DOĞAN’IN,İMAM-HATİP AÇILIMI...
Rauf Atilla
Polat Doğan Grubu 826 TL’lik borç ve
ekonomik krizin iyice ümüğünü sıkması sonucu büyük bir ruhsal bunalım yaşıyor.
Yaşamış oldukları
psikolojik buhranı hissettirmemeye çalışsalar da içten içe düştükleri bu kriz durumundan çeşitli fanteziler uygulayarak çıkmaya çalışıyorlar.
Çeşitli yollar deneseler de en iyisini herhalde‘’arada sırada Erdoğan’a fazla sert mesajlar göndermeyen’’
Aydın Doğan yapıyor.
Tabii Doğan’ın bu sözleri de sürekli Amiral gemisinin
kaptan’ı ve başyardımcısı tarafından hemen çökertiliyor.
Doğan Grubu, içine düşmüş olduğu ekonomik krizden
AK Partinin yardımı olmadan çıkmayacağını çok iyi biliyor. Aslında Kemal Kılıçdaroğlun dan
küçük bir umutları olsa da, onundan kazanamayacağından eminler.
Yani hükümetten başka kurtuluş çareleri yok.
AK Parti’nin durumu önümüzdeki dönemde de tek başına
iktidar olacak gibi duruyor.
Doğan grubu da bunun farkında. Ama yerel seçimlerde AK Parti’nin düşüşüne göre de pozisyon belirleyecekler.
AK Parti’nin yüzde 47’nin altında düşmesi halinde, önümüzdeki genel seçimlere kadar iki yıl boyunca var güçleriyle saldıracakları kaçınılmaz bir gerçek.
Şu an itibariyle ise sıkışmış, tükenmiş durumdalar.
Fazla
saldırgan olmamakla beraber, muhalefeti kalemşörler üzerinden yürütüyorlar.
Kalemşörler medyadan saldırırken, DOĞAN KİTAP ise diğer taraftan, hükümetle arayı düzeltmeye çalışıyor.
*
Bildiğiniz gibi Doğan grubunun en sevmediği
bakanların başında
Milli Eğitim Bakanı geliyor.
En çok sevdikleri bakanların başında ise Maliye Bakanı geliyor.
Aslında neden sevdikleri de ortaya çıktı ya.
Nerede ise Unakıtan’ı savunma durumuna düştüler. Düpedüz ‘’AK Parti’nin Maliye Bakan’ına oyun oynadığını’’söylediler.
‘’Sizin borcunuzu bugüne kadar görememiş diye mi yoksa onun aleyhinde bir elin parmaklarını geçmeyecek,olumsuz haber çıkmayacak kadar sevdiğinizden dolayı mı?
Üşenmeden oturdum 2004-2009 arası Kemal Unakıtan hakkında olumsuz yazılan haberlere baktım;
‘’Doğan grubundan çıkan, Unakıtan aleyhinde ki olumsuz haber sayısı toplamda 10 etmiyor.’’
Sizce ilginç değil mi?
*
Neyse bu kısmı geçerek asıl konumuza gelelim.
Doğan grubu hakikaten öyle işler yapıyor ki, insanın aklı hayali almıyor.
Son ataklarında ise orijinal bir gol atacakken yine ofsayt’a düştüler.
Sevmedikleri
Hüseyin Çelik’in Milli Eğitimine güzel bir iyilik yapmayı düşünmüşler.
Sizin bu ‘’
İmam Hatipliden Cumhurbaşkanı olmaz diye ortalığı yakıp yıkan Doğan grubunuz var ya’’ geçen hafta içerisinde
Anadolu Yakasında
İmam Hatip liselerine-hepsine değil, bazılarına- ‘’BELEŞ’’ kitap dağıttı.
Sakın yanlış anlaşılmasın, bedava kitap dağıtılmasını eleştirmiyorum.
Aksine takdir ediyorum.
İmam Hatip gibi ikinci plana itilmiş bir öğrenci birliğine, durduk yere DOĞAN KİTAP’tan bedava kitap dağıtılması gerçekten çok hoş bir davranış.
Özellikle bugüne kadar İmam Hatip’lilere amansız bir saldırı politikası izleyen, içlerinde
Osmanlı Düşmanları dahi olan bir medya grubunun geleceğin İmamlarına
hizmet götürmüş olması takdire şayandır.
Ancak burada iki ilginç gariplik var.
Birincisi; Bu yardımı yaparken kendi ifadeleriye ‘’sadaka’’ kültürü-veren el, diğerini görmesin- kaidesince mi yapıyorlar?
Yoksa
halk duyarsa; Doğan grubu borçtan dolayı ‘’AK Parti’ye yalakalık yapıyor’’ derler diye mi korktular.
Bunun cevabının hangisi olduğunu dileriz Doğan
Medya açıklar.
Diğer bir ilginçlik ise DOĞAN’ın dağıttığı kitaplar.
Dağıtılan kitapları görseniz, tam bir cehaletizm kokuyor.
Buyurun dağıtılan kitaplardan birkaçına bakın…
‘’Bir Zamanlar Seviyordum,
Mutluluğun 33 Anı,
Komşumun Uzun
Kızıl Saçlı Sevgilisi,
Dokunuşlar,
Yalnızlıklar,
Güle, Güle Bebeğim,
Ben PAKO, Bekir
Coşkun,
İpek Çoraplar,
Satılık Erkeklik,
Victoria’nın Dansı…’’
Kitap listesi sürüp gidiyor.
Bu kitaplara ….100 Darbe Fırçasını ve
Temel İç Güdüyü kitaplaştırıp çocukların önüne koysalardı, herhalde bulunmaz bir hizmet yapılmış olurlardı.
Tabii siz bunlara Darwin’in kitaplarını eklemeyi de unutmayın.
Yani bir iyilik yapacaklar ama onu da illa berbat edecekler.
Biz bu kitaplar okunmaz demiyoruz, bunlar da okunur, daha radikallerini de okuyabiliriler…
Ancak sen İmam Hatiplere kitap dağıtıyorsan, onların şuanda hemhal olduğu kitaplardan dağıtacaksın.
İçerisinde
Hadis, Fıkıh, Kelam, Tefsir, Sosyoloji, Antropoloji… gibi kitaplarında olduğu bilim dallarıyla alakalı kitaplar dağıtmak daha makbul olacağına emin olabilirsiniz.
Çocuk yaştaki insanların aklına AŞK-MEŞK VE FANTEZİ kokan kitaplar sokmanın bir faydası olsaydı, bugün
İngiltere çocuk yaşta hamile kalan kızların ve sokaklarda
sarhoş olmuş, yatan kızları topluyor olmazdı.
Ancak sizin Doğan Kitap denen kitaplığınız da İmam Hatiplilere ve
genç nesillere uygun kitaplar, ne yazık ki çok az sayıda ya da hiç olmadığı için dağıtacak durumunuz da yok tabii.
Belki de yukarıda ki kitapları dağıtarak beyinsel bir
ameliyat yapmak istediniz ama o şekilde bu işin olmayacağını sizde iyi biliyorsunuz.
Yani 826 TL’lik borçtan kurtulmak için böyle vahim olaylara girmenin de bir manası yok.
Çıkın milletten özür dileyin, suçunuzu kabul edin. 28 Şubattan sonra kazandığınız serveti gerçek sahiplerine bağışlayın.
TSK’dan brifing alan yazarlarınızı kovun, işten çıkarın, bir daha Müslüman-Türk milletine hakaret eden haberler, yazılar yayınlamayın, yani aklınızı başınıza toplayın, pisliklerden kurtulun, elbet devlette sizin hakkınızda bir kolaylık sağlayacak, ödemenizi rahatça yapmanıza yardımcı olacaktır.
Zaten 2003 ile 2004’ten yukarısını da M.AKİF
Ulusoy’a denetletmemişsiniz.
Bilmiyorum ki, daha ne istiyorsunuz.
Yoksa denetlemenin 2004’ü de geçip borcun 4,5 milyar TL’ye çıkacağından mı korkuyorsunuz.
RAUF ATİLLA POLAT-HABERX