Bütün darbeler ve ihtilallerin Türkiye'ye çok zarar verdiğini vurgulayan Durak, 80 sonrası ihtilalin bilhassa
Diyarbakır Cezaevinde yaptıkları, anadilde
Kürtçe'nin yasaklanması, oradaki
halkı anlamayan bürokratların hatalarının insanların dağa çıkmasına zemin oluşturduğunu belirtti.
12
Eylül'ün
terörü bitirmediğini dile getiren Durak,
PKK'nın dağa çıkaramadığı Kürt çocukların ihtilalden sonra dağa çıktığını ifade etti.
Askeri yerinden oynatanların
sivil kadrolar olduğuna dikkat çeken Durak, bunun son 10 yıldır yaşanmadığını ve nedenini ise MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Ülkücüleri sokaktan çekmesine bağladı.
Yılma Durak,
12 Eylül Darbesi'nden sonra tutuklandı, 6 yıl
hapis yattı.
Alparslan Türkeş'in sağ kolu ve "Doğu'nun Başbuğu" olarak ün yaptı. MHP'nin teşkilatlanmasında önemli roller oynadı. MHP ve Ülkücü kuruluşlar davasından yargılandı.
Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni
Abdi İpekçi ve DİSK Genel Başkanı
Kemal Türkler cinayetlerinde ismi geçti. Fakat hakkında açılan davalardan
beraat etti. 2002'de MHP'den
Erzurum milletvekili adayı oldu. Partisi barajın altında kalınca, Meclis'e girme şansı bulamadı.
Cihan Haber Ajansı muhabirine konuşan Durak, 29. yılında
12 Eylül 1980 Askeri Darbesi'ni değerlendirdi.
Darbeleri hazırlayan dış ve iç sebeplerin bulunduğunu anlatan Durak, Türkiye'nin 200 yıldır
Rusya ve Sovyetlerin etkisi altında bir
ülke olduğunu savundu.
Orduyu yerinden oynatanların bazı büyük
sermaye grupları ve bir kısım aydınlar olduğunu öne süren Durak, rahmetli Alparslan Türkeş'in her zaman "En kötü
demokrasi en iyi ihtilalden daha iyidir." dediğini hatırlattı.
Darbenin MHP'nin
iktidar olmaması için yapıldığını ileri süren Durak, "Asker mecburdu, kargaşa vardı, terör vardı.
Müdahale etmeseydi halimiz ne olurdu?' deniyor. 1985 seçimleri olsaydı Türkiye'de terör kalmazdı. 1980 müdahalesi Türkiye'de PKK terörünün tetikleyicisi olmuştur. 80 müdahalesi Güneydoğu'da dağa çıkmayan Kürtleri dağa çıkardı. Dağa ilk çıkanlar özbe öz Türk çocuklarıydı. PKK Kürt çocuklarını dağa çıkaramadı. Çünkü Türk Halk
Kurtuluş Ordusu'nun temsilcisi devrimciler dağa çıktılar. 80'den önce dağa çıkanlar arasında en büyük sayı
Anadolu çocukları, Türk çocuklarıdır. Ermeniler de vardı, aşiret çocukları da vardı. 80 sonrası ihtilalin bilhassa Diyarbakır Cezaevi'nde yaptıkları, anadilde Kürtçeyi yasaklamaları, oradaki maalesef halkı anlamayan bürokratların hataları insanların dağa çıkmasına zemin oluşturmuştur. Dolayısıyla '12 Eylül Türkiye'de terörü bitirdi' diye öyle bir şey yok. 12 Eylül Türkiye'nin parçalanmasına zemin hazırlayan bir
ihanet hareketidir." diye konuştu.
MİT VE BİR KISIM SUBAYLAR BU İŞİ İÇERİSİNDE ROL ALDI
12 Eylül'den önce içlerine sızan devlet görevlileri olduğunu vurgulayan Durak, MİT görevlileri, asker içerisinde görevli bir kısım subayların bu işin içerisinde rol aldıklarını gördüklerini söyledi.
Bunu
delil ve belgeleriyle tespit ettiklerini dile getiren Durak, 12 Eylül öncesi Türkiye'de iç ve dış ittifakların 12 Eylül'ü hazırladığına dikkat çekti.
Ordu içerisinde her zaman cunta bir hareketin olmaya çalıştığını ifade eden Durak, her zaman darbelerden Anadolu çocuklarının zar gördüğünü belirtti.
Durak, yaşadığı çarpıcı olayları şöyle anlattı: "Darbeden önce Gaziosmanpaşa'da bizim bazı gençlere
silahlar dağıtılmış. Hiç haberimiz yok. Hakikaten bu işlere çok hakim olmaya çalışıyorduk. Ama dikkatimizden kaçan bir
takım şeylerde oluyordu. 'Çok iyi bir Ülkücü bize silah veriyor, hatta bazı adresler veriyor." dendi. Eğer bunu fark etmesek, bu silahlar ile yapılan her olay Türkiye'de bir kısım hedefleri tahrif edecekti. İstanbul'da Fenerbahçe'de Linç Osman diye bir çete çıktı. Sadece subayların evlerine girip
hırsızlık yapıyorlardı. Bunların elinde krokiler vardı. O gün hangi subayın
nöbetçi olduğu, evlerinde neler olduğu o krokilerde yer alıyordu. Daha sonra araştırdık, Bir
emekli astsubay ve
ülkücü. Krokileri astsubay veriyormuş."
MAMAK CEZAEVİ'NDE BİZE YAPILANLARI İŞGAL ORDUSU YAPMAZDI
Türkiye'de kargaşa ve
kaos olmadıkça darbelere zemin hazırlanamayacağının altını çizen Durak, askeri yerinden oynatanların son 10 yıldır bunda muvaffak olamadıklarını kaydetti.
Bunu çok dikkate değer gördüğünü vurgulayan Durak, "Orduda ihtilal hazırlığı yapılmış mıdır, yapılmıştır. Fakat bu ihtilal hazırlığı Türkiye'de zemin bulamamıştır. Bir tek sebebi var; Devlet Bahçeli'nin sokaktan Ülkücüleri çekmesidir. Orduyu, askeri yerinden oynatan sivil kadrolardır. Ülkücüleri sokaktan çekmeseydi darbeciler muvaffak olurdu." şeklinde konuştu.
28 Şubat'ın Türkiye'de bir kısım sermaye gruplarının
tahrik ve teşvikiyle olduğunu dile getiren Durak, menfaat içinde olan bir kısım aydınlar ile sermaye gruplarının 28 Şubat'ı yaptıklarını ve daha sonra bankaların hortumlandığını hatırlattı.
"Eğer Türkiye'de işgal ordusu olsaydı Mamak Cezaevi'nde bize yaptıklarını yapmazdı." diyen Durak, şunları söyledi: "Orda tutulan hiçbir gencin suçu sabit değildi. Hayvanlara dahi yapılmayacak muamele yapılmıştır. Hele Diyarbakır'da bize yapılanların 10 misli yapılmıştır. Bu insanların içinde oruç tutulan
öfke nasıl tezahür etti? İş PKK'nın dağda daha fazla güçlenmesini sağladı. Maalesef Ülkücülerin de kimyasını bozdu."
İhtilal döneminde en fazla
verem hastalığının görüldüğünün altını çizen Durak, 12 Eylül'ü yapanların sembolik de olsa yargılanması taraftarı olduğunu dile getirdi.
12 Eylül'ün çok iyi tahlil edilmesini isteyen Durak, askerin karargâhından dışarı çıkmaması ve milletin gururunu temin etmek için onların orada şerefiyle muhafaza edilmesi gerektiğini vurguladı.
(CİHAN)