Depreme bir internet kafede yakalanan ve saatler sonra
enkazdan çıkartılan 13 yaşındaki Yunus, ambulansla Erzurum'a sevk edilirken hayatını kaybetti.
Tüm
Türkiye, sabah saatlerinde onun kurtuluş hikâyesiyle moral bulmuştu. İsimsiz bir kahramanın gövdesi,
Yunus Geray'a
siper olmuş, bu sayede
beton yığınlarıın altında kalmaktan kurtulmuştu. Binaya gelen ekipler 10
ceset çıkardı içeriden. Tam umutlar tükenmişken Yunus'un cılız çığlığı duyuldu gecenin karanlığında. Sesin geldiği yönde çalışmalar yoğunlaştı. Bedeninin yarısı dışarıda yarısı enkaz altında olan Yunus'un, omzunda bir el vardı, parmağında da bir alyans. Elin sahibi ölmüştü. Saatler süren çalışmalar sonunda beton yığınlarının arasından çıkarılırken, tüm Türkiye'nin yüzü günler sonra nihayet gülüyordu.
'EVİMİZDE HİÇ HASAR YOK'
Ancak tam mutlu sonla bitti denirken, beklenmedik bir gelişme yaşandı. Enkaz altında aldığı yaralar minik bededine ağır gelmişti Yunus'un. Enkazdan çıkartıldıktan sonra bilincini yitirdi. Hastaneye kaldırılırken de kalbi durdu, yaşama
veda etti. Oysa daha birkaç dakika önce, kendisine çıkartan ekipteki amcalarına ilk iş saati sormuş, "Akşam 10" cevabını alınca da "Eyvah çok geç olmuş babama söylemeyin" demişti...
Yunus'un babası Yusuf Geray, oğlunun enkazdan kol, bacak ve
boyun kırıklarıyla çıkarıldığını belirterek gözyaşları içinde anlattı olanları: "Enkazdan çıkarıldıktan kısa süre sonra baygınlık geçirdi. Bir kadın doktor iç kanama geçirdiğini söyledi ve hemen Erzurum'a sevk etti. Hemen ambulansla
Ağrı Devlet Hastanesi'ne doğru yola çıktık. Ancak Ağrı'ya varmadan hayatını kaybetti. Kalbi durdu."
9 çocuğu olduğunu, Yusuf'un 8. çocuğu olduğunu ve
ilköğretim 4. sınıfa gittiğini söyleyen babanın son sözleri ise kaderin önüne geçmenin imkânsızlığını kanıtlar gibiydi: "Erciş'teki evimizde hiç
hasar yok.
İnternet kafeye gitmeseydi belki de ölmeyecekti. Ailemizin tek kaybı oğlum oldu."