ABD’nin Harvard-Smithsonian Astrofizik Merkezi (CfA) tarafından yürütülen araştırmalarda, Dünya’nın iki katı büyüklüğünde ve neredeyse 20 katı ağırlığında yeni bir gezegen keşfedildi.

Resmi adı “Kepler-10c” olan gezegene, kütlesinden dolayı “Yerkürelerin Godzillası” adı verildi. Kepler-10c, Güneş Sistemi dışında bilinen ilk “mega-yerküre” olma özelliği taşıyor.

Gezegenin yaşama elverişli olup olmadığı henüz belirlenemedi. Ancak, atmosfer ve bulutların belirlenmesi hâlinde yüzeyin yaşam için yeterince serin olabileceği öngörülüyor.

Astronomlar, keşfin şaşırtıcı olduğuna dikkat çekiyor. Zira, Neptün, Satürn ve Jüpiter gibi hidrojen ağırlıklı yapısıyla dev bir gaz kütlesi barındıran büyük gezegenlerde yaşamsal verilere rastlanmıyor.

Araştırma merkezinden Xavier Dumusque, “Bu gezegen, bilindik gezegen formu modellerine uymuyor” diyerek keşfin önemini vurguladı.

ABD’nin Ulusal Havacılık ve Uzay Merkezi’nin (NASA) Kepler teleskobuyla tespit edilen Kepler-10c’nin 30 bin kilometre çapında olduğu belirtildi.

Daha sonra Kanarya Adaları’ndaki La Palma adasında İtalya’nın Ulusal Galileo Teleskobu’yla yapılan gözlemlerde ağırlığının da Dünya’yı 17’ye katladığı görüldü.

Dünya gibi bir yıldızın çevresinde dönen gezegende bir yıl ise, 45 Dünya gününe eşit. Yüzey sıcaklığı her ne kadar 310 derece olarak ölçülse de bulutlu gökyüzünün gezegeni ciddi oranda soğuttuğu düşünülüyor.

Kepler-10c’nin bağlı olduğu yıldız sisteminin ise, 11 milyar yıl önce veya Büyük Patlama’dan üç milyar yıl sonra oluştuğu belirlendi. Uzmanlar, bu keşifle yerküre yapısına sahip gezegenlerin sanılandan çok daha önce oluştuğunu vurguluyor.