türlü yasal hak kullanılacaktır. Yasal ve etik olmayan bu yönlendirmelerin bir Hukuk Devleti’nde amacına ulaşması mümkün değildir.”