Dershanelerin zorla ve ısrarla kapatılmasının pragmatik bir yaklaşımdan ziyade siyasi bir karar olduğunu söyleyen Avcı, dershanelerin kapatılmasının toplumdaki sosyal sınıflar arasında ciddi uçurumlar oluşturacağının altını çizdi:"Dershaneler okullardan farklı bir yapıdır, okula alternatif değildir. Farklı fonksiyonlar içerir. Orta ve dar gelirli ailelere fayda sağlayan bu kurumların kapatılması sosyal sınıflar arası uçurumları arttıracak ve ve ciddi şekilde sıkıntılara neden olacaktır."

Avrupa Dershaneler Birliği Başkanı George Hagitegas'ın "Türkiye'de dershanelerin kapatılması, bütün dünyada var olan eğitim özgürlüğü prensibine aykırıdır." sözünü  hatırlatan Avcı, Japonya, İsrail, Yunanistan ve hatta ABD'de bile özel dershane türü kurumların olduğunu ifade etti ve ekledi: "Bugün dünyanın bir çok ülkesinde bir çok birey daha iyi öğrenim görmek ve kendini geliştirmek amacıyla dershanelere yada benzeri kurumlara gidiyor. Almanya'da ve bir çok Avrupa ülkesinde düşük gelirli ailelere destek olma amacıyla eğitimler devlet destekli olarak dershanelerde veriliyor." 

Avrupa Birliği'nin dershanelerin gerekliliğini kabul ettiğini söyleyen Gültekin Avcı, tüm dünyada sınavlara hazırlanmanın en iyi yolu olarak dershanelerin görüldüğünü, bu nedenle dershanelerin kapatılmasının kişinin en temel bireysel hakkını kısıtlayacağını belirtti.