Dünyayı cennete çevirmek için...

Hazreti Ömer, dünya hayatının son anlarını yaşamaktadır. Çoğu zaman gözünü açmaya güç yetiremese de, namaz vakti geldiğinde kalkar borcunu öder.

Dünyayı <b>cennete çevirmek için... </b>

İbni Abbas, kendisini mahzun gördüğünde, "Yâ Ömer" der; "Senin İslâm'ın tam nusret, halifeliğin de fetihtir. Vallah, senin önderliğin zamanında yeryüzü adaletle doldu. İki davalı sana gelse, problem senin sözlerinle sonuca ulaştı." İbni Abbas'ın bu sözleri söylediği tarihlerde, sofrasında et ve yağı aynı yemekte bulundurmayı israf sayan Ömer (ra), tüm Arap Yarımadası'na, İran'a, Afrika kıtasına, Anadolu'nun güneydoğusuna kadar Bizans'tan alınmış uçsuz bucaksız toprakları yönetmekteydi. Dünya ve ahiret, aşk erinin yolunda bir adımdı ve yaratılanların en üstünü olan insana dünya hayatını cennet örneğinde yaşamak, ahirette de cennette karar kılmak yaraşırdı. İşte bu, bizim dünyamızdı... M. Fethullah Gülen, Nil Yayınları'ndan çıkan 'Enginliğiyle Bizim Dünyamız' adlı son kitabında, bu dünyanın üzerinde yükseldiği temellerden günümüz insanına yol gösterecek örnekler sergiliyor. 'İktisadî Mülâhazalar' alt başlığını taşıyan kitap, 70'li yıllarda yapılan sohbetlerin ve sonraki dönemlerde yazılmış makalelerin bir araya getirilmesiyle oluşmuş. 'İçtimaî Yapı' ve 'Ekonomik Yapı' şeklinde iki ana bölüm içeren kitabın ilk bölümünde toplumsal yapının temel dinamikleri, iyiliği emretmek, hukuk karşısında eşitlik, aile hayatı, insanın değeri, yöneten-yönetilen ilişkileri gibi konular ele alınıyor. İkinci bölümde ise mülkiyet, üretim, tüketim, gelir kaynakları, gelir dağılımı, emek ve sermaye, ücret, ticarî yapı, faiz, beytülmâl gibi kavramlar Müslümanca bir bakış açısıyla ele alınıyor. "Ekonomik motif ve saikler, temelde insanı daha da faziletli kılmaya yönelik 'teşvikler' mevkiindedir. Her türlü faaliyet, haram-helal hudutları içinde cereyan eder. Hatta bu hudutlar, 'mekruh', 'mubah' ve daha da ötede 'şüpheli' gibi ince sınırlarla belirlenir. Bu sistemde gelir kaynaklarının dağılımı, bu kaynaklardan istifade yolları ve insanların bunlarla olan münasebeti bellidir ve hep aynı mutlak değerlere göre cereyan eder." diyor Gülen. Bugüne kadar, temelinde inançtan beslenmeyen ve amelle desteklenmeyen toplumsal sistemlerin ayakta kalamamasının, bundan sonra da ayakta kalamayacağının göstergesi olduğunu söylüyor. Her şeyi kendi içinde ara 550 sayfalık kitap boyunca 'bizim dünyamız'ın inşasında ihtiyaç duyulan 'mutlak değerler', ayrıntılı olarak anlatılıyor. Örneğin 'yöneten-yönetilen ilişkileri' konusunda, 'Nasılsanız öyle yönetilirsiniz.' hadisine getirilen açıklamada ülkemizin bugünlerdeki gündem maddesi 'seçim'ler konusunda ufuk açıcı bilgi ve yorumlara yer veriliyor. Gülen, bu hadisin öncelikle yönetilenlere 'siz önemlisiniz' mesajı verdiğini söylüyor; çünkü başınıza geçecekler, hangi yoldan olursa olsunlar, sizin kapınızı çalmak zorundadır. Yani onlara biçim verenler sizsiniz. İkinci olarak aynı hadis gösteriyor ki, satırlarda yazılı yasaların çok fazla etkisi de yoktur. Önemli olan, yönetilen insanların ahlakî yapılarıdır. Eğer onlar, kendilerine düşen problemleri çözmemişlerse yönetilenlere çok fazla problem bırakmazlar. Üçüncü olarak, her insan kusuru kendinde aramalıdır. Suç sürekli dışarıda arandığı sürece, yol kat etmek mümkün değildir. İnsanlar, ister olumlu isterse olumsuz anlamda kendilerini değiştirmedikçe Allah da onları değiştirmez. İçte bir bozulma olursa, bu dışarıya da yansır. "Enginliğiyle Bizim Dünyamız", yeryüzünde bir cennet hayatı yaşamak için insanın hayatına nasıl yön vermesi gerektiği konusunda İslâm tarihinden örneklerle bugün yaşanan pek çok sosyal problemin çözümüne dair ipuçları veriyor. Dünyanın sarsıcı bir ekonomik krizden geçtiği bu dönemde bir başka pencereden yeryüzündeki ekonomik ve sosyal açmazların sebepleri ve çözüm yolları üstüne düşünmek isteyenler için Gülen'in kitabı ufuk açıcı olabilir. ENGİNLİĞİYLE BİZİM DÜNYAMIZ M.Fethullah Gülen “Üst üste problemlerin çözüm beklediği asrımızda, bütün müşkülleri, kahve içme rahatlığı içinde çözen Hz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) her devirden daha çok muhtacız” Bernard Shaw Hz.Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) alemlere rahmet olarak gönderilmiş ve gelişi ile birlikte yeryüzü adeta Cennet'e dönmüştür. O, bedevi bir toplumdan, başkalarının hayal bile edemeyeceği kutup yıldızı misali fertlerden oluşmuş bir cemiyet kurmuş ve bunu bütün insanlığa bahşetmiştir. Bütün insanlığı tüm farklılıklarına rağmen tek bir aile olarak kabul edip, bir bahçeyi tamamlayan rengârenk çiçekler gibi gören ve gittikçe küçülen bir dünyada çok farklı insanları bir araya getirmeyi başaran M. Fethullah Gülen Hocaefendi, farklı zamanlarda kaleme aldığı makalelerinde, her din, millet ve görüşten insanları bir arada barış ve huzur içinde yaşatmanın ezeli, ebedi, teorik ve pratik prensiplerini, insanlığın görüş ve idraklerine sunuyor. Birinci bölümde "içtimai" ikinci bölümünde ise "ekonomik yapı"nın değerlendirmeye tâbi tutulduğu eserde; ekonomik refah ve huzuru sağlam temellere oturmuş bir içtimai yapının Allah'tan başka hiçbir şeye kulluk etmeyen şahsiyet sahibi fertlerden oluştuğunun altı çiziliyor. "Enginliğiyle Bizim Dünyamız" Allah katındaki değer ve kıymeti açısından Cennet'i teşkil ve inşa edecek insan unsuruyla başlıyor sözlerine: “İnsan bir fatih ve kâşiftir. Her gün benliğinin derinliklerinde ve fezanın enginliklerinde yeni yeni burçlara bayrağını diker, âfâk ve enfüsün sırlı kapılarını zorlar. İmanı ve irfanı sayesinde eşyanın perde arkasına ulaştıkça daha da şahlanır.” “Ya iç âlemindeki derinlik ve devamlı buudlaşma istidadı…Kompleks bir beyin ve maddi ölçüler içinde sisli bir mahiyet arz eden ruh…Sonra bu iki sırlı varlığın tam bir âhenk içerisindeki münasebeti…Bunların her biri, o muhteşem âbidenin sadece taç tabakasından, billurlâşan bir-iki parıltıdır.” Kadın ve erkek bir bütünün eşit iki yarısı olarak görülmüş ve bu insanlardan oluşan toplumda tam bir eşitlik, dayanışma ve yardımlaşmanın hüküm sürdüğüne dikkat çekilmiştir. Bu dünyada yöneticilik sadece bir sorumluluk ve topluma hizmet aracı olarak görülürken, hukuk karşısında hükümdar ile köle bir tutulmuş, üstünlük ise Hakk'a yakınlıkta ölçülmüştür. Bu anlamda eser; dünya ve ahiret ayaklarından oluşan tek bir Cennet'in, ahiret boyutunu da içine almasından dolayı bu dünyadaki ayağı üzerinde yoğunlaşmıştır . "Enginliğiyle Bizim Dünyamız"da; Allah inancının hâkim olduğu ve her türlü inanç ve düşüncenin temsil edildiği bir toplumun, huzur ve fazilet dünyası bütün yönleriyle ortaya koyulmuş ve ancak eşit şartlar altında, aydınlığın karanlığa hakk’ın batıla üstün gelebileceği vurgulanmıştır. İnsanlar hayatını hem fert hem toplum planında, bahsi geçen temel prensiplere göre düzenlediğinde, iktisat da gerçek tarif ve yerini bu prensipler ışığında bulacaktır. Ekonomik unsurlar ise temelde insanı daha fazla faziletli kılmaya yönelik teşvikler mevkiinde kalmış, hayır yolunda dahi olsa harcamaların bir denge içinde yürütülmesi esas alınmıştır. Toplum yapısı insani değerler üzerinde yükselirken, iktisadi sistemi de bu yapı içinden kendiliğinden ve tabii bir süreç içinde doğmuştur. Ekonomik sistemlerin başarısı, toplumun ihtiyaç duyduğu mal ve hizmet üretiminin sağlanması ve bu üretimin toplum fertleri arasında adil ve dengeli bir şekilde paylaşımı ile ölçülür. Beşeri sistemlerden liberal eğilimli olanlar, üretim sorunlarını çözerken gelir dağılımına takılmış; kolektivist eğilime sahip olanlar ise, gelir dağılımını çözerken üretim engelini aşamamışlardır. Herkes için maksimum ekonomik refahın hedeflendiği "Enginliğiyle Bizim Dünyamız"da ise her iki problem de en sağlıklı neticeye kavuşturulmuştur. Bu dünyada; fertlere geniş ekonomik özgürlüklerin tanınması, çalışıp kazanmanın teşvik edilmesi, ekonomik kaynakların âtıl tutulmasını önleyici tedbirlerin getirilmesi milli ve milletler arası ticaretin önündeki bütün engellerin kaldırılması sayesinde üretim problemi; zekât esası üzerine kurulan ve çok çeşitli başka düzenlemelerle beslenen gelir dağılımı sistemiyle de paylaşım problemleri çözülmüştür. Gerçek kardeşlik duygusunun prova edildiği, zengin-fakir, beyaz- siyah, soylu veya soylu olmayan herkesin bu kardeşliği en iyi şekilde duyup hissettiği, hak düşüncesinin bayraklaştığı ve adalet düşüncesinin zirveye ulaştığı "Enginliğiyle Bizim Dünyamız" Nil Yayınlarından çıktı. Nil Yayınları
<< Önceki Haber Dünyayı cennete çevirmek için... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER