Dumanlı: Türk medyası geç keşfetti

Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı, internetin giderek yaygınlaştığı dünyada gazetecilik sektörünün kendine mevcudun dışında bir tarz bulmak zorunda olduğunu söyledi.

Dumanlı: Türk medyası geç keşfetti

İstanbul TÜYAP'ta CeBIT Bilişim Eurasia 2010'un ana sponsoru Türksat'ın konuğu olan gazeteci Ekrem Dumanlı, Batılı fütüristlerin radyo çıkınca tiyatronun yok olacağını, TV çıkınca radyo, sinema ve gazeteciliğin yok olacağını söylediklerini hatırlatarak, "Video çıkınca da TV'de film seçme şansı olmadığı için TV'nin öleceğini iddia ettiler. Fakat bunların hiçbiri olmadı. Her teknolojik gelişme bir öncekinin formatında, tarzında değişmelere sebep oldu ama tamamen yok etmedi." dedi. "TV'nin haberleri son dakika canlı geçebilme özelliği sebebi ile gazetecilik, bir çıkış yolu bulmalıydı. Ki o yol 'Gazetelerin TV'ler gibi nerede ne olduğunu vermesinin yanında niçin olduğunu da söylemesi, perde arkasına gidip, hadisenin fert ve aile hayatına olan etkisini irdelemesi, ülkeyi ve uluslar arası ilişkileri nasıl etkileyeceğini analiz etmesi idi.' Bu çıkış yolunu Türk medyası geç keşfetti." dedi. Bu çıkış yoluna Batı'da, son 10 yılda 'geleceğe yönelik analiz ağırlıklı yorumlar da eklendiğini söyleyen Dumanlı, dolayısıyla internet çıktığı için gazeteciliğin bir çırpıda yok olmayacağını, ama gazeteler kendilerine yeni çıkış yolu bulmak zorunda kalacağını vurgulayarak, yazılı basının şimdiki gibi işlerine devam edemeyeceğini aktardı. Dijital ortamın bir alternatif olabileceğine işaret eden Dumanlı, "Fakat burada da her şey o kadar bedava ki! Gazetenin bu bedava ortamda ayakta kalması mümkün değil. Ayrıca bu yeni mecrada eğlence ve enformasyon birbirinden ayrışmış değil. Fakat tablet bilgisayar bir umut ışığı yaktı. Tablet bilgisayar ilgilileri, gazetecilikte hazırlanan muhtevanın para ile satabileceğini söylüyor. Eğer tutarsa bu bir umut olabilir. Bur de reklamda kaybolmayacak bir fırsat oluşturabilirse, bir miktar dijital ortama kayma olur." diye konuştu. Dumanlı, konuşmasında iletişim bilimci Marshall McLuhan'dan da alıntılar yaptı. Konuşmasının başında anlattığı bir takım futüristlerin aksine McLuhan'ın TV ile ilgili öngörüsünün tuttuğunu aktardı: "McLuhan, televizyon ile ilgili yaptığı eleştirisinde 'TV o kadar yaygınlaşacak ve insanları birbirine o kadar uzaklaştıracak ki her evin içine görünmez Berlin Duvarı örülecek. Anne-baba-çocuk arasındaki iletişim kopacak.' demişti." ABD'DE GEZETELER İNTERNET YÜZÜNDEN DEĞİL, BORSADAKİ İŞLEMLERİ YÜZÜNDEN BATTI Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı, ABD'li gazetecilerin, bazı gazetelerin batmasına sebep olarak 'interneti' göstermesini ise eleştirdi. İlgili gazetelerin birtakım ABD'li CEO'ların dediğinin aksine borsa ya da gazetecilik dışı ticari işlere girmesinin sonlarını getirdiğini vurguladı. Gazetecilik sektöründe en büyük gideri olan kağıdın dünyanın her yerinde aşağı yukarı aynı fiyatta olmasına karşın, gazetelerin Batı'da, Türkiye'ye kıyasla 2 ila 10 kat daha fazla ücretle satıldığını hatırlatan Ekrem Dumanlı, "Gazetecilik sektörünün reklam geliri ise ABD'de bize kıyasla üç kat daha fazla. Üstelik bu gazeteler yüzde 80'i abone olmak üzere 1 milyondan fazla tiraja sahip. Hâlâ yazılı basının para kazanmadığını iddia edebiliyor ve gazeteler batıyor. Emin olun, her hangi bir Türk yönetici gitse o gazetelerin dumanını attırır." dedi. BÜYÜK MEDYA YEREL MEDYANIN REKLAM PASTASINI YEMEKTEN VAZGEÇMELİ Konuşmasında yerel medyanın yaşadığı problemlere de değinen Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Dumanlı, "Büyük medya yerel medyanın reklam pastasını yemekten vazgeçerse, yerel medya kendisine çıkış yolu bulabilir. Türkiye'deki yerel gazetecilik de kendilerini ulusal basına benzetmekten vazgeçmeli. Yerel medyanın daha mahalli ve lokal konular üzerine eğilmesi gerekir. Bakıyorum, yerel gazetelerde köşe yazarları yerel sorunlara eğilmektense, uluslararası ilişkilere değinip ülkeyi kurtarıyor." diye konuştu. TÜRK BASININDA BİR 'SINIF ÇATIŞMASI' VE 'KAZANIM MÜCADELESİ' VAR Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı, Türk dış politikasında olduğu gibi 'Türk basının da bir eksen kayması var mı?' şeklindeki soruya, "Hayır, sınıf kazanım mücadelesi var." cevabını verdi. Eksen kayması iddialarını absürd bulduğunu belirten Dumanlı, "Evet biraz Marksist bir yorum gibi olacak ama Türkiye'de olan tamamen bir sınıf çatışması ve kazanım mücadelesidir." diye konuştu. Türk basınında belli ailelerden ve zümrelerden gelen bir sınıfın olduğunu belirten Dumanlı, 1983'te Turgut Özal'ın Başbakan olması ile birlikte KOBİ'lerin yavaş yavaş güç kazanmaya başladığını ve ortaya çıkan bu yeni sınıfta "Biz de temsil edilmeliyiz" düşüncesinin oluştuğunu söyledi. Gelinen nokta itibarıyla seçkinci sınıfın bu durumu kabullenmekte zorlandığını ve Anadolu kökenli sınıfla güç kavgasına giriştiğine dikkat çekti.
<< Önceki Haber Dumanlı: Türk medyası geç keşfetti Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER