Konuyla ilgili açıklamada bulunan Başar, "Ben bu durumu, tüm topluma karşı yürütlen
psikolojik bir sindirme operasyonu olarak gördüğümden uluslararası sözleşmelerin ve yasaların bana verdiği hak ve
yetki dahilinde adı
Balyoz operasyonuna karşı hukuk müdahalesi girişiminde bulundum." dedi.
İstanbul Barosu'nun
Danıştay'a açtığı
dava sonucu YÖK'ün
katsayı uygulamasını durdurması sürecine de değinen Başar, şunları söyledi: "YÖK'ün katsayı uygulamasının kaldırılması sonrasında,
Anadolu İmam-Hatip Lisesi'nde okuyan kızımın üniver
site hayalleri yıkılmıştır. Hem bir
baba olarak kızımın durumundan duyduğum üzüntü hem de uzun yıllar yargıda yaşadığım sıkıntılar nedeniyle
İstanbul Barosu Başkanlığı'na da dava açtım. Bu süreçten
mağdur olan bütün ailelerin de bu şekilde dava açarak haklılığımızı ve gücümüzü ortaya koymamız gerektiğini düşünüyorum. Artık gözü
yaşlı öğrenciler ve aileler görmek istemiyorum."
Konuşma
engelli memur olarak
Zonguldak Karaelmas
Üniversitesi'nde (ZKÜ) 10 yıl çalışan Başar, üniversite yönetimi ile girdiği hukuk mücadelesi sonucunda 2 kez Danıştay kararıyla görevine dönmesine rağmen üniversite tarafından 2008 yılında, olumsuz sicilden görevden alınmıştı. İki yıldır işsiz olan Başar, zor günler geçirdi. Başar, üniversitedeki memuriyetten atılmasıyla ilgili hukuk mücadelesini www.engelsizadalet.com adlı site ile devam ettiriyor. (CİHAN)