CHP İstanbul Milletvekili Çetin Soysal, 1990-1996 yılları arasında yaşanan kayıp ve
faili meçhul olaylar için
Meclis'in de devreye girmesi düşüncesiyle hazırladığı önergeyi önümüzdeki günlerde
TBMM Başkanlığı'na sunacak.
OHAL'de yaşanan 17 bin faili meçhul cinayetin sırrı çözülüyor. Yıllardır dillendirilen '
ölüm kuyuları' geçtiğimiz ay savcıların nezaretinde açılmaya başladı.
Cizre,
Şırnak ve
Diyarbakır'da açılan kuyularda bugüne kadar yüzlerce
kemik bulundu. Kemiklerle ilgili inceleme ve
soruşturma devam ederken,
Kayseri İl Jandarma
Alay Komutanı
Albay Cemal Temizöz'ün de aralarında bulunduğu 6 kişi bu kapsamda tutuklandı.
TBMM'de de olaya katkı verilmesi noktasında çalışma yapılıyor. DTP, daha önce ölüm kuyularının faili olarak gösterilen
JİTEM örgütünün araştırılması için TBMM'ye araştırma önergesi sunmuştu. CHP'li Çetin Soysal da son günlerde ortaya çıkarılan ölüm kuyularının incelenmesi için araştırma önergesi hazırladı. Parti grup yönetiminin onayının ardından TBMM Başkanlığı'na sunulacak olan önergede, Güneydoğu'daki karanlık olayların en çok 1990-1996 döneminde yaşandığına dikkat çekildi ve bu olayların nasıl yaşandığının irdelenmesi gerektiği ifade edildi. Bu noktada OHAL dönemindeki valilerin, kaymakamların, bürokratların, muhtarların ve korucuların bilgilerine başvurulması gerektiği kaydedildi. Kuyulardan çıkan kemiklerin TBMM tarafından araştırılmaması durumunda faili meçhul dosyaların kapanmayacağını belirten Soysal,
Susurluk ve
Şemdinli olayları gibi ölüm kuyularının da Meclis tarafından araştırılması gerektiğini ifade etti.
Hükümetten tam
destek
DTP ve CHP'nin girişimine
AK Parti de destek veriyor. TBMM
İnsan Hakları Komisyonu Sözcüsü ve AK Parti Diyarbakır Milletvekili
Abdurrahman Kurt,
komisyon olarak araştırma önergelerini destekleyeceklerini söyledi. Ölüm kuyularının aydınlığa kavuşması noktasında hükümetin kararlılık içinde olduğunu belirten Kurt, "Yapılan çalışmalara TBMM'nin de destek vermesini olumlu buluruz." dedi.
DTP'nin geçtiğimiz günlerde TBMM'ye sunduğu araştırma önergesinde JİTEM'in tüm detaylarıyla aydınlatılması ve faaliyetlerinin ortaya konulması talep ediliyor. JİTEM'in Silopi'de kurulduğu ve 'ölüm kuyuları' olarak adlandırılan BOTAŞ tesislerini kullandığı iddia ediliyor.
Ergenekon'da müdahil olmak istiyor: Babamı kaçırdılar
Hakkari Yüksekova'da yaşayan
Bahattin Keremoğlu isimli vatandaş, babasının 14 yıl önce Ergenekon
terör örgütü tarafından kaçırıldığını ileri sürdü. Keremoğlu, Ergenekon davasında müdahil olmak istediğini anlattı. Keremoğlu'nun dilekçesi davanın 67. duruşmasında
mahkemeye ulaştı. Mahkeme heyeti başvuruyu kabul etmedi. Keremoğlu, babası
Kadir Keremoğlu'nun kaçırılıp Yeşil'e teslim edildiğini iddia ediyor. Olayın ardından başta dönemin Emniyet Genel Müdürü
Mehmet Ağar olmak üzere birçok kişiyle görüştüklerini belirten Keremoğlu, babasının serbest bırakılması için istenilen 200 milyon TL'yi
Ziraat Bankası Kavaklıdere Şubesi'ne yatırdıklarını aktarıyor. Keremoğlu, "Bölgedeki olayların tamamından Ergenekon denen oluşum sorumludur. Ergenekon davasında çıkıp bunları anlatacağım. Babamı, devletin çeşitli kademelerinde bulunan kişiler kaçırdı." diyor.
Erkan Acar, Zaman
'Kızın dağda' deyip babamı öldürmüşler ama bizden hiç kimse dağa çıkmadı
Diyarbakır'da JİTEM tarafından kızı dağda olduğu gerekçesiyle öldürüldüğü iddia edilen Hakkı Kaya'nın ailesinden hiç kimsenin dağa çıkmadığı öğrenildi. JİTEM tarafından öldürülüp
Hani karayoluna gömüldüğü öne sürülen Kaya için yapılan kazı çalışmalarını yakınları da takip etti. Gün boyunca çıkan kemikleri saydığını belirten Hakkı Kaya'nın aynı ismi taşıyan oğlu, babasının bulunması için çalmadık kapı bırakmadıklarını anlatıyor. Kaya, "
PKK itirafçısı ve eski JİTEM elemanı
Abdülkadir Aygan'ın anlattığına göre babam, Gülistan adında ablam dağdaymış diye alınıp sorgulanmış ve öldürülmüş. Gülistan, annemin adıdır. Annem de dağda değil, evdeydi. Ayrıca ailemizden hiç kimse dağa çıkmadı." diyor.